Dijital ayak izi, bir kişinin internette yaptığı tüm aktiviteler sonucunda geride bıraktığı veri izlerinin bütünü olarak tanımlanıyor. Ziyaret edilen web siteleri, sosyal medya paylaşımları, yapılan yorumlar, beğeniler, konum bilgisi ve hatta arka planda çalışan uygulamaların topladığı veriler bile bu izleri oluşturuyor.
Uzmanlar, “İnternette attığınız her adım, dijital bir iz olarak kaydedilir” uyarısında bulunuyor.
Aktif Dijital Ayak İzi
Kullanıcının bilinçli olarak bıraktığı izlerden oluşuyor.
Paylaşımlar, yorumlar, e-postalar ve profil bilgileri bu kategoriye giriyor.
Pasif Dijital Ayak İzi
Kullanıcının farkında olmadan bıraktığı izlerden oluşuyor.
Çerezler, konum verileri, sitelerin topladığı davranışsal veriler pasif ayak izine örnek gösteriliyor.
Uzmanlar, pasif ayak izinin özellikle gizlilik risklerini artırdığına dikkat çekiyor.
NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Dijital ayak izi yalnızca sosyal medya geçmişinden ibaret değil.
Bu izler:
Kişisel verilerin şirketler tarafından analiz edilmesine,
Reklam hedeflemesine,
Güvenlik açıklarına,
Dijital kimlik oluşumuna,
Hatta iş başvurularında değerlendirmeye bile yol açabiliyor.
Siber güvenlik uzmanları, “İnternette yaptığınız her şey bir gün karşınıza çıkabilir” diyerek kullanıcıları uyarıyor.
DİJİTAL AYAK İZİNİ KORUMANIN YOLLARI
Uzmanlar dijital izleri kontrol altına almanın mümkün olduğunu söylüyor.
Bunun için öneriler şöyle:
Güçlü ve farklı şifreler kullanmak
VPN ile internet trafiğini şifrelemek
Çerezleri düzenli temizlemek
Gizlilik ayarlarını güncellemek
Uygulama izinlerini kısmak
Paylaşımlarda dikkatli olmak
Siber güvenlik uzmanları, “Dijital ayak izi yönetimi, günümüzün yeni kişisel güvenlik kalkanıdır” diyerek kullanıcıların bilinçlenmesi gerektiğini vurguluyor.