Max Planck Enstitüsü’nden bilim insanları, Güneş Sistemi’nin süpernova patlamalarıyla oluşmuş 300 ışık yılı genişliğinde bir "baloncuk" içinde yer aldığını ve buradan dev yıldızlararası tünellerin çıktığını açıkladı. Bu tüneller, Güneş Sistemi’ni uzak yıldızlara ve yıldız oluşum bölgelerine bağlıyor.
Yerel Sıcak Baloncuk (Local Hot Bubble)
Bilim dünyası, Güneş Sistemi’nin Yerel Sıcak Baloncuk (LHB) adı verilen bir bölgede bulunduğunu uzun süredir biliyordu. Bu alan, 10 ila 20 milyon yıl önce patlayan süpernovaların oluşturduğu düşük yoğunluklu bir boşluk. Süpernovaların şok dalgaları, gaz ve tozu kenara iterek sıcak boşluklar yaratıyor.
Yıldızlararası tünel ağı
Yeni araştırmalar, LHB’nin Samanyolu’nun galaktik diski dışına doğru uzandığını ve kuzey-güney yönlerinde sıcaklık farkları bulunduğunu ortaya koydu. Canis Major yönündeki bilinen tünelin yanı sıra Centaurus’a uzanan yeni bir kanal da tanımlandı. Bu yapılar, Güneş Sistemi’ni 1500 ışık yılı uzaklıktaki Gum Bulutsusu gibi yıldız oluşum bölgelerine bağlıyor.
Güneş’in yolculuğu ve kozmik ağlar
Bilim insanları, Güneş’in aslında bu sıcak baloncukta doğmadığını, birkaç milyon yıl önce tesadüfen içine girdiğini belirtiyor. Dr. Gabriele Ponti, “Güneş’in LHB’nin merkezine yakın görünmesi tamamen tesadüf. Samanyolu içinde sürekli hareket ediyoruz” dedi. Araştırmalar, uzayın göründüğünden çok daha dinamik olduğunu ve yıldızların doğumu ile ölümü arasında oluşan kozmik ağların galaksimizin yapısını şekillendirdiğini gösteriyor.
eROSITA teleskobunun katkısı
Bu bulgular, 2019’da fırlatılan eROSITA X-ışını teleskobu ile gökyüzünden toplanan binlerce ölçüm sayesinde elde edildi. Araştırmacılar, süpernova patlamaları ve yeni doğan yıldızların güçlü rüzgarlarının bu tünel ağını sürekli beslediğini belirtiyor.
