“Vagus siniri” furyası: Sosyal medyada milyonlar izliyor, uzmanlar temkinli yaklaşıyor

Son dönemde sosyal medyada “vagus sinirini uyaran” teknikler milyonlarca kez izleniyor. Mırıldanmak, gargara yapmak ya da kulağa dokunmak gibi yöntemlerin stresi azalttığı öne sürülüyor. Ancak bilim insanlarına göre, bu popüler uygulamaların etkisi sanıldığı kadar basit değil.

Sosyal medyada kısa bir gezinti, vagus siniriyle ilgili sayısız paylaşımı görmek için yeterli. Kullanıcılar bu siniri “eğitmek” ya da “sıfırlamak” için çeşitli yöntemler öneriyor: gargara yapmak, gözleri sağa sola hareket ettirmek, vücuda parmak uçlarıyla hafif vuruşlar yapmak...
Tüm bu uygulamaların stres ve kaygı düzeyini düşürdüğü iddia ediliyor.

Stres seviyelerinin arttığı, özellikle 35 yaş altı bireylerde tükenmişlik sendromunun yaygınlaştığı günümüzde bu içeriklerin milyonlarca kez izlenmesine şaşmamak gerek.
Ancak uzmanlara göre, vagus sinirini “yeniden ayarlamak” o kadar kolay değil.

Vücudun “sinir otobanı”

Latince “gezinmek” anlamına gelen vagus, beyinde iki kola ayrılarak kalp, akciğer, mide ve bağırsaklar gibi birçok organla iletişim kuran bir sinir.
Bu sistem, nefes, kalp atışı ve sindirim gibi istemsiz işlevleri yöneten otonom sinir sisteminin bir parçası.

Bu sistemin iki ana bileşeni bulunuyor:

Sempatik sinir sistemi, “savaş ya da kaç” tepkisini yönetiyor.

Parasempatik sinir sistemi ise vücudu sakinleştiriyor ve bu da büyük oranda vagus sinirine bağlı.

Bu iki sistem arasındaki dengenin bozulması, stres ve kaygı gibi sorunları tetikleyebiliyor.

Sosyal medyada “vagus siniri” teknikleri

BBC muhabiri, bu teoriyi test etmek için Stockport’ta mum ışığında yapılan bir “somatik sınıfına” katıldı. Yoga terapisti Eirian Collinge’in yönettiği derste katılımcılar derin nefes alıyor, mırıldanıyor ve vücutlarına parmak uçlarıyla hafifçe vuruyor.

Collinge, “Bu bir süreç, hızlı bir tedavi değil” diyor.
Ama katılımcılardan Sarah, bu derslerin hayatını değiştirdiğini söylüyor:
“İlk seanstan sonra ağladım. Sanki beynim ilk kez kendini kapatmış gibiydi.”

Bilim ne diyor?

Newcastle Üniversitesi’nden psikiyatrist Prof. Hamish McAllister-Williams, vagus sinirinin tıbbi olarak uyarılmasının depresyon ve epilepsi gibi hastalıklarda faydalı olabileceğini ancak bunun, vücuda takılan elektrikli cihazlarla yapıldığını vurguluyor:
“Cilt üzerinden yapılan uygulamalarda etkinliğe dair güçlü kanıtlar yok.”

Piyasada satılan giyilebilir vagus siniri uyarıcıları 200 ila 1000 sterlin arasında değişiyor. Ancak uzmanlara göre, bu cihazların etkisi hâlâ bilimsel olarak netleşmiş değil.

Kullanıcı deneyimleri karışık

Üç çocuk annesi Lucy Lambert, tükenmişlik yaşadığı dönemde bu cihazlardan fayda gördüğünü söylüyor:
“Cihazı taktıktan birkaç dakika sonra tüm vücudumun sakinleştiğini hissediyorum. Baş ağrılarım azaldı.”
Ancak Lambert, cihazların tedavi değil, “iyileşme için uygun zemini oluşturduğunu” belirtiyor.

Ağrı yönetimi uzmanı Dr. Chris Barker da “Vagus sinirinin önemini biliyoruz ama sistemi düzeltmenin tek bir yolu yok. Vücut çok karmaşık” diyor.

Etkili mi, placebo mu?

Uzmanlar, vagus sinirini uyarmaya yönelik popüler tekniklerin bazı kişilerde rahatlama sağlayabileceğini, ancak bunun “bilimsel tedavi” olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.
Lucy Lambert ise yine de kendini daha iyi hissettiğini söylüyor:
“Ruh sağlığıma sahip çıktım, bu bile başlı başına iyileştirici bir şey.”

İLGİLİ HABERLER