Yapay zeka teknolojileri, profesyonel dünyada uzun süredir önemli bir tartışmanın merkezinde. Doktorlardan avukatlara, mimarlardan finans uzmanlarına kadar birçok meslek grubu, “AI benim rakibim mi, yoksa ortağım mı?” sorusuyla karşı karşıya. Uzmanlara göre bu sorunun cevabı giderek netleşiyor: Yapay zekadan kaçmak yerine, onu uzmanlığın tamamlayıcısı bir araç olarak konumlandırmak gerekiyor.
Sağlık sektöründe yapay zekayı odağına alan Opinion AI’ın Kurucu Ortağı ve CTO’su Burhan İnal da bu dönüşümü değerlendirdi. İnal, tıbbın kendine özgü yapısına dikkat çekerek, “Tıp insan dokunuşu, etik değerlendirme ve klinik deneyim gerektiren bir alan. Yapay zeka, bu temeli bozmadan doktorun hem tanı hızını hem de analiz derinliğini artırabilir” dedi.
İnal’a göre yapay zeka, karmaşık görüntüleme analizleri, erken teşhis süreçleri ve kişiselleştirilmiş tedavi protokollerinin oluşturulmasında bir “ikinci görüş” görevi görüyor. Ancak nihai karar verme, sorumluluk alma ve empati kurma gibi kritik süreçlerin yine doktorlarda olması gerektiğinin altını çiziyor.
“Sadece tıp, sadece uzmanlık” modeli
Sağlık teknolojilerinde güven sorununa da değinen İnal, genel amaçlı yapay zekaların “her alanda yardımcı” iddiasının doktorlarda tereddüt yarattığını belirtiyor. Opinion AI’ın bu nedenle farklı bir strateji izlediğini söyleyen İnal, odaklarını “sadece tıp, sadece uzmanlık ve sadece bilimsel kaynaklar” olarak tanımlıyor.
Bu modelde yapay zeka, sürekli güncellenen literatürü tarayarak milyonlarca vaka analizini değerlendiriyor. Hekimler ise deneyim, empati ve hasta ilişkileri gibi insana özgü unsurlarla son kararı veriyor. İki tarafın uzmanlığının birleştiği bu sistem, hem mevcut hastalıkların en doğru şekilde yönetilmesini hem de gelecekteki risklerin öngörülebilmesini sağlıyor.
Sonuç olarak, tıp dünyasında yapay zekayla rekabet devri kapanıyor; yerine insan ile yapay zekanın ortak çalıştığı, daha hızlı, daha güvenilir ve daha etkili bir sağlık hizmeti modeli geliyor.