Ortaköy’de meydana gelen gıda zehirlenmesi olayı, sokakta tüketilen yiyeceklerin güvenliğini yeniden tartışmaya açtı. Psikogenetik ve Longevity alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, hijyen ve sıcaklık kontrolü yeterli olmayan sokak lezzetlerinin ciddi bir halk sağlığı riski oluşturduğunu vurguladı. Uzman, bu ürünlerde “hijyen + bakteriyel yük + toksin = mide rahatsızlığı, enfeksiyon, hatta ölüm riski” denkleminin ortaya çıktığını söyledi.
İşte sokakta tüketilmemesi gereken en riskli 10 yiyecek:
Açıkta satılan midye:
Kum, bakteri ve ağır metal birikimi nedeniyle en çok zehirlenme vakası midyeden kaynaklanıyor.
Kokoreç ve ciğer:
Sıcaklık kontrolü olmayan ürünlerde salmonella ve kampilobakter riski oldukça yüksek.
Açıkta kesilmiş meyve:
Bıçak ve tezgâh hijyeni belirsiz olduğunda bakteri yükü hızla artıyor.
Açıkta bekleyen soslar (mayonez, ketçap, yoğurt bazlı soslar):
Sıcak ortamda toksin üreten bakteriler kısa sürede çoğalabiliyor.
Balık-ekmek:
Balığın sıcak hava ile birleşmesi histamin zehirlenmesine yol açabiliyor.
Sokakta kızartılan patates ve börek:
Yağın kaçıncı kez kullanıldığı bilinmediği için oksitlenmiş yağ ve trans yağ riski bulunuyor.
Dumanı üzerinde olmayan döner:
Alt katmanların yeterince ısınmadığı durumlarda E.coli bulaşma ihtimali artıyor.
Yıkanmamış yeşillik içeren sandviç, tost ve salatalar:
Su kaynağı güvenilir değilse parazit ve bakteri riski yükseliyor.
Açıkta satılan sütlü tatlılar:
Süt ürünleri sıcak havada çok hızlı bozulduğu için zehirlenme riski yüksek.
Kimliği belirsiz şerbetli tatlılar:
Saatlerce açıkta bekleyen şerbet, maya ve bakteriler için ideal bir ortam oluşturuyor.
Prof. Dr. Yılancıoğlu, özellikle sıcak havalarda açıkta bekleyen yiyeceklerden kesinlikle uzak durulması gerektiğini belirterek, “Şüpheli hijyen ortamında satılan her ürün potansiyel bir zehirlenme kaynağıdır” uyarısında bulundu.