Doğa koşulları karşısında birçok hayvan, insanlar gibi savunmasız değil. Evrimsel süreçte geliştirdikleri olağanüstü yetenekler sayesinde zorlu şartlarda hayatta kalmayı başarıyorlar. Bunlardan en dikkat çekici örneklerden biri ise kaplumbağalar.
Pop-sci’nin aktardığı bilgilere göre, kışı su altında geçiren bazı kaplumbağa türleri, bu dönemde alışılmışın dışında bir solunum yöntemi kullanıyor. ABD’nin Maryland eyaletindeki Smithsonian Araştırma Merkezi’nden Koordinatör Karen McDonald, “Isıran ve boyalı kaplumbağalar, buzun altında donmuş halde kalabiliyor ve su altında nefes alabiliyor” diyerek bu sıra dışı yeteneği anlattı.
Bilimsel adı kloakal solunum olan bu yöntemde kaplumbağalar, sindirim sistemlerinin sonunda bulunan kloak bölgesini kaplayan özel dokular sayesinde gaz alışverişi yapıyor. Bu sayede akciğerlerini kullanmadan, su altında uzun süre hayatta kalabiliyorlar.
Kış uykusu, donma ve göç: Doğanın diğer çözümleri
Hayvanların kışı atlatmak için kullandığı tek yöntem bu değil. Birçok memeli ve sürüngen türü kış aylarında kış uykusuna yatarak yağ depolarından enerji sağlıyor. Ancak sürüngenler ve amfibiler, susuz kalmamak için zaman zaman uyanmak zorunda kalıyor.
Orta Atlantik ve Orta Batı Amerika’da yaşayan orman kurbağaları ise daha da sıra dışı bir yol izliyor. Bu kurbağalar, kışın tamamen donarak aylarca nefes almadan, kalp ve beyin aktivitesi olmadan bekleyebiliyor. Hava ısındığında ise adeta yeniden hayata dönüyorlar.
Bazı kuş türleri kış geldiğinde sıcak bölgelere göç ederken, baştankara ve mavi alakarga gibi türler göç etmiyor. Bunun yerine yeni, daha sık ve su geçirmez tüyler çıkararak soğuk havaya uyum sağlıyorlar.
Bilim insanlarına göre bu örnekler, doğanın hayatta kalmak için ne kadar yaratıcı ve şaşırtıcı çözümler üretebildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
