Maine Üniversitesi’nden bilim insanları, insan evriminde çarpıcı bir değişimin yaşandığını öne sürüyor. Peki insanlık artık sadece genetik bireylerden oluşan bir tür olmanın ötesine mi geçti ve kültür, genetikten daha belirleyici bir rol mü oynuyor?
Araştırma, COVID-19 pandemisi örneğinde insanların bireysel değil toplumsal ölçekte bir “bağışıklık sistemi” gibi hareket ettiğini gösteriyor. İnsanlar, toplumlarını korumak için kolektif davranışlar sergileyerek, tıpkı karınca koloneleri veya arı kovanları gibi “süperorganizmalar” gibi işlev görüyor.

Çalışma, insanlık tarihindeki büyük sıçramaların genetikten çok kültürel gelişmelerle mümkün olduğunu vurguluyor. Tarımın başlamasından mühendislik yapıları, aşılara ve modern biyoteknolojiye kadar birçok ilerleme kültürel evrim sayesinde gerçekleşti. Günümüzde doğumların üçte biri sezaryenle, dörtte üçü gözlük kullanarak gerçekleşiyor; doğal seçilim açısından dezavantajlı olan bu durumlar kültürel çözümler sayesinde hayatta kalmayı engellemiyor.
Buna karşın araştırmacılar, kültürel evrimin riskler de taşıdığını hatırlatıyor. Waring, “Evrim her zaman iyi çözümler üretmez; bazen acımasız sonuçlar da doğurabilir. Kültürel evrim, ilerleme veya üstünlük anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.