İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5276 %0.06
49,6324 %0.06
5.774,96 % 0,38
92.128,19 %-1.023
Ara
Muhalif. YAŞAM Aşk ve takıntı arasında: Birini sürekli düşünmenin psikolojisi

Aşk ve takıntı arasında: Birini sürekli düşünmenin psikolojisi

Sevdiğiniz veya ilgilendiğiniz kişiyi sürekli aklınızda tutmak, sadece hoşlanmaktan öte psikolojik mekanizmalarla açıklanıyor. Uzmanlar, bu durumun beynin ödül sistemi, obsesif düşünceler ve takıntılı romantik bağlarla ilişkili olduğunu belirtiyor.

Okunma Süresi: 2 dk

Birini durmaksızın düşünmek, kimi zaman basit bir hoşlanma duygusunun ötesinde, karmaşık bir psikolojik süreci işaret ediyor. Psikolojik araştırmalar, zihnin sürekli aynı kişiye dönmesinin birkaç temel mekanizma ile ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.

Perseveratif Biliş: Zihnin Tekrarlayan Döngüleri

Sürekli düşünmenin en temel nedenlerinden biri “perseveratif biliş” olarak adlandırılıyor. Bu durum, zihnin geçmiş olaylara (ruminasyon) veya gelecekte olabilecek durumlara (kaygı) takılı kalması anlamına geliyor. Uzun süreli perseveratif biliş, kalp atışını hızlandırabilir, stres hormonlarını artırabilir ve uyku düzenini bozabilir. Araştırmalar, bunun kardiyovasküler sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini gösteriyor.

Obsesif Düşünceler ve İronik Süreçler

Bazı durumlarda birini sürekli düşünmek obsesif boyuta ulaşabiliyor. Psikolog Daniel Wegner’ın İronik Süreç Teorisi’ne göre, bastırmaya çalıştığınız düşünceler daha fazla zihninize geri döner. “Onu düşünmemeliyim” dediğiniz an, zihin tam tersine daha çok odaklanıyor. Bu mekanizma stresli durumlarda ve zihinsel kaynakların sınırlı olduğu anlarda daha güçlü hale geliyor.

Limerence: Takıntılı Romantik Bağ

Romantik bağlamda ise “limerence” adı verilen bir durum öne çıkıyor. Psikolog Dorothy Tennov tarafından tanımlanan limerence, kişinin karşı tarafa yoğun ve takıntılı bir bağlılık hissetmesi, onu sürekli düşünmesi ve idealize etmesi durumudur. Bu süreç, belirsizlik ve karşılıklı duyguların çözülmemesi ile beslenir ve dopamin temelli bir ödül döngüsü ile kişinin zihnini o kişiye çeker.

Beynin Rolü

Sürekli düşünmenin altında beynin ödül sistemi de yatıyor. Dopamin ve oksitosin gibi nörotransmitterler, kişiyi belirli birine odaklamaya iter ve takıntılı düşüncelere zemin hazırlar. Araştırmalar, romantik ilgi ve takıntılı düşünce süreçlerinde prefrontal korteks ile limbik sistemin etkileşiminin önemli rol oynadığını gösteriyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *