Yeni bir bilimsel araştırma, uzun süre oturmanın yalnızca fiziksel sağlığı değil, beyin yapısını da olumsuz etkilediğini ortaya koydu. Vanderbilt, Pittsburgh ve Seul Ulusal Üniversiteleri’nden bilim insanlarının ortak çalışmasında, 50 yaş üzeri bireylerde oturma süresi ile beyin sağlığı arasındaki bağlantı incelendi. Bulgular, hareketsiz yaşam tarzının Alzheimer ve demans riskini artırabileceğine işaret ediyor.
Çalışmada yaşları 50’nin üzerinde olan 404 kişi, bir hafta boyunca giyilebilir sensörlerle izlendi. Katılımcıların çoğu haftalık önerilen egzersiz süresini karşılasa da, gün içinde uzun süre oturanlarda beyin hacminde küçülme gözlendi. Özellikle hafıza ile ilişkili hipokampus bölgesindeki incelme dikkat çekti. Bu bölge, Alzheimer hastalığında ilk etkilenen alanlardan biri olarak biliniyor.

Nörolog Dr. Marissa Gogniat, “Alzheimer riskini azaltmak yalnızca düzenli egzersizle sınırlı değil. Günlük oturma süresini kısaltmak da beyin sağlığı için kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, uzun süre oturmanın beyinde yaşlanma sürecini hızlandırabileceğini belirtiyor. Genetik olarak Alzheimer’a yatkın bireylerde bu etkinin daha belirgin olduğu da saptandı. Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Dr. Angela Jefferson ise, “Oturma sürelerine sık sık ara verilmesi, özellikle genetik risk taşıyanlar için hayati önem taşıyor” açıklamasını yaptı.
Uzmanlar, masa başında çalışanlar başta olmak üzere hareketsiz yaşam süren bireylerin, oturma sürelerini dengelemeye yönelik bilinçli adımlar atmaları gerektiğini vurguluyor. Günde birkaç dakikalık kısa yürüyüşler veya ayakta çalışma düzenlemeleri, bilişsel sağlığın korunmasında etkili olabilir.