Elektronik sigaraların sağlık üzerindeki etkileri uzun süredir tartışılıyor. Ancak yapılan yeni bir laboratuvar çalışması, bu cihazların hijyen açısından da büyük bir risk oluşturduğunu gösterdi. Araştırmaya göre elektronik sigaraların ağızlık bölümü, ortalama bir tuvalet oturağından kat kat daha fazla mikrop barındırıyor.
Bağımsız laboratuvar BioLabTests, çevrimiçi bir nikotin perakendecisiyle ortak yürüttüğü çalışmada popüler bir elektronik sigara modelini test etti. Araştırmacılar, cihazın ağızlık kısmını ilk açıldığı anda, ardından 24, 48, 72 saat, bir hafta ve iki haftalık kullanım sürelerinin ardından özel pamuklu çubuklarla temizleyip mikrop yoğunluğunu inceledi.
En dikkat çekici bulgu, kullanımın ikinci ve üçüncü günleri arasında yaşanan hızlı mikrop artışı oldu. Bu süreçte bakteri ve mantar kolonilerinin yüzlerce kat çoğaldığı gözlendi. Üçüncü gün yapılan ölçümde ağızlıkta yaklaşık 150.000 koloni oluşturan birim (CFU) tespit edildi. Karşılaştırma yapmak gerekirse, ortalama bir umumi tuvalet oturağı santimetrekare başına yaklaşık 6,5 CFU barındırıyor. Bu da elektronik sigarayı 3.000 kat daha kirli hâle getiriyor.
BioLabTests mikrobiyoloğu Reynold Mpofu, ağızlık kısmının cihazın en kirli bölümü olduğunu vurguluyor. İnsan ağzında yaklaşık 700 farklı bakteri türü bulunduğunu belirten Mpofu, temizlenmeyen ağızlıklarda bu mikroorganizmaların hızla çoğaldığını söylüyor.
Araştırmada ayrıca cihazın gövdesinde de Bacillus, Staphylococcus, Enterococcus ve hatta E. coli gibi insan sağlığını tehdit edebilen mikroorganizmalar tespit edildi. Bu bakteriler, solunum yolu enfeksiyonlarına ve ağız içi hastalıklara yol açabilirken, mantar kolonileri akciğerlere taşınabilecek sporlar nedeniyle daha büyük risk oluşturuyor.
Uzmanlar, özellikle cihazın ortak kullanımında enfeksiyon riskinin katlanarak arttığını belirtiyor. Araştırmacılar, elektronik sigaraların yalnızca içeriklerindeki kimyasallar nedeniyle değil, hijyen açısından taşıdıkları risk nedeniyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.