İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5171 %-0.02
49,6234 %-0.14
5.748,37 % -0,08
92.326,85 %-1.225
Ara
Muhalif. SAĞLIK Alzheimer’ın çözümünü bu hayvanların kanında aranıyor

Alzheimer’ın çözümünü bu hayvanların kanında aranıyor

Fransız araştırmacılar, devegillerden elde edilen nanokor adı verilen küçük proteinlerin beyin hastalıklarının tedavisinde çığır açabileceğini açıkladı.

Okunma Süresi: 2 dk

Yeni bir araştırmaya göre, lama ve deve kanından elde edilen küçük protein molekülleri, Alzheimer gibi beyin hastalıklarının tedavisinde umut vadediyor. Araştırmacılar, bu moleküllerin mevcut tedavilere göre daha az yan etki gösterme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.

Bağışıklık sisteminde bulunan bir tür antikor olan nanokorlar, ilk kez 1990’larda deve, lama ve alpakaları içeren devegiller ailesinde keşfedildi. Geleneksel antikorların yaklaşık onda biri büyüklüğünde olan bu moleküller, başka hiçbir memelide bulunmuyor.

Fransa’daki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinden (CNRS) Dr. Philippe Rondard, “Devegil nanokorları beyin bozukluklarına yönelik biyolojik tedavilerde yeni bir çağ açıyor” ifadelerini kullandı. Rondard, bu proteinlerin “geleneksel antikorlar ile küçük moleküller arasında yeni bir ilaç sınıfı oluşturabileceğine” inandıklarını söyledi.

Araştırmacılar, nanokorların küçük boyutları sayesinde kan-beyin bariyerini geçebildiğini ve bu nedenle Alzheimer, şizofreni gibi hastalıklarda daha etkili tedavilere dönüştürülebileceğini belirtiyor. Fareler üzerinde yapılan önceki deneylerde, nanokorların şizofrenideki davranış bozukluklarını azaltabildiği de gözlemlenmişti.

Bilim insanları ayrıca nanokorların üretiminin, saflaştırılmasının ve hedefe göre ince ayar yapılmasının geleneksel antikorlara kıyasla daha kolay olduğunu söylüyor. Ancak bu tedavilerin insan klinik deneylerinde test edilebilmesi için hâlâ birkaç aşamanın tamamlanması gerekiyor.

Dr. Rondard, “Nanokorların kararlılığını değerlendirmek, düzgün katlandıklarını doğrulamak ve bir araya toplanmadıklarından emin olmak gerekiyor. Uzun süreli depolama ve nakliye sırasında etkinliğini koruyabilen klinik düzeyde nanokorlar elde etmemiz şart” dedi.

Araştırmanın sonuçları, Trends in Pharmacological Sciences dergisinde yayımlandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *