Füsun Paşa

Füsun Paşa


Yorgun musun?

Yorgun musun?

Sıkışmışlık hissi içinde misin? Kendini yorgun, tükenmiş mi hissediyorsun? İçinden hiç bir şey yapmak gelmiyor mu? İçimde bir sıkıntı var! diyerek mi güne başlıyorsun.

Her insan genellikle bu durumları hayatının bir ya da birçok noktasında yaşıyor. Kaybolmuş gibi hissedebiliyor.Devamlı uyumak, sorumluluklardan kaçmak  istiyor.Birçok karmaşık duyguyu bir arada yaşayabiliyor. Yani bu durumlar sadece ülkemizde son bir kaç ayda yaşanan travmatik olaylardan, gergin siyaset ortamından, yaşanan ekonomik krizlerden dolayı değil, zaman zaman insanların hayat içinde yaşadığı duygular bunlar olabiliyor. İnişler ve çıkışlar içinde, bazen nedenleri belli, bazen de nedensiz, sebepsiz hissedilen duygular içinde kalabiliyoruz.

İnsanların çoğu yaşam sevincim yok, ne yapacağımı, ne istediğimi bilmiyorum diyor. Sonra inancımı hevesimi kaybettim diyorlar. Yorgunum, sinirliyim diyenler oluyor. Son zamanlarda bu sözleri çok daha sık duyuyoruz. İnsanların yüzleri gülmüyor. Ülke olarak bir dönemden geçerken özel hayatlarda bütün yaşananlardan nasibini alıyor diyelim.

Kendimizle ilgili olan bazı şeyleri değiştirebiliriz. Bir yerden başlamak gerek. Yoksa  yaşanan durumların kurbanı oluruz. Sürü psikolojisiyle her durum ve duygunun bizi aşağıya çekmesine izin vermiş oluruz. Herkes böyle diyip bahaneler içinde kayboluruz.

Dönem böyle diye bir şey yok. Bu dönem içinde sen ne yapıyorsun?Kendine sahip çıkacak olan kişi sensin. Enerjini dengelemek, bedenine, ruhuna iyi gelecek şeyleri yapmak senin sorumluluğunda.

Enerjisi tükenmiş, yorgun,stresli hisseden insanlara ;

Ne olursa kendini daha iyi hissedersin? Sence ne olursa, hayatında ne değişirse bütün bunlar düzelir? dendiğinde ise, bilmiyorum diyenler, çok param olursa diyenler ya da ülkemiz düzelirse gibi cevap verenler  oluyor. Bazıları genelleme yapıyor, bazıları kendi hedeflerinden nasıl koptuklarından bahsediyor.

Şimdi  yaşadığınız bu durumların ve her şeyin dışına çıkın. Kendinize ve hayatınıza bir gözlemci gibi bakın. Çevrenizdeki insanlarında hayatlarına bakabilirsiniz.Sence senin ya da başkalarının daha canlı ve enerjik olması için, streslerini yönetebilmesi , kendi hayatlarının lideri olması için neye ihtiyaç var?

Bu durumlarda yazının başında anlattığın verilen  cevaplar için benim de sana sorularım var.

'Bilmiyorum' dediğin şeyi nasıl düzeltirsin?

Çok paran olmasını istiyorsan, bunun için ne yapmayı düşünüyorsun?

Ülkemiz için sen bireysel olarak ne yapıyorsun? Düzelmesi için nasıl bir katkıda bulunuyorsun?

Farkında mısın, gerçek anlamda tanımladığın sorun olarak söylediğin hislerin, duyguların için, bir şey yapman, harekete geçmen gerek.

Sorunları söylediğin,konuştuğun, anlattığın alanda kalırsan, gücünü sadece sorunlara verirsin.  Sence o alanda çözüm üretebilir misin? Kendini sıkıştırdığın sorunlu alanda çözüm yaratabilir misin? Güçlü olan sana kendini çaresiz hissettiren alan, sorunları anlattığın, şikayet ettiğin alandır. Bir koltuktan diğeri koltuğa geçmek gibi düşün bunu. Yangın olan mutfakta yemek yapmaya çalışmak gibi.

Çözüm yaratmak için sorun alanından çıkmalısın. Hayatında olan yangını söndür.  Ama sen  diyorsun ki yorgunum, halim yok.  Aslında bu, ben hiç bir şey çözmek istemiyorum demektir. Peki kal orada. Sorun yok. Olur ya bir gün çözmek istersen, kendini hazır hissettiğinde ya da şu an çözmek istersen okumaya devam et.

Bazı durumlar için çok basit çözümler vardır. Genelde bu görülmez. Basit olan nedense yok sayılır. Sanki zor olan şeyler yapıldığında her şey çözülecek gibi düşünür.

Aslında her şey çok basit ve kolaydır.

Mesela su içmek. Son zamanlarda yeterince su içiyor musun? Bedenin  susuz kaldığında yorgun,bitkin, halsiz hissedebilirsin. Vücudunuzun su dengesini korumak için yeterli miktarda su içmek önemlidir.içmediğinde, bedenin su ihtiyacını organlarındaki suyu kullanarak karşılamaya çalışıyordur. Bu sende stres, baş ağrısı, gerginlik,  uykusuzluk yaratabilir. Bu yüzden gün boyunca düzenli olarak su içmeye özen göster.Bunu muhakkak dene.

Daha sonra ne yaşıyorsan, ne hissediyorsan, yaşadığın tüm hisleri, duygularını kabul et. Onlar senin bir parçan. Şu an sana iyi hissettirmiyor olabilir ama biz insanız. İnsanlar tüm duygulara sahiptir. Onları yok sayma, görmezden gelme ama takılıda kalma. Sorun olarak görmeyi bırak.Kaçma, saklanma.  Sadece olanı olduğu gibi kabul et. İnsan çocuklarını ayırabilir mi? Her duygunu, düşünceni , sana hissettirdiklerini hayatında kucakla, sonra bırakman gerekeni bırak. Neye ne kadar yer vereceğini , hangi duygunun hayatında ne kadar kalacağını sen belirle.

Her şeyi yönetebilirsin, iyileştirip, değiştirebilirsin bunu hep hatırla.

Yorgun musun? Hasta mısın? Tamam o zaman. Bedenin sana beni dinlendir diyor. Benimle ilgilen, beni gör, beni duy diye sesleniyor. Bedensel, ruhsal ,duygusal yorgunluğunun nedenlerine tek tek bak. Hastaysan gerekli tedaviyi uygula. Son zamanlarda çok mu çalıştın? Tüm cevaplar sende. Bedenin  sen ne yaparsan kendini dinlenmiş hissedecek? Bunu düşün. Uykuya mı ihtiyacın var. Uyu, dinlenmek için kendine zaman ayır. Çocuğun var ve uyumak ne mümkün mü diyorsun, o zaman eşinden, çevrenden yardım ve destek iste. Yeterli ve kaliteli uyku almak için ne gerekiyorsa yap. Bu vücudunun ve zihninin yeniden enerji toplamasına yardımcı olabilir.

Kendi kişisel öz bakımına özen göster.

Ne olursa olsun banyonu yap, saç sakal tıraşına, beden bakımına özen göster. İçinde kendini iyi hissettiğin kıyafetler giy. Topuklu giyiyorsan bacaklarını yormasına, ayaklarını ayakkabı içinde sıkıştırmaya izin verme. Hayatın sana hissettirdiğini sen bedenine yapma. Devamlı spor giyiniyorsan, arada daha şık giyin. Özel geceler yarat. Farklılıklar getir hayatına. Renkler getir yaşamına.

Dengeli ve sağlıklı beslenmek önceliğin olsun. Son zamanlarda ne yediğine, ne yemediğine bak. Belki artık hayatından şekeri çıkartır, karbonhidratı doğal beslenme içinde tamamlayabilirsin. Yemek saatlerini ayarla ve düzenle. Belli bir rutine getir. Bu çok önemli. Taze sebze, meyve ve proteinlerle buzdolabını ve yeme bilincini yaşamına kat. Yeni bir düzen getirmek için bir diyetisyenle çalışabilirsin.Hayatında fazla, abartılı olan yiyecek, giyecek, eşya, evrak her şeyi çıkart.

Yaşadığın stresli durumlar bedensel enerjini tüketebilir.

Böyle dönemlerde insanlar nefes almayı unutur. Aldığı nefes göğsüne kadar ancak gelir. Korktuğunda nefesi tutmak gibi, stresli zamanlarda da nefesini tuttukça göğüs altına diyafram alanına, nefes yani oksijen giremez. Bedeninin, bütün iç organlarının oksijene ihtiyacı var. Her organında bir duygu birikir. Karaciğerde öfke, böbreklerde korku, kalpte hüzün,yas dalakta suçluluk duyguları gibi. Duygularını, korkularını sendeki sıkışmış enerjiyi nefesinle bırakabilirsin.

Düzenli ve bilinçli bir şekilde nefes çalışmaları yap. Sabah ve akşam diyafram nefesi yapmak yenilenmeni sağlayacak. Kaç sayı yapacağına sen karar ver. Ne kadar yapabilirsen o kadar yap. İster 7 istersen 21 nefes çalışmasıyla kendini daha dinlenmiş, daha enerjik hissedeceksin. Bunu bir alışkanlık haline getir. Nefes çalışmasına başlamadan bir seçim yap bir niyette bulun.

' Aldığım her nefeste yaşam enerjisini içime çekiyorum, yenileniyorum ve verdiğim her nefesle içimde biriken toksik enerjiyi, yorgunluğu stresi, üzüntüyü (neyi bırakmak istersen onu söyleyerek) bırakmam gereken tüm olumsuzlukları bırakıyorum ve özgürleşiyorum ' diyerek nefes çalışmasını yap.

Yürüyüş ve hareket kat hayatına. Yürümek için bahaneler yarat. Evde ya da bir spor salonunda hangisi sana iyi geliyorsa,  düzenli egzersizler yapmaya başla. Yoga, fitness, kardiyo,dans her şey olabilir. Hareket bedenindeki , eklem yerlerinde biriken sıkışmış enerjiyi kolaylıkla bırakmanı sağlayacaktır.

Biliyorum yorgunum, halim yok diyeceksin ama yapabilirsin. Tembellik ve yorgunluk döngünü kırmak için sen ilk adımı at ve şimdi yap. 3 gün bunları yapacağım diye başla, iyi geleceğini iyi olacağını göreceksin ve bedenin sonrasında hepsini yapman için seni kendiliğinden harekete geçirecek.

İlk 3 günden sonra tüm alışkanlıklar kırılmaya başlar. 14. Günde bir direnç oluşur ama sen inatla devam ettiğinde 21. Güne girersin ve sonra bir bakarsın her şeyi yönetmeye başlayan olmuşsun. Buna 3 ay devam edersen, yeni yaşam şeklinde, yeni alışkanlıkların yerine oturmuş olur. 6 ay devam edersen bedenini yöneten, artık hayatının liderliğini eline alan bir insan olmuş olursun.

Bu bilinçle ilerle. Kendine yeni bir hayat kurmak gibi düşün. En kolay yol kendinden başlamaktır.En kolay değişimler kendinle ilgili olanlardır.KENDİNİ KENDİNDEN ÖZGÜRLEŞTİRMEK için şahane bir zaman dilimindeyiz. Bunu kullan.

Nefesinle meditasyon yapabilirsin. Abartılı meditasyonlara ihtiyacın yok. Yapamıyorum diye de bir şey yok. Yaparsın. Arka fonda çalan, sana iyi gelen bir müzikle sadece nefes çalışması yaparak meditasyon yapabilirsin. Nefesinin kendisi ol. Nefes ol.  Gözlerini kapat, kalbine odaklan ve yavaşça, nefes al ve ver. Nefesi takip et. Nasıl alıyor ve veriyorsun izle. 10 dakikalık bir meditasyon seni sakinleştirip dengeye getirecek.

Dua etmek, kızgınlıklarını içinde tutmadan bir kağıda olduğu gibi ne hissediyorsan yazıp atmak, kendine şefkatli ve nazik davranmak, sana iyi gelmeyen insanlardan, ortamlardan kısa aralarla ya da sonsuza kadar uzaklaşmak, enerjini toplamanı ve yenilenmeni sağlayacak.

Kendine nezaketle davranmak. Kendine, kendini dünyanın özel insanıymış gibi hissettirmek sana iyi gelecek.Dışarıdaki her şeyden çek elini, bilincini, düşünceni. Sadece sen ve hayat var. Kendini sevmek için ne bekliyorsun? Kendine iyi davranmak için ne olması gerekiyor?  Önce sen kendini sev, önce sen kendine özen göster,şefkatle kendini kucakla. Önce sen kendini her halinle olduğun gibi kabul et ve değerine sahip çıkarak yaşa. Dışarıdan beklediğin her ne varsa, gerçek anlamda önce sen kendine ver ki yaşamındaki insanlar da taşıdığın bu enerji ve bilinç karşısında,senin kendine davrandığın gibi sana iyi gelecek şekilde davranmaya başlasın.

Zorunluluk duygusu yorgun ve bitkin hissettirir. Yapmak zorundayım diye bir şey yok. Neye zorunlu hissediyorsan, bunu bir seçim olarak gör. Yapabilirsinde, yapmayabilirsinde. Yaptığında ya da yapmadığında nasıl hissedeceksin? İşte bunu eğlenceli ya da sorunlu hale getirecek olan sensin.

Kararsızlıklar enerjini tüketir. İki şey arasında kaldığında sana en yakın olanı, iyi hissettireceğini düşündüğün şeyi seç ve bir karar ver. Sorumluluğunu al ve ilerle. Bilmem, bakarız, kafam karışık vs. duygularıyla yola devam etme. Bir seçim yap, karar ver ve ilerlemeye başla. Karar verip yanlış ya da hata mı yapmaktan korkuyorsan da korkuya güç verme. Yanlış yap, hata yap ne olur ki? Sonra hatanı düzeltirsin. Farklı bir yön ve yol çizersin. Korkarak yaşamak, durmak, beklemek  seni daha çok strese sokar. Sinirli ve gergin yapar. Yola çık ve yolda kal her zaman.

SEÇİM YAPAN, KARAR VEREN OL.

Sana iyi gelmeyen, olumsuz hissettiren her duygu için, kendine onu yaşamak adına zamanı sen koyabilirsin.  Zamanı belirle, sonuna kadar yaşa ve bitir. Sonra hemen harekete geç. 2 saat, 1 gün, 1 hafta ne kadar o duyguya yaşamında yer vereceksin? Bu karar sana ait olsun.

Hadi bu hafta başla. Kendini iyi hissettirecek bir hayat yaşamaya başla.

Yaşanan stresli dönemler biter,yorgunluklar geçer. Yeter ki sen kendinden, yaşamak istediğin hayattan  vazgeçme.

Yorgunluk, kendinden vazgeçmişlik yazılarıma ,sende yarattığı sonuçlara, ödediğin bedellere ve değişimin getirdiği armağanları yazmaya önümüzdeki hafta da  devam edeceğim ama bu hafta tüm bu yazdıklarımı uygulamak için, önce sen harekete geç. Kendinde değişimi başlatan ol. Hayatının kurbanı değil, hayatının lideri sen ol. En azından bir tanesini al ve hayatına kat. 1 hafta sonra kendindeki değişime sen bile inanamayacaksın.

Değişimi başlatan kişilerin gerçek yaşam hikayelerinden kesitler önümüzdeki haftaki yazımda olacak.

Sen de katıl bu yolculuğa senide anlatalım.

Şimdilik iyi haftalar ve keyifli bir hafta sonu tatili diliyorum.

Işık ve sevgiyle kalın.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar