Prof. Dr. Ahmet Özer

Prof. Dr. Ahmet Özer


Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun siyasi anatomisi

Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun siyasi anatomisi

Başarılı Bir Bürokrat 

Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaşam tecrübesini bürokrat, milletvekili, grup başkanı ve genel başkan safhaları altında ele alabiliriz. Onu tanımak için bu süreçlere bakmak gerekir. Bu çerçevede geçmişi, siyasi tecrübesi, yaptığı önemli işler, çıkışları ve yaşadığı önemli dönüm noktaları, Kılıçdaroğlu hakkında bize bir fikir veriyor. Öncelikle şunu belirtelim; Kılıçdaroğlu Anadolu’nun ücra bir köşesinden Ankara’ya geldi, burada İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi, bürokraside önemli görevler üstlendi, genel müdürlük yaptı, yılın bürokratı seçildi ve toplumsal meselelerden, ülkenin sorunlarından hiç uzak durmadı. Sonrasında siyasete girdi; milletvekili, grup başkan vekili ve ardından genel başkan oldu.  

 

İyi Bir Grup Başkan Vekili  

Grup başkan vekili iken Vatandaşın Vergilerini Koruma Derneğini kurdu ve başkanlığı yaptı. Dürüst, çalışkan, özverili ve azimli bir kişilik olarak çevresinde tanındı, sevilip sayıldı. Kamu kaynaklarının kamunun ortak yarar için kullanılmasını her zaman kendine düstur edindi. Bu duruşu onu yolsuzluklara karşı mücadele etmeye itti. Ömrü boyunca yolsuzluklarla mücadele etti. Milletvekili ve grup başkan vekili iken AKP döneminde yapılan yolsuzluklara karşı verdiği mücadele takdir topladı. Bu alanda geri adım atmayan kararlı duruşu onu bütün Türkiye’ye tanıttı ve öne çıkardı.  

Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i hedef alan çıkışları çok ses getirdi. Dişli istifa etmek zorunda kaldı. Dengir Fırat’ı adım adım AKP’den kopmaya götüren süreci başlattı. Ankara’da Gökçek’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu ASKİ’nin doğalgaz sayaçlarını fahiş fiyatlarla aldığını ortaya çıkardı, yolsuzluğu ortaya çıkan Melih Gökçek çok zor durumda kaldı. Gökçek’in bu yolsuzluğu hakkında, iktidar kendilerinde olduğu için kamuyu vicdanını rahatlatan hiçbir işlem yapılmamıştı.   

Ayrıca o dönem ucu Almanya’ya kadar uzanan Deniz Feneri yolsuzluk dosyasının belgelerini açıkladı ve bu dava AKP’yi sarstı. Deniz Baykal vakasından sonra partinin yıldızı en parlak kişisi olarak genel başkan seçildi.  

 

Sıra Dışı Bir Genel Başkan 

Genel başkanken çok önemli çıkışlar yaptı. En önemlisi Ankara’dan İstanbul’a 25 gün süren 420’kmlik Adalet Yürüyüşünü gerçekleştirdi. Çeşitli çevrelerin saldırılarına maruz kaldı ama hiç yılmadı. Kendisine büyük saldırılar olmasına rağmen dik duruşunu sabırlı yürüyüşünü hiç bozmadı. Sabrı ve sakinliği hep dikkat çekti. Çok yoğun saldırılar karşısında bile sinirlenmedi, sakinliğini hep korudu. Bu özelliği İstanbul seçimlerinde ona “Sakin Güç” lakabını verdi. 

Fakat cesareti herkesi yüreklendirdi ve topluma umut verdi. 8 Nisan 2014 yılında yumruklu saldırıya uğradı, 25 Ağustos 2016’da silahlı saldırıyla karşı karşıya kaldı, 5 Temmuz 2017’de IŞİD’in suikastı son anda engellendi, 19 Nisan 2019’da Ankara Çubuk’ta iktidarın bakanlarının gözleri önünde yumruklu saldırıya maruz kaldı, ardından linç girişimine uğradı, son anda kurtuldu. Bütün bu saldırılar karşısında güçlü kişiliği ile metanetini ve duruşunu hiç bozmadı.  

 

Yurtiçi ve Yurt Dışından Destek 

Sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da sevilip sayıldı. Avrupa solu, “Türkiye’de otoriter sürüklenmeye karşın Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkması ve desteklenmesi önemli bir fırsat” şeklinde açıklamada bulundu. Erdoğan’ın kasıtlı olarak kuvvetler ayrılığını ve siyasi çoğulculuğu hedef aldığını belirten Avrupa’nın önde gelen sol kuruluşları, Erdoğan’ın siyasi muhalefete açıkça zulmettiği ifadelerine yer verdi. Avrupa basını, Erdoğan’a meydan okuyan Kılıçdaroğlu’nu, “Türkiye’nin sessiz gücü” olarak manşete çıkardı. Erdoğan’ı yerinden edecek aday Kılıçdaroğlu yorumları yapıldı. 

 

Altılı Masa’yı Kurdu 

Kılıçdaroğlu bu başarıları yanında son 4 yılda iki büyük başarıya daha imza attı. 2019 yılında gösterdiği adaylar ve kurduğu ittifak ağları ile başta İstanbul, Ankara başta olmak üzere Antalya, Mersin ve Adana’yı AKP ve MHP’nin elinden aldı. Yerel seçimlerde nüvesi oluşan Millet İttifakını bozmadı, aksine sabır, sebat, feragatle daha da büyüterek bugüne getirdi.  Bütün komplolara, tuzaklara ve engellemelere rağmen Millet İttifakının adayı olmayı başardı.  

Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu 

Şimdi önünde tarihi değiştirecek değişime imza atmak duruyor. Giderek yıldızı parlayan Kılıçdaroğlu artık tek adam rejimini değiştirecek cumhurbaşkanı adayı olarak zafere koşuyor. Türkiye’nin bu tarihi değişim fırsatını heba etmeyecek ve Kılıçdaroğlu 14 Mayıs Günü ipi göğüsleyerek cumhurbaşkanı seçilecektir.  

Bu seçimin iki hedefi daha var: Biri meclis çoğunluğunu elde ederek parlamenter sisteme Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde geçmektir. İkincisi de bu seçimden on ay sonra yapılacak Yerel Seçimlerin motivasyon kaynağını bugünden oluşturmaktır.  

Değişim başladı, artık bahar yakındır….  

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar