Oğuz Büber - Muhalif Özel
Sonbahar sona ererken, kuzey halklarının yaşam duruşlarını ve düşünce biçimlerini tanımanın tam zamanı. Bu felsefeler, mevsimin son günlerine ve yaklaşmakta olan yeni döneme taze bir nefes getirebilir.
Bu, derinlikli ama bir o kadar da heyecan verici bir keşif yolculuğu. Dünyayı algılama şeklimizde yeni ufuklar açan ve günlük hayata başka bir gözle bakmamıza yardımcı olan küçük bir seyahat bölümü gibi... Kuzeyin bu köklü öğretileri, kaotik günlerimize denge getirme gücünü saklı tutuyor.
Aşağıda, kuzeyin en bilinen uygulamalarından bazılarını derledik. Kış, günlük hayatımıza iyice yerleşmeden hemen önce, içinde bulunduğumuz dönem için bir ilham kaynağı olmaları nedeniyle bunları akılda tutmakta fayda var.

Hygge: Sıcaklık ve sadeliğin Danimarka versiyonu
Dökülmüş yapraklar ve yüksek kayın ağaçlarıyla dolu bir ormanda ahşap bir kulübe... Bu görüntü neredeyse ideal dursa da, Danimarkalılar için bu sadece bir yaşam biçimidir. Tüm dünyaya yayılan ve insanları büyülemeye devam eden bir "iyi yaşam" (well-being) felsefesi olan Hygge'nin tarif ettiği her şeyi özetler.
Kesin bir tanımı olmasa da Hygge üç basit ilkeye dayanır: konfor, uyum, keyif. Daha gündelik bir dille ifade edersek; küçük anların tadını çıkarmak, huzurla kıvrılıp oturmak, stresten arınmak ve etrafınızdaki mekanın sizi kucakladığını hissetmektir.

Danimarkalılar; kendimize zaman ayırdığımızda, günlük hayatın gürültüsü azaldığında ve Gerçek zenginlik maddi mallara değil de sadeliğe, doğayla temasa ve bilinçli bir farkındalığa dayandığında hayatın daha anlamlı hale geldiğine inanırlar.

Lagom: "Yeterli" olanın gerçek özgürlük olduğu an
Kökeni İsveç olan ve daha az bilinen bu modus vivendi (yaşam tarzı), baştan iddialı bir hedef koyar. Bizi materyalizmden uzaklaşmaya ve günlük hayata daha insani bir yaklaşım geliştirmeye davet eder. Özgür ve dengeli yaşamak varken neden doyumsuz tüketiciler olalım?

Her zaman pratikte uygulanması iddialı görünse de Lagom, üzerinde durulmaya değer bir tartışma başlatır. Ayakları yere daha sağlam basan bir yaşam duruşu, yerleşmiş kalıpları yıkar ve dünyayla ilişkimizi ve neleri "gerekli" gördüğümüzü yeniden gözden geçirmemizi sağlar.
Belki de İskandinav minimalistlerin "daha az, daha iyidir" (less is better) yaklaşımı sebepsiz bir takıntı değildir; nitekim eski bir İsveç atasözü şunu hatırlatır: "Avucuna sığacak kadarını tutmaya özen göster." Lagom'un anlamını sadelikle özetleyen bir ifade.

Koselig: Soğukta bile doğanın tadını çıkarın
Yağmurlu günlerin hüznüyle baş etmenin ormanda bir yürüyüşten daha iyi bir yolu var mı? Norveçlilerin doğayla derin bir ilişki kurmuş olmaları tesadüf değildir. Ülkeleri, Akdenizli gözlere neredeyse gerçeküstü görünen ve garip bir çekicilik barındıran vahşi manzaralarla doludur.

Norveçliler için hayat, kendimizi doğanın ihtişamına bıraktığımızda daha güzel akar. kış uykusuna yatması önemli değildir. Norveçliler bize, onun büyüsüne ve keyfine kendimizi bırakmaya değeceğini, böylece enerji, iyimserlik ve huzurla dolacağımızı hatırlatır.
