İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5021 %-0.01
49,6342 %-0.11
5.742,38 % -0,18
92.569,90 %-1.356
Ara
Muhalif. M. ÖZEL Diyanet'e, dini yayınlarla ilgili inceleme, toplatma, imha yetkisini de öngören Torba Yasa, Genel Kurul'da

Diyanet'e, dini yayınlarla ilgili inceleme, toplatma, imha yetkisini de öngören Torba Yasa, Genel Kurul'da

CHP’li Cevdet Akay: Diyanet İşleri Başkanlığında hac ve umre hesaplarının nasıl harcandığının kontrolüyle ve tespitiyle ilgili Sayıştay devre dışı bırakılıyor. TBMM Genel Kurulu’nda, 9 Maddesi Diyanet İşleri Başkanlığı’na olmak üzere enerji sektörüyle ilgili düzenlemeler de öngören Torba Kanun Teklifinin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı. Komisyonda 30 madde olarak kabul edilen teklife göre, ‘Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından tespit edilen mealler, yetkili ve görevli yargı mercilerine yapılan başvuru üzerine, basım ve yayımı durdurulması, toplatılması ve imha edilmesi ile internet ortamında yapılan yayınlara yönelik de içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesiyle yetkilendirildi”. Düzenleme ile hem basılı hem dijital ortamda dinî içeriklerin denetim altında tutulması öngörülüyor. Muhalefet, Diyanet Vakfınca yapılacak olan hizmetler de Sayıştayın devre dışı bırakıldığına dikkat çekti.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 6 dk

Hülya Özmen - Muhalif Özel

TBMM Genel Kurulu’nda geneli üzerinde görüşmeleri tamamlanan Torba Teklif üzerinde CHP Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Cavit Arı, Karabük Milletvekili Cevdet Akay ve İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Diyanet Vakfınca yapılacak olan hizmetlerin Sayıştayın denetiminden çıkarılması konusuna dikkat çekti.  CHP’li Arı, “Hac ve umre faaliyetleriyle ilgili olarak Türkiye Diyanet Vakfınca açılacak hac ve umre hesabına ödemelerin yapılacağı, ancak bu ödemelerin ve hesapların denetlenmesiyle ilgili yetkinin Cumhurbaşkanınca görevlendirilecek denetim elemanlarına bırakıldığına dair bir hüküm var. Yani Türkiye'de hac ve umre faaliyetiyle ilgili Diyanet Vakfınca yapılacak olan hizmetler Sayıştayın denetiminden uzaklaştırılmış durumda” dedi. Aynı düzenlemeye dikkat çeken CHP’li Cevdet Akay, “Diyanet İşleri Başkanlığında hac ve umre hesaplarının nasıl harcandığının kontrolüyle ve tespitiyle ilgili. Sayıştay denetiminin dışında tutuluyor yani Sayıştay devre dışı bırakılıyor” derken İYİ Partili Erhan Usta, “Şimdi, buradaki Sayıştay denetimi kaldırılıyor arkadaşlar, önünüze gelen maddede bu var, Sayıştay denetimi kaldırılıyor. Allah rızası için bize birisi söylesin ya, Diyanet İşleri Başkanı ne yapmaya çalışıyor? Yani yolsuzluk mu yapacaksınız, usulsüzlük mü yapacaksınız, niye Sayıştay denetimini kaldırıyorsunuz”?

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerden…

CHP GRUBU ADINA CEVDET AKAY (Karabük)Şimdi, buradan, ben ilgilileri de tekrar ikaz ediyorum, uyarıyorum, lütfen, bu konuda daha dikkatli olunsun, şeffaf bir şekilde, insanlar hak ettiği yere bilgisine, görgüsüne, tecrübesine göre atansın ve kimsenin de hakkı yenmesin.

Şimdi, diğer bir madde de burada, Diyanet İşleri Başkanlığında hac ve umre hesaplarının nasıl harcandığının kontrolüyle ve tespitiyle ilgili. Benden önceki vekil arkadaşlarım da bahsettiler, ifade ettiler, Sayıştay denetiminin dışında tutuluyor yani Sayıştay devre dışı bırakılıyor. Başkanlık kendisi denetleyecek veya Cumhurbaşkanlığı gerek gördüğü takdirde Devlet Denetleme Kurulu elemanlarının -yani Devlet Denetlemedeki elemanlar belli, denetçiler belli; Devlet Denetleme Kurulu denetçilerinden bahsediliyor- görevlendirilmesiyle ilgili harcamaların denetleneceği ifade ediliyor. Şimdi, bir kere, bu Sayıştay denetiminin tekrar yerine getirilmesi mutlak, elzem, gerekli. Ayrıca, diyelim ki şu andaki bu kanun teklifi geçti, düzeltilinceye kadar Devlet Denetleme Kurulu elemanları tarafından denetim sonuçlarının raporlarının hem Plan ve Bütçe Komisyonuna hem bu Genel Kurula sunulması ve denetime açık hâle getirilmesi gerekiyor. Bunu da buradan özellikle ikaz edelim.

--

CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya): Bu kanunda geçen düzenlemede dikkat çeken önemli konulardan bir tanesini hemen burada bahsederek tamamlayayım. Değerli arkadaşlar, bakın, hac ve umre faaliyetleriyle ilgili olarak Türkiye Diyanet Vakfınca açılacak hac ve umre hesabına ödemelerin yapılacağı, ancak bu ödemelerin ve hesapların denetlenmesiyle ilgili yetkinin Cumhurbaşkanınca görevlendirilecek denetim elemanlarına bırakıldığına dair bir hüküm var. Yani Türkiye'de hac ve umre faaliyetiyle ilgili Diyanet Vakfınca yapılacak olan hizmetler Sayıştayın denetiminden uzaklaştırılmış durumda. Yani, burada kimi kime denetlettiğimizi daha iyi anlıyoruz. Cumhurbaşkanı denetçi gönderecek, buralar denetlenecek. Değerli arkadaşlar, buralar Sayıştayın denetiminde olmalı ve hatta bazı kurumların olduğu gibi gerekirse de bu kurullar Plan ve Bütçe Komisyonunun yıllık rutin denetimine tabi olmalı diyorum.

---

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) -  En önemli hususlardan bir tanesi de Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 13'üncü maddesinde bir düzenleme var bu 703 öncesi arkadaşlar yani kanun olarak yapılmış son düzenleme. "Hac ve umre faaliyetleri her sezonun sonunda Başkanlık, Sayıştay ve gerektiğinde -eski sistemde Başbakanlık müfettişleri vardı, sonraki sistemde Cumhurbaşkanlığı- Cumhurbaşkanlığı eliyle denetlettirilir." Nasıl bir şeydi? Yani her yıl sistematik bir şekilde bir denetim. Başkanlık denetimi, Sayıştay denetimi ve Cumhurbaşkanlığının denetimi. Şimdi, buradaki Sayıştay denetimi kaldırılıyor arkadaşlar, önünüze gelen maddede bu var, Sayıştay denetimi kaldırılıyor. Allah rızası için bize birisi söylesin ya, Diyanet İşleri Başkanı ne yapmaya çalışıyor? Yani yolsuzluk mu yapacaksınız, usulsüzlük mü yapacaksınız, niye Sayıştay denetimini kaldırıyorsunuz? Sayıştay denetimini kaldırınca "Burada denetim var." diyebilir misiniz? Başkanlık kendini mi denetleyecek, kendi kendini mi, kendi yönettiği vakfı mı denetleyecek veya Cumhurbaşkanlığı... Cumhurbaşkanlığındaki denetim elemanı sayısı belli, sistematik denetim yok orada; orada özel durumlarda, şikâyetlerde devreye girecek bir denetim. Dolayısıyla, bakın, şu anda -ve AK PARTİ milletvekilleri getiriyor bunu- bizden istedikleri şey, Diyanet Vakfı denetimsiz olsun.

Şimdi, bazen özellikle Cumhuriyet Halk Partisinden arkadaşlar Diyanet bütçesinin çok yüksek olduğunu falan söylüyorlar. Arkadaşlar, mesele Diyanet bütçesi de değil, Diyanet bütçesi personel bütçesi; esas problem burada, Diyanet Vakfında. Hac, umre organizasyonları; kurban organizasyonları, bağışlar, yardımlar, burada dünya kadar para var; bu paranın nasıl yönetildiğini hiç kimse bilmiyor. Denetim varmış sistemde, o denetimi de çıkartıyorlar şimdi. Yüzleri kızarmadan, burada, AK PARTİ Grubu "Diyanet Vakfı incelenmesin." diyor. Böyle bir şey olabilir mi? "Diyanet Vakfı denetlenmesin." diyor. Bunu milletimizin takdirine sunuyoruz. Bu çok önemli bir şeydir, bunu anlatamazsınız millete. İşte, ondan sonra çocuklar deist olur, ondan sonra İslam'a karşı mesafe koyarlar. Böyle bir şey olabilir mi ya! Niye Sayıştay denetiminin dışına alıyorsunuz Diyanet Vakfını? Esas para orada dönüyor. Ne oluyor? Hiçbir şeffaflık yok. "Hesabıyla kitabıyla ilgili bilgi verin." diyoruz, soru önergeleri gönderiyoruz, herhangi bir şekilde cevap alamıyoruz; böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil.

İYİ PARTİ GRUBU ADINA RIDVAN UZ (Çanakkale) -  Yüksek ideallerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde en önemli işlerden biri de 1924 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının kurulmasıdır. Bu kurumun görevi, Dinimübiniislam'a hizmet etmek, yaymak, toplumun manevi rehberliğini sağlamaktır. Fakat Diyanet gibi yüksek bir kurumda bile liyakat değil, sadakat aranmakta; gençlerimiz torpille elenmekte yani Diyanet ne bir partinin aparatı ne de bir ideolojinin taşıyıcısıdır aslında, bu köklü kurumun kuruluş amacından uzaklaştırıldığını, bir siyasi aygıt hâline getirilmeye çalışıldığını da üzülerek görmekteyiz.

Yine, bu teklifte yurt dışı Diyanet temsilcilikleriyle ilgili düzenleme yapılıyor. 102 ülkede temsilciliği olan lakin liyakat ve denetimden ve verimlilikten söz edemediğimiz bir yapıyla yine karşı karşıyayız. Diyanetin önemli gelirlerinden biri olan özellikle Diyanet Vakfının da Sayıştay denetiminin dışına çıkarılması aklımıza başka başka soru işaretleri getirmektedir.

Peki, bütün bunlar Diyanette olurken Diyanet İşleri Başkanına ne demeli? Diyanet İşleri Başkanı Kur'an'da açık ayette hükme bağlı olmasına rağmen Hazreti İsa'nın göğe çekilmesiyle ilgili "Hazreti İsa öldü." diyen, kelimeişehadet getirirken eksik getiren dolayısıyla -toplum tarafından- İslam dininin Diyanet İşleri Başkanı mı, yoksa eskiye nazire yaparcasına diyalogla ilgili bir anlayışın Diyanet İşleri Başkanı mı olduğu da şüphelerimiz arasında.

Tabii ki başka bir husus daha var: Bütün bunları gören ilk Sayın Cumhurbaşkanımız. Niye? Çünkü sarayın yani külliyenin açılışında o da Diyanet İşleri Başkanı yerine sayın papayı tercih etmiştir ve ilk ziyaretçisi de papa olmuştur; bunu da notlarımız arasında söylemek isteriz.

Bu yasada yine ne var? Fahri Kur'an kursu öğreticilerine yönelik kadro beklentilerinin hâlen karşılanmamış olması... Bu torba yasanın içinde görmemekteyiz. Sosyal haklardan mahrum bıraktırılmaları ve sendikal güvenceden yoksun çalışmaları ciddi, yapısal bir sorundur ve derhâl giderilmelidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *