İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5171 %-0.02
49,6234 %-0.14
5.748,37 % -0,08
92.326,85 %-1.225
Ara

Ankara Film Festivali ve Geleceği Düşünme Zamanı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ankara Film Festivali ve Geleceği Düşünme Zamanı

Şairin dizesindeki gibi, “belki şehre bir film gelir” hayalimiz tam 36 yıldır yaşanan bir gerçek olarak Başkenti gönendirmeye devam ediyor.  Sinema tutkunları için Ankara Uluslararası Film Festivali dünya sinemasından ve Türkiye’den çok özel bir seçki sunuyor. Yarışmalı bölümler, festivallerden örnekler, belgesel ve kısa filmler Büyülü Fener salonlarında seyirciyle buluşuyor. Programın açıklanmasıyla birlikte daha festival başlamadan pek çok seansın biletlerinin tükenmesi büyük mutluluk.  Aynı zamanda genç kuşakların sinemadan uzaklaştığı, artık film izleme alışkanlıklarının tamamen değiştiği savına direkt bir yanıt.  

Ankara temalı belgeseller ile yarışmalı bölümlerden biri olan kısa film programına özellikle dikkat; bu filmler yeni kuşak sinemacıların habercisidir. Festivale destek çıkan kurumların varlığı kadar, 36 yıldır tam bir adanmışlıkla böylesine devasa bir organizasyonu üstlenen İrfan Demirkol başta olmak üzere Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfına büyük teşekkür borçluyuz.

Her film festivali sonrası sinema salonları günlük akışına geçtiğinde ister istemez bir karşılaştırma yapılarak, hep aynı soru soruluyor; festivalde tüm salonlar “iğne atsan yere düşmez” haldeyken, şimdi bu seyirci nereye gitti… Aslında o seyirci kitlesi yine var ancak onları kazanmak için yeni çabalar gerekiyor.  Festival akışındaki film iki en fazla üç seansta seyirciyle buluşur, bu durum zaten festivalin ritmine hazır seyirci için büyük bir motivasyondur.  Özellikle Büyülü Fener yönetiminin bu konudaki öncülüğü övgüye değer. Avrupa Birliği delegasyonu tarafından düzenlenen üye ülkelerin toplu film gösterilerine veya belli filmlerin özel seanslarına ev sahipliği yaparak, sinemaya salt ticari işletme olarak bakılmaması anlamında değerli bir duruşu var.

Fransa örneğini ele alırsak, özellikle Paris’te sinemalar asla kapısına kilit vurmadığı gibi, gösterimde olan iddialı Hollywood yapımları ile Fransız sineması her zaman başabaş durumda.  Türkiye’de ise nitelikli yapımların seyirciyle buluşması hiç kolay değil. Öncelik sırası şaşmaz bir kural gibi vasatın altı komedilere verilerek, belki günü kurtarıyor ama sinema tutkunu seyirciyi kendi eliyle uzaklaştırmış oluyor.  Bu bağlamda, toplu yönetmen gösterimleri, oyuncuların katıldığı söyleşilerin düzenli hale getirilmesi, hatta festival yönetmeliklerini yumuşatmak suretiyle belli şehirlerde tek gösterimlik buluşma sağlanarak seyircide yeni motivasyonlar oluşturmak mümkün.      

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *