İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5250 %0.05
49,6577 %0.12
5.776,09 % 0,40
92.313,50 %-1.025
Ara

Meğer 2023’te ne tezgahlar kurulmuş

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Meğer 2023’te ne tezgahlar kurulmuş

Sizlere bu yazımda İngiliz-ABD ortaklığı ve muhtemel İsrail desteğiyle 2023’te kurulan iki tezgahı anlatacağım. Videoları ve yazıları izleyip okurken gözlerim şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı. Birincisi, Suriye’de Beşşar Esad rejimini deviren, eskinin El Kaide-IŞİD terorist başı Muhammed El Golani ya da gerçek adıyla Ahmet El Şara’nın nasıl kravatlı siyasetçi haline getirildiğinin öyküsü. İkincisiyse gene aynı yıl ne pazarlıklarla Kürt barış açılımının tezgahlanması...

Bir kaç gün önce bir video dolaşıma sokuldu. ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından World Affairs Council’da bu ay başında yaptığı konuşmanın  videosunda ABD’nin eski Şam büyükelçisi Robert Ford’un çok çarpıcı açıklamaları yer alıyor. Tam Arap Baharı’nın ve Suriye iç savaşının patlak verdiği 2011’de ABD’nin Şam Büyükelçiliği’ne atanan Ford’un görev süresi 2014 yılında sona ermişti. Ford diyor ki:

“Bölgedeki büyükelçilik görevimden yıllar sonra bir gün, kriz çözümü alanında uzmanlaşmış  bir İngiliz sivil toplum kuruluşu temsilcisi beni aradı. Terorist Golani’nin çok dikkatle izlenmesi ve artık meşru siyaset sahnesine çekilmesi gerektiğini, bu konuda benden yardım istediklerini söyledi. Bu kişinin benden beklediği gidip Golani’yle görüşmemdi. Önce çekindim. Düşünün, ya gittiğimde gırtlağıma bıçak dayarsa? Sonra yakından tanıdığım birisi aslında Golani’nin yüzyüze görüşülebilecek birisi olduğunu söyleyince kararımı verdim. Mart 2023’tü. Görüşmemizde Golani gayet yumuşak bir tonda konuşuyordu. Ona, sizinle böyle yanyana geleceğim hayatta aklıma gelmezdi, dediğimde güldü, benim de, dedi. Ardından, Irak’ta giriştiği terör hareketlerinin bugün için artık geçerli olmadığını idrak ettiğini, Suriye’de 4 milyon nüfuslu bir bölgeyi (İDLİB)  yönetmenin bambaşka sorumluluklar  gerektirdiğini anlattı.

“Aralık 2024’te Golani, gerçek adıyla Ahmet El Şara Şam’ı ele geçirdikten sonra kendisini Ocak 2025’te, devlet başkanlığı sarayında  ziyaret ettim. Sizi bu mevkide göreceğim aklıma hiç gelmezdi, dedim. Güldü, benim de, dedi.”

Sayın okur, bakar mısınız? Yıllar önce İngiliz istihbaratı Golani gibi bir adamı keşfedip ABD’nin eski Şam büyükelçisine tavsiye ediyor. Akıl alır gibi değil. Jean Bruce’un OSS 117 (OSS, İkinci Dünya Savaşı’nda kurulan Amerikan haberalma teşkilatı. Daha sonra CIA’e evrildi)  ya da Ian Fleming’in (İngiliz dış istihbaratı MI6’in eski elemanı) James Bond  casus romanları gibi... Şimdi anladık mı Golani ya da El Şara’nın HTŞ’sinin nasıl kolayca bir kaç gün içinde Beşşar Esad Yönetimi’ni devirip Şam’a el koyabildiğini? Her musibetin altından İngiliz ve Amerikan parmağının çıkması ne kadar ilginç!

Ford’un bu videoda anlattıkları Şam yönetimi tarafından jet hızıyla yalanlandı.  El Arabi gazetesinin haberine göre İdlib ziyareti bir yerel yönetim saha çalışması olarak planlanmış, Ford da o grup içinde yer almış. Şam Yönetimi’ne göre gizli saklı bir durum yokmuş. Ford’un Şam’da El Şara’yla görüşmesi ise doğrulanıyordu.

   “ERDOĞAN’IN KEMALİZM’LE HESAPLAŞMASI”

Gelelim ikinci çarpıcı ifşaata. PKK’ya yakınlığıyla bilinen HaniTV  kanalı var. HaniTV’de, PKK’nın içini, dışını çok iyi bilen, Kürt gruplarının faaliyetleriyle ilgili doğru tahminler yapmakla ünlenen araştırmacı-yazar Abdürrahim Semavi hayli ilginç açıklamalar yaptı. Kimi Kürtler’in “keramet sahibi” olarak nitelediği Semavi diyor ki:

“Beğensek de beğenmesek de bu projenin (Kürtlerle barış süreci) çalışmaları 28 Haziran 2023’de başladı. Yaklaşık bir sene sonra, geçen yıl Mayıs ayında da tamamlandı. 2024’ün Mayıs’ında sizin programda bu bilgiyi paylaşınca bir çok tehdit aldım; hakaretlere uğradım. PKK silah bırakacak, kendini feshedecek, dediğimde, örgüt üyeleri ateş püskürüyordu. Bu projenin bir kaç aşamalı olduğunu da dillendirdim.”

Dikkat edilirse Semavi Kürt açılımı projesinin Haziran 2023’te başladığını söylüyor, yani HAMAS’ın İsrail’e saldırısından aylar önce...Abdürrahim Semavi’ye göre proje bölgesel konfederasyon kurulmasını hedefliyor. Örgütün silahları bırakacağı yerler saptanmış, harekete geçilmiş. Operasyon yakında tamamlanacakmış. Apo yakın bir zamanda TBMM’de DEM grubunda bir konuşma yapacakmış. Ayrıca kademeli genel af çıkarılıp PKK yöneticileri Türkiye’ye gelecekmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sürece Kemalizmle hesaplaşma olarak bakıyormuş. Belediyelere kayyım atanması meselesi halledilmiş. TBMM’de  geniş çaplı bir komisyon oluşturulacakmış (MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kendi fikri gibi ortaya attığı Milli Birlik Komisyonu). Anayasal haklar ve anadil konularında da anlaşmaya varılmış. PKK’nın elindeki 20 milyar dolar kadar para da Türkiye’ye teslim edilecekmiş. Size uzun konuşmayı özetlemeye çalıştım.

Ancak, ilginç başka gelişmeler oldu. Tam AB ülkeleri ve Washington Suriye Yönetimi’ne yaptırımları kaldırma kararları almışken ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen gün Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda, bölgeyle ilgili ifade verdi ve yaptırımların kaldırılmasını savundu. Rubio konuşmasında  herkesi şaşkınlığa uğratan şöyle bir açıklama yaptı:

“Suriye geçici hükümeti desteklenmelidir çünkü ülke bir kaç hafta içinde boyutları hesaplanamayacak büyüklükte bir iç savaşa sürüklenerek tamamıyla çökebilir.” Gariptir, bu sözlere Şam’daki El Şara Yönetimi’nden hiç bir tepki gelmedi.

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) evrilen YPG/PYD’nin El Şara Yönetimi’yle arasının limoni olduğu biliniyor. SDG’nin, Suriye’de kendine özerk bölgesini kurmayı hedeflediği artık sır değil. Elinde 130 bin kişilik, ağır silahlı ve tam donanımlı bir ordusu var. El Şara’nın asker sayısıysa ancak 20 bin. Üstelik bütün askeri üsleri ve mühimmatı İsrail bombardımanlarında yok oldu.

Son bir gelişme de Kandil’deki Murat Karayılan’ın X platformunda paylaşılan bir mesajıydı. Karayılan’a ait olduğu söylenen mesajda Ankara’ya şöyle bir tehdit savruluyor:

“Türk Devleti yola gelmezse, şiddette ısrar ederse, o zaman anladıkları dilden gerekli cevabı vermesini biliriz. Herkes bunu bilsin.

“Şu an tünel savaşında, tim savaşında ustayız. Arkadaşlar beş yıldır yürüttükleri bu savaşta ustalaştılar. Bunu tecrübe edene kadar çok kayıplar verdik.

“Geçmişte havacılık tekniğimiz yoktu. Şu an var ve daha geliştirebiliriz.”

Sizlerle kapalı kapılar ardında ne tezgahlar kurulduğunu paylaştım. Merak ettiğim husus, bu “süreç” denen projenin akıbeti. Kürt halkı, hatta Suriye ve Kandil’deki Kürt elemanların da kuşkuyla baktıkları, hele de Ankara’ya hiç güvenmedikleri apaçık belli olan “süreç”in de, ilk Kürt açılımı gibi fiyaskoyla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı meselesi ne zaman açıklığa kavuşur? HaniTV’ye konuşan Abdürrahim Semavi’nin özellikle, “Erdoğan bu sürece Kemalizmle hesaplaşma olarak bakıyor,” sözleri ne anlama geliyor? Erdoğan’ın Kemalizm’le alıp veremediği ne olabilir? Bir de PKK’dan Türkiye’ye transfer edilecek 20 milyar dolar para acaba ne parası? Bu yolla silah ve uyuşturucu kaçakçılığı paraları Ankara’da aklanıp sisteme mi sokulacak? “Süreç”in Türkiye’deki mimarı olan MHP Lideri Devlet Bahçeli artık çıkıp bir açıklama yapsa ya!

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 6 ay önce
Elinize sağlık.
BEĞENME
0
CEVAPLA