Sağlık teknolojilerinin en büyük skandalı: Theranos
Teknoloji ilerliyor… Yapay zekâ aldı başını gitti… Aman yeni iş fırsatlarını kaçırmayalım…
Diyen girişimci ve yatırımcılara özel uyarı tadında, bir başarısızlık hikayesi yazmakta fayda var. Hikayemiz 2003 yılında başlıyor. Bu hikâyenin kahramanı ise ‘’Elizabeth Holmes’’
Elizabeth Holmes, Stanford Üniversitesi’ndeyken hastaların kan testi için birkaç tüp dolusu kan vermek yerine, kolesterol, diyabet, kanser ve diğer birçok hastalığın sonuçlarını çıkarmak için sadece birkaç damla kan vermenin yeterli olduğunu düşünüyordu. Kan örnekleri hastalardan özel olarak tasarlanmış bir kan kalemiyle alınıyor ve "Edison" adlı özel olarak geliştirilmiş mini laboratuvar cihazlarıyla analiz ediliyordu.
Theranos kan testlerini kolay, hızlı ve daha ucuz hale getirmeyi vaat ediyordu. Projesiyle hastalar için hem az acı veren bir süreç hem de daha ucuz testlerden faydalanma sağlanacaktı. Böylelikle, sonuçların birkaç gün sürdüğü testler için kan tüpleri kullanan Labcorp ve Quest Diagnostics gibi ABD pazar liderlerine meydan okuyordu.
Therapy ve diagnosis kelimelerinin bileşiminden ortaya çıkan Theranos girişimcilerden ve yatırımcılardan 700 Milyon dolar para toplamayı başarmış ve 2014’te ise şirket 9 Milyar dolar değere ulaşmıştı. Elizabeth Holmes 19 yaşında kurduğu şirketiyle kısa zamanda Silikon Vadisi'nin ünlü bir genç girişimcisi ve Amerika’da kendi imkanlarıyla bir yere gelen en genç milyarder unvanını kazandı.
Biyoteknolojinin Steve Jobs’u
Elizabeth Holmes zamanla kendini Steve Jobs seviyesinde görüyor. Siyah balıkçı kazağıyla ona benzemeye çalışıyordu. Bunda başarılı da oldu. Siyah kazağıyla Fortune ve Forbes gibi meşhur dergilerin kapak yıldızı olmuş ve Time dergisinin en etkili 100 kişi sıralamasında yer almıştı. Artık ona biyoteknolojinin Steve Jobs’u deniliyordu.
Yalancının mumu yatsıya kadar
Theranos, diyabet veya kanser gibi hastalıkların belirtileri için sadece birkaç damla kanla çok sayıda test gerçekleştirebildiğini iddia ediyordu ama hatalı sonuçlar veriyordu. İki cesur çalışanın Erika Cheung ve Tyler Schultz’un Edison’un bir aldatmacadan ibaret olduğunu anlaması ve The Wall Street Journal'dan John Carreyrou'ya ifşa etmesiyle çöküş başladı. İş mahkemelere kadar gitti en nihayetinde Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından "büyük dolandırıcılık" ile suçlandı. Yargılandığı davada mahkeme yatırımcıları dolandırmaktan Holmes’e 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Yaa seni gidi çakma Jobs seniii
Bu sağlık teknolojisi üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık hikayesini daha detaylı öğrenmek isteyen okuyucularımız olursa da ‘’The Dropout’’ isimli mini diziyi izleyebilirler…
Peki biz bu hikâyeden nasıl bir ders çıkarmalıyız?
- Bir yatırım yaparken veya bir girişimde bulunurken denetim ve bilimsel açıdan değerlendirme çok önemli
- Gösterişli sunum, söylem ve reklamdan ziyade işin teknik kısmına hâkim olmalı, arka planını anlamalı ve ilerisini hesap etmeli
- Medyaya ve onun şişirdiği figürlere itibar etmemeli, Joe Biden başkan yardımcısı olduğu zaman Theranos’un kurmaca laboratuvarını gezmiş ve destek açıklaması yapmıştı.
- Yatırımcılar ve girişimciler balon ile gerçek performansı ayırt etmeli
- Bir teknoloji yatırımı yaparken "Fake it till you make it" anlayışına karşı uyanık olmalı.