Yavru’ya had bildirmek
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen hafta KKTC’ye bir ziyaret yaptı. Başkent Lefkoşa’da inşa edilen “yavru külliye”nin açılışını yaptı. Kıbrıs Türk halkına epeyce esti, gürledi. Sonra da Ankara’ya döndü.
Ziyaretle ilgili KKTC basınını taradım. Bugün Kıbrıs gazetesinde ilginç haberler yayımlanmış. “Kıbrıs Halkı Yoktu, Kalabalık Türkiye’den Taşındı:Külliye Dönüşü İçki, Sigara Kavgası” başlıklı haberi okuyalım:
“Kıbrıs Türk halkının istemediği ‘yavru külliye’nin açılışı, halktan kopuk, ithal kalabalıkla gerçekleştirildi. Katılımın yetersiz kalacağı endişesiyle Türkiye’den özel uçaklarla getirilen yaklaşık bin kişi açılış töreninde yer aldı.
“Çoğunluğu genç olan misafir grup dönüşte havaalanında içki ve sigara alışverişinde birbirine girdi. Türkiye’den taşınan kalabalıkla AKP’li yöneticiler arasında havaalanında tartışmalar yaşandı.
İRADE BİZDE DİYENLERE GÖZALTI
“Kıbrıslı makamların bilgisi dışında, kaçak şekilde inşa edilen külliyenin açılışı Erdoğan alarmına dönüştü. ‘İrade bizde’ pankartı taşıyan protestocular polis müdahalesiyle gözaltına alındı. Erdoğan’ın protestoları görmemesi için polis yurttaşların temel ifade hakkını engelledi.
“3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yapılan açılışta Kıbrıs Türk basını dışarıda bırakıldı. Yerel medyaya uygulanan bu sansür açılışı skandala dönüştürdü. Kıbrıslı gazeteciler bu onur kırıcı tavrı protesto ederek Meclis resepsiyonunu boykot kararı aldı.
ERDOĞAN’DAN HALKA AÇIK TEHDİT
Erdoğan, konuşmasında (Kuzey Kıbrıs) okullarda başörtüsü uygulamasına karşı çıkanlara sert çıkıştı. ‘Kuzey Kıbrıs’ta kızlarımızın başörtüsüyle uğraşmaya kalkarsan karşında bizi bulursun,’ diyerek halkın iradesine karşı açıkça gözdağı verdi.
Erdoğan, Kıbrıs’taki TEKNOFEST (damat Selçuk Bayraktar’ın düzenlediği teknoloji fuarı) boykotlarına da meydan okudu. ‘Boykot dediniz de ne oldu? Meydan tıklım tıklım dolu,’sözleriyle övündüğü kalabalığın Türkiye’den getirilen gençlerden oluştuğu ise gözlerden kaçmadı.”
Haber böyle. Anlaşılan Erdoğan, iki hafta önce AKP MKYK toplantısında, Kıbrıslı Türkler’in okullarda baş örtüsünün serbest bırakılması ve dini eğitime ağırlık verilmesini protesto etmeleri üstüne söylediği sözlerin havada kalmaması için konuşmasının sıcağı sıcağına “Yavru Vatan”a had bildirmeye gitmiş. Erdoğan’ın o toplantıda söylediği sözleri hatırlayalım:
“ Bu hadsizliktir. Önümüzdeki günlerde KKTC’ye bir ziyaret yapacağız. Gerekli mesajları orada vereceğiz. Bunları sıkılamazsan hadlerini bilmiyorlar.”
Had bildirmeye gitti ama ciddi protestolarla karşılaştı. Daha önce de yazmıştım. Kıbrıs Türk halkının siyasi kültürü “anavatan” Türkiye’dekilerden çok farklıdır. Kıbrıs Türk halkı, “anavatan”dan uzak yaşamanın sağladığı şansla demokrasi kültürünü daha fazla özümsemiştir. Öyle aşağılanmaya, hakaret işitmeye, azarlanmaya, “sıkılanmaya” gelmez.
Haberi okurken beni epeyce eğlendiren kısmı da uçaklarla Türkiye’den adaya taşınan “AK gençlik” in dönüşte havaalanındaki duty free shop’lara hücum edip karton karton sigara ve içki almaları oldu. Malum, Kıbrıs’ta, özel tüketim ve milli savunma vergileri olmadığı için sigara ve içki çok ucuz. Hele de havaalanında... Ak gençler, nasılsa Cumhurbaşkanlığı’nın tahsis ettiği uçaklarla uçuyoruz, istediğimiz kadar içki ve sigara alabiliriz, hayaliyle ellerindeki alışveriş sepetlerini doldurdukça doldurmuşlar. Ama gel gör ki, AKP görevlileri, bunlara hop, ne yapıyorsunuz, diye bir güzel azar geçtikten sonra sepetleri boşalttırmış.
Bunu okurken, neredeeen nereye, diye düşündüm. Bırakın laik yaşam tarzını benimsemişleri, Ak gençlik bile sigara ve içkiye düşkün hale geldiyse “dava”nız gerçekten çöktü demektir. Hani “dindar ve kindar bir nesil” yetiştirmeyi hedefliyordunuz ya! Geçmiş ola!
