İttihatçı ruh kilisede hortladı
Geçtiğimiz Pazar günü Hıristiyan aleminin en önemli bayramlarından Paskalya’ydı. Hıristiyanlar, Paskalya’yı İsa Mesih’in göğe yükseliş günü olarak kutluyorlar. Bu vesileyle kiliselerde ayinler yapılıyor.
Bizde de kiliselerde ayinler düzenlendi. Dikkatimi çeken bir ayin hiç cemaati olmayan, İstanbul Karaköy’deki Türk Ortodoks Patrikhanesi’ndekiydi. Türk Ortodoks Patrikhanesi’nde de öbür Hıristiyan mabetlerinde olduğu gibi ayinler yapılıyor da bu yılkine katılan kişilikler dikkatimi çekti. Kimler miydi bunlar?
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Tümamiral Cihat Yaycı, depremci jeofizik mühendisi Prof. Ahmet Ercan ve Turancı kimliğiyle tanınan Ata Partisi Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek. Türk’ü Kürde, Kürd’ü Türk’e kırdırma siyaseti, faili meçhul cinayetler ve güneydoğudaki uyuşturucu trafiğini yönetmesiyle tanınan Veli Küçük, yıllarca Ergenekon davasından yattıktan sonra yaklaşık on yıldır ortalıkta görünmüyordu. Ergenekon sürecinde, içeride yatarken arada hastalanıp hastaneye kaldırıldığını duyar, tekerlekli iskemleyle yeniden cezaevine gönderildiğinin fotoğraflarını izlerdik. Demek sağlığına kavuşmuş ki kilisedeki ayine katılmış.
JİTEM’in kurucuları arasında olduğu bilinen Veli Küçük, Susurluk kazasında ölen ünlü devlet tetikçisi Abdullah Çatlı’nın son telefon konuşmasını yaptığı kişi olarak da hafızalarda. Cihat Yaycı deseniz, elinde patlayan Mavi Vatan projesinin fikir babası olan Avrasyacı amiral. Garip, karanlık ilişkileri olduğu söylenir. 15 Temmuz 2016 gününün öğleden sonrasında acaba zamanın Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın makamında ne yapıyordu, soruları sık sık sorulmuştur. Kimileri de 15 Temmuz akşamı AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la, kaldığı otelde buluştu, iddiasını ortaya atmıştı. Bilmem. Sadece medyada nelerin tartışıldığına bakıyorum. Ahmet Ercan malumunuz, hele de birkaç gün önceki İstanbul depreminden sonra o televizyon kanalından bu televizyon kanalına koşuyor.Sürekli rant sektörüne yarayacak deprem felaketi tellallığı yapmasıyla tanınıyor. Namık Kemal Zeybek, dediğim gibi Turancılık, Türk-İslam sentezi hülyaları kurmasıyla bilinir. Eski medya patronu Aydın Doğan’ın bacanağı, Saray’ın baş ekonomi danışmanı Yiğit Bulut’un da eski kayınpederidir.
Bu dört kişiliğin Papa Eftim’in cemaatsiz kilisesi olarak bilinen Türk Ortodoks Patrikhanesi’nde bir araya gelmeleri, bende ittihatçı ruh iyice hortladı, düşüncesini uyandırdı. Ha, unutmadan ekleyeyim. Bu binası var-cemaati yok kilisenin Patriği unvanlı kişisi Paşa Ümit Erenerol. Kızı, patrikhanenin basın ve halkla ilişkiler sözcüsü olan Sevgi Erenerol. Sevgi Erenerol da Ergenekon davasından epeyce hapis yatmış, Ankara’dan hatırlı bazı kişilerin mahkeme heyetini arayarak tahliye olmasını sağladığı haberleri gazetelerde yer almıştı. Kilisenin muhasibi de oğlu Cancan.
ERENEROL HANEDANININ KİLİSESİ
Türk Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Rum Pavlos Karahisaridis 1884’de Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğmuş. Burada papazlık yaparken ruhani ismi Eftim’i benimsemiş. Eftim, Çerkes Ethem vasıtasıyla Mustafa Kemal’le tanıştıktan sonra koyu bir Türkçü kesilmiş.
Daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Papa Eftim ve kilisesiyle ilgili uzunca bir yazım geçtiğimiz 31 Aralık’ta bu köşede yayımlanmıştı. Yerli ve milli diyebileceğimiz bu kilisenin , Cumhuriyet’in ilk yıllarında, bütün dünyada Ekümenik Patrikhane olarak tanınan bizim Fener Rum Patrikhanesi’nin etkisini dengeleyebilmek amacıyla devlet eliyle kurdurulduğu biliniyor. Eftim’in, Kurtuluş Savaşı kargaşası sırasında Fener Rum Patrikhanesi’nin mallarına çöktüğü de anlatılır. Hatta bu konuda bir dava devam ediyor.
Türk Ortodoks Kilisesi’nin bugünkü yönetimi demin de yazdığım gibi Papa Eftim’in torunu ve onun çocuklarının elinde. Yani bu “yerli ve milli patrikhane”yi sülalece yönetiyorlar. Erenerol Hanedanı.
Erenerol ailesi yıllarca, Moldova’da Gagavuz Yeri olarak bilinen özerk bölgede yaşayan Türk Hıristiyan Gagavuzlar’ı cemaatlerine dahil etmek için epeyce uğraştılar ama başaramadılar. Bugün ellerinde kala kala Turancılar, Ergenekoncular, Veli Küçük gibi Susurluk skandalının kahramanı JİTEM’ci kişiler kaldı. Önümüzdeki zamanlarda bu hazretlerin neler tezgahladıklarını ya da tezgahlayamadıklarını hep birlikte göreceğiz. Ankara kulislerinde konuşulduğuna göre sözünü ettiğim zat-ı muhteremler Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrası gelişmelere göre kendilerini hazırlamak istiyorlarmış. “Yerli ve Milli” kilise Ergenekon davaları öncesi Avrasyacı askeri istihbarata karargah görevi yaparmış. Ankara’da anlatılanlar böyle.
