8 Şubat 2022’de Girne’de suikasta kurban giden Halil Falyalı, KKTC’nin en tartışmalı figürlerinden biriydi. Sahip olduğu sanal bahis imparatorluğu, kara para aklama ve siyaset-mafya bağlantılarıyla anılan Falyalı’nın ölümü, ardında birçok sırrı bıraktı. En çarpıcı iddia ise Falyalı’nın elinde olduğu söylenen ve devletin üst kademelerindeki isimleri içeren 45-46 kasetten 5’inin kayıp olması. Cemil Önal, 2014-2021 yılları arasında Falyalı’nın finans müdürü olarak görev yaptı ve Hollanda’da bir KKTC gazetesine verdiği röportajda bu kasetlerin varlığını doğruladı.
Önal’ın İddiaları:
Falyalı’nın elinde toplam 45-46 kaset olduğu ve bunların yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama ve cinsel içerikli görüntüler içerdiği öne sürülüyor.
MİT, bu kasetleri ele geçirmek için 2024’te Yasin Ekrem Serim’i KKTC Büyükelçisi olarak görevlendirdi. Serim, 40 kaseti Ankara’ya teslim etti, ancak 5 kaset kayıp.
Önal, Amerikan ve Hollanda istihbaratına bilgi verdiğini ve koruma altına alındığını iddia ederek, kasetlerin CIA’nın eline geçmiş olabileceğini ima etti.
Kayıp Kasetlerin Peşinde: MİT mi, CIA mi?
Kayıp 5 kasetin nerede olduğu, tartışmaların merkezinde. Önal’ın Amerikan ve Hollanda istihbaratına 120 sayfa ifade verdiği ve koruma altına alındığı iddiası, CIA’nın kasetlere sahip olabileceği söylentilerini güçlendiriyor. Sosyal medyada bazı kullanıcılar, Falyalı’nın kasetlerin kopyalarını CIA ve Mossad’a verdiği iddiasını dile getirdi, ancak bu iddialar somut kanıtlarla desteklenmiyor.
Olası Senaryolar:
MİT’in Elinde: MİT’in 40 kaseti aldığı, ancak 5 kasetin eksik olduğu biliniyor. Bu eksiklik, Yasin Ekrem Serim’in görevden alınmasına yol açtı.
CIA’nın Elinde: Önal’ın Amerikan istihbaratıyla işbirliği, kasetlerin CIA’ya ulaşmış olabileceği ihtimalini artırıyor.
Kasetler Bir Efsane: Somut bir delil olmaması, iddiaların siyasi bir karalama kampanyası olabileceğini düşündürüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI YALANLADI
Dışişleri Bakanlığı resmi sitesinden yapılan açıklamada şunlar söylendi:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti merkezli bir yayın organında yer alan bir haberde, Bakanlığımıza ve Sayın Bakanımıza yönelik dile getirilen iddialar tamamıyla gerçek dışıdır.
Herhangi bir somut delile dayanmayan bu asılsız iddialar karşısında yasal yollara başvurulacaktır.
Devlet kurumlarının güvenilirliğini ve kişilerin itibarını zedelemeyi hedefleyen bu yalanların, bilahare bazı çevreler tarafından kamuoyu önünde tekrar edilmesi ise son derece sorumsuz bir tavırdır.
Akıl ve mantık dışı kurguları yinelemek suretiyle yürütülen bu sistematik iftira ve karalama kampanyasına itibar edilmemelidir."