Bilgi ve iletişim teknolojileri kuruluşu Ericsson, pandemi sonrasını ve 5G'nin geleceğini ele aldığı iki ayrı raporu yayınladı. Ericsson Mobilite Raporu'na göre yakın gelecekte Türkiye’nin yüzde 48’inin uzaktan eğitim görmesi ve çalışması bekleniyor.
Pandemi sonrasının ve 5G'nin geleceğinin ele alındığı iki ayrı rapor ile farklı pazarlardaki eğilimleri vurgulayan yerel verilerin yer aldığı Ericsson Mobilite Raporu'nun (EMR) 20'nci sürümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Ericsson, 5G abone sayısının her gün yaklaşık bir milyon artarak, toplam abone sayısının 2021 yılının sonunda 580 milyonu aşacağını öngördüğünü açıkladı.
Son raporda yer alan bu öngörü, 5G'nin şimdiye kadar en hızlı benimsenen mobil nesil olacağı beklentisini güçlendirirken, 5G'nin 4G ile karşılaştırıldığında aynı kilometre taşına iki yıl daha önce gelmesi ve bir milyar abone sayısını aşması bekleniyor.
Ericsson Mobilite Raporu'nun yanı sıra Ericsson ConsumerLab tarafından hazırlanan, 5G'nin penetrasyonunu ve dünya genelinde pazarlarda sahip olduğu muazzam potansiyelin değerlendirildiği, "Kentsel Gerçekliğin Geleceği" başlıklı Küresel Telekom Pazarı Raporu (GTM) da yayınlandı.
2025 yılına kadar neler olacak?
Ericsson'ın şu ana kadarki en büyük tüketici araştırması olan Ericsson ConsumerLab'ın bu raporu, Türkiye'deki tüketicilerin 15-79 yaş arası 1.000 ila 2.000 arasında kişinin katıldığı bir anket aracılığıyla pandemi sonrasında 2025 yılına kadar neler olacağına dair temel görüşlerini ortaya koyuyor.
Uzaktan eğitim ve çalışmanın gelecekte yüzde 48 düzeyinde seyretmesi bekleniyor
Rapora göre, tüketicilerin "Bir sonraki normale" girerken, 2025 yılına kadar günlük çevrim içi faaliyetlerine 2 yeni çevrim içi hizmetin daha ekleneceğini ve pandemi öncesine göre çevrim içi faaliyetlere 9 saat daha fazla zaman ayrılacağı aktarılıyor. Orta düzey çevrim içi kullanıcıların pandemi sürecinde günlük yaşamlarında daha fazla hizmet kullanmaya başladığının altını çizen raporda önümüzdeki süreçte çevrim içi faaliyetlerdeki bu değişimle birlikte orta ve ileri düzey kullanıcılar arasındaki boşluğun kapanacağı belirtiliyor.
Eğitim ve iş alanındaki değişimler
Covid-19 nedeniyle Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde çevrim içi eğitim yüzde 90 oranında, uzaktan çalışma ise yüzde 45 oranında artış gösterdi. Uzaktan eğitim ve çalışmanın gelecekte yüzde 48 düzeyinde seyretmesi bekleniyor.
Ayrıca Covid-19 pandemisi, tüketicilerin önceliklendirme biçimlerinde değişikliklere neden oldu. Araştırma, Türkiye'deki tüketicilerin yüzde 57'sinin 2025 yılına kadar bir diploma almak veya becerilerini geliştirmek için e-öğrenme ve çevrim içi eğitim programlarına yöneleceğini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerin yüzde 53'ü çevrim içi alışverişin fiziksel mağazaya gitmekten daha iyi bir deneyim olacağına inanıyor.
Bu süreçteki en önemli değişikliklerden biri de yerel alışverişin önceliklendirilmesi. Tüketicilerin yarısı, kısmen çevresel kaygılar nedeniyle 2025 yılında genel olarak yerel ürünleri tercih edeceklerini belirtiyor ve bunun gelecekte bir norm haline geleceğini düşünüyor. 2025 yılına kadar Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 58'i yalnızca yerel olarak üretilen yiyecek ve ürünleri satın alacağını düşünüyor.
Yorum Yazın