Emekli Büyükelçi Ahmet Süha Umar yazdı:

Türkiye ne yapmak istiyor?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Türkiye ne yapmak istiyor?
Abone ol

Ben galiba bütün bildiklerimi, 44 yıl Dışişleri Bakanlığı’nda tüm yaşadıklarımın bana öğrettiklerini yanlış biliyormuşum veya hemen unutmalıyım. “Bu da nereden çıktı?” diyorsunuz değil mi? Anlatayım.

HAMAS İsrail’e saldırdı. İsrail, her zamanki gibi orantısız, eleştirdiği ve hep şikâyetçi olduğu terör eylemlerinden farkı olmayan hatta savaş hukukunu bile hiçe sayan, insanlık suçu niteliğinde bir yanıt verdi. Hala da sürdürüyor.

Türkiye ne yaptı?

Bazılarının, “Türkiye doğru yapıyor. Erdoğan itidal öneriyor.” diye sunmaya çalıştıkları politika, hemen arkasından HAMAS’tan yana açıklamalar; iktidar ortağı partinin başkanının,  İsrail’e 24 sat süre verip, “durmazsa Türkiye gereğini yapmalıdır.” açıklaması vb dikkate alındığında; bu arada Türkiye’nin “arabuluculuk”, “garantörlük” gibi birincisi nitelik olarak Türkiye için olanaksız, diğeri ise, gerekli koşulların henüz bulunmaması nedeniyle zamansız olan önerileri dikkate alındığında öyle pek de düşünülmüş bir politika olmadığını gösteriyor. Ama Türkiye’nin, Ortadoğu’da ve olup bitenin içinde olmak istediği kuşkusuz. Ne demişti Sayın Ahmet Davutoğlu, “Ortadoğu’da bizden izinsiz yaprak kıpırdamaz!” Hala bu rüya devam ediyor sanki de artık Türkiye bile bu rüyaya inanmıyor gibi. İşte örnekleri:

Üç gün önce Kahire’de, HAMAS-İsrail savaşını durdurmak için Barış Zirvesi yapılıyor. Türkiye Zirve’ye, Dışişleri Bakanı düzeyinde katılıyor. Bakan Fidan şimdi yazacaklarımın onu küçük gördüğüm anlamına gelmediğini bilecek kadar tanır beni. Demem odur ki, Türkiye gibi, Ortadoğu’da kendine başat bir rol hamleden bir ülke Barış Zirvesine Dışişleri Bakanı düzeyinde katılmamalıydı. Konumuz itibariyle Zirve’ye dışişleri bakanı düzeyinde katılan, dikkat çeken ülkeler, Almanya, İngiltere ve Fransa. Bu ülkeler daha ilk günden İsrail’in arkasında, bırakın Batı’lıyı, hiçbir devletin yapmaması gereken biçimde saf tutan ülkeler. Peki şimdi bu nasıl bir politikadır ki, Türkiye de bu devletlerle aynı safta görünmekte bir sakınca görmemiş? Bundan bir adım sonrası, ABD’nin yaptığı gibi, Zirve’ye Türkiye’nin Kahire'deki büyükelçiliğinin maslahatgüzarını göndermekti.

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.


Yorum Yazın