Nursun Erel'in kaleminden

Toplumsal mobbing ve TAR

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Toplumsal mobbing ve TAR
Abone ol
Gazeteci yazar Nursun Erel kaleme aldı; Toplumsal mobbing ve TAR

Şu mobbing sözcüğünün karşılığını  bir türlü bulamadık, oysa aslında en önce Türklerin bulması gereken bir sözcüktü bu. Yok işte, tam karşılığı bizim dilde yok…

 

Karşılığı olmasa da anlamı şu:

 

“Bireyi pasifleştirmek, yıpratmak ve yıldırmak gibi amaçlar için huzursuz etme, aşağılama, dışlama, önemsememe gibi bilerek ve belirli bir şekilde yapılan baskıcı yönetim ve psikolojik şiddet”

 

Hepimiz bu durumun mağduruyuz öyle değil mi? Yoksa siz bunun farkında değil misiniz?

 

Ayol yıllardır uğradığınız mobbing alışkanlık yarattı, deriniz kalınlaştı da artık hissetmez mi oldunuz üstünüzdeki baskıyı? Söylesenize, ne zaman uyandınız da -ohh ne güzel bir gün- diyebildiniz?

 

Bir kere kış aylarında hep zifiri karanlıkta kalktınız, çoluk çocuğu o karanlıkta okuluna gönderdiniz, kendiniz de göz gözü görmeyen karanlıklarda yollara düştünüz, neden? Damat Beyin kaprisi veya kim bilir kimlere ne için verdiği sözler nedeniyle yaz saati uygulaması kaldırıldı da ondan.

 

E, işe gideceksiniz, -dur yolda haber dinleyeyim- dediniz radyoyu açtınız ne duyuyorsunuz?

Hep O ses, öyle değil mi? Bilmem kaç desibel üzerinden bağıran, azarlayan, küfür bile eden, tehditler savuran aynı ses, O ses… Ne anlatıyor peki? Ne çok iç ve dış düşmanımız olduğundan, herkesin ya hainlik ya hinlik peşinde olduğundan dem vurmuyor mu? Meğer bu ülkede bir tek kendisi her şeyi bilir, ancak kendisi yapabilirmiş.

 

A, yoksa geç mi kaldınız yola çıkmaya?- Aman bir taksi çağırayım- dediniz de bulabildiniz mi? I-ıh, yok… Zaten halkı düşünen mi var? Küçük hesaplar peşindeki siyasetçilerin yönlendirdiği kavgalar ve rant oburluğuna tutulmuş işletmeciler yüzünden  kentte taksi de bulunmaz oldu öyle değil mi? Hoş, bulunsa da istediğiniz yere sizi götürecek mi bakalım?

 

Zaten işiniz varsa şansınıza şükredin, binlerce, milyonlarca vasıflı insan hak ettiği işlerde değil, tepedekinin yakınları, onların yakınları filan, ahbap çavuş ilişkileriyle hep birlikte  ahtapot gibi yayılarak heryeri geçirmiş, onlardan olmayana asla yer yok.

 

-Kahvaltı yaptınız mı?- diye sormuyorum, pul olan paramız sayesinde geldiğimiz noktaya bakın, simit-çay neyimize yetmiyor?

 

Niye yüzünüz asık? Yoksa bugün kira günü mü? Yandınız desenize! Biliyorum maaş ayın ilk haftasında eridi, aman, sağdan soldan bulup buluşturun kirayı verin gitsin yoksa bu zamanda ev sahibi çıkarırsa mümkün değil aynı rakamlara ev bulamazsınız.

Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız


Yorum Yazın