Bakan Pakdemirli, "Biz burada diyoruz ki insansız hava uçağı, helikopter, son teknoloji jet amfibik uçak diyoruz, hâlâ antikacı dükkanı gibi 1960'dan kalan uçakları kullanalım diye açıklama yapılıyor" dedi.
"Uçaklar antika..."
Açıklama: İlk olarak elimizdeki uçakların üretim yılını ekleyelim.
Aerialvisuals verilerine göre türkiyenin elindeki uçaklar ve üretim yılları :
Görüldüğü gibi, değişik yıllarda üretilmiş ama en eskisi 1969 üretimi. Peki bu uçakları kim aldı? 2009-2011 yılları arasında Ak parti aldı. Madem bunlar antika, neden alındı?
Yunanistan'ın CL215 filosu Türkiye'nin filosundan daha yaşlı ama hala sorunsuz kullanıyorlar.
Kullandığınız Mİ-8 helikopterler de yaşlı ama yeri gelince kullanılıyor.
"Bu uçaklar artık üretilmediği için yedek parça sıkıntısı yaşıyoruz"
Açıklama : Bu uçakları kullanan diğer ülkeler nasıl kullanıyor? Zaten kendi ağzınızla 3 uçağı yedek parçaya çevirdiğinizi söylüyorsunuz. Madem yedek parçası yok, o zaman neden alındı bu uçaklar?
"Uçaklar Türkiye dağlık arazi şartlarına uygun değil. Bizim helikopter kullanmamız lazım"
Açıklama : CL215 küçük olması itibarıyla dağlık alanda kullanıma gayet uygundur. Yangına müdahalenin 30 metre yukarıdan olması gerekiyor ve bunu rahatlıkla yapabiliyor. Madem helikopter lazımdı, neden 3 uçak kiralandı? Üstelik Beriev 200 büyük ve hantal olması sebebiyle dağlık araziye uygun değil ve 150-200 metreden su bırakabiliyor. Ayrıca Beriev kullanan dünyada tek bir ülke var, o da Azerbaycan ve sadece 1 uçak almış. Çin'in Sinovac aşısını seçmemiz gibi; yine olmayacak seçimler yapıyoruz, kimsenin yüzüne bakmadığını alarak. Hem de 4 katı maliyetle.
"Uçak 1 saatte 8 ton, helikopter 1 saatte 20 ton su atıyor"
Açıklama : Denize 10 km mesafede bir CL215 saatte 54 ton su boşaltır. Yani kıyı şeridinde mükemmel işler çıkarır. helikopter hem daha yavaş hem daha az kapasiteli olması nedeniyle bir uçaktan daha fazla iş çıkaramaz. Ancak denize uzak mesafelerde olur. Çünkü helikopterlerin özel havuzlardan su alma özelliği var. Bu arada 4 bin havuzumuz varmış, fotoğraflarını gören oldu mu? Ya da sayan?
"Bu uçaklar uçamıyor, uçurabilen buyursun uçursun"
Açıklama : İlk olarak 2019'da söylendi bu cümle. Bu laftan 2 ay sonra THK uçakları festivalde uçunca, apar topar festival alanından uzaklaştırdılar.
Türk Hava Kurumu (THK) kayyum heyeti başkanı Cenap Aşçı bizzat kendi ağzıyla "4 uçak kullanılabilir. 2 tanesinin uçması için uçak başı 150 bin dolar onarım masrafı var" dedi.
Aslında THK'nın bakım onarım işlerini düzene sokması için 4 milyon dolara ihtiyacı vardı. O dönemler Pakdemirli'nin "Bütün bunlar 4 milyon dolar vermedik diye mi oldu" diye garip bir serzenişi var.
Yani bırakın 300 bin dolara 6 uçaklık filoya sahip olmayı, toplamda 4 milyon dolar ödesek bile karda idik. Çünkü 3 uçak için 200 milyon TL kiralama bedeli ödedik.
"Pilotlar çok masraflı olduğu için işten çıkardık. Yıllık maliyetleri 25 milyon TL idi"
Açıklama : Pilotların yıllık maliyeti çok yüksek geldi diye işten çıkartıldılar. 25 milyon TL yerine, 120 günlüğüne 200 milyon TL ye uçak kiralanılması daha mı uygundu?
2016 yılında İsrail'deki yangınlara müdahale eden ve "ateş kuşları" olarak adlandırılan CL215 filomuz, İsrail'den büyük övgü almıştı. 2018'e kadar uçuşa devam ettiler.
Ne olduysa 2019 yılında oldu. Muğla'da çıkan bir yangın sonrası THK "uçaklarımız hazır ama Orman Bakanlığı talepte bulunmadı" açıklamasını yaptı. Mevcut yangına hükümet uçak göndermiyordu ve eleştiri alıyordu sonra Orman Bakanlığı çıkıp o meşhur açıklamayı yaptı. "Hayır, THK uçaklarının motoru bile yok". Hatta "Vizontele'de olduğu gibi bir bakıyorsun aa motoru yok" diyerek espri bile yaptı da pek gülemedik.
Yorum Yazın