Teknoloji şirketleri insanların mesajlarını okuyabilmeli mi?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Teknoloji şirketleri insanların mesajlarını okuyabilmeli mi?
Abone ol

Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, tüm uygulamalarına çok güvenli mesajlaşma imkanı eklemeye yönelik planlarına devam ederken, bu teknolojiyi yasa dışı kılabilecek muhtemel bir yasa nedeniyle, İngiltere hükümeti ile karşı karşıya gelmek üzere.

Dünyanın dört bir yanında bu popüler teknolojiye karşı çıkan hükümetler, önce kimin pes edeceğini görmek için bu yüzleşmeyi yakından izliyor.

"Uçtan uca şifreleme", "arka kapı" ve "istemci tarafında tarama" gibi teknolojideki en gürültü koparan şeyler kulağa çok karmaşık geliyor.

Ama gerçekten çok basit bir soruya dayanıyor. Teknoloji şirketleri insanların mesajlarını okuyabilmeli mi?

Silikon Vadisi ile dünyanın dört bir yanındaki en az bir düzine ülkenin hükümetleri arasında yıllardır alttan alta sürmekte olan anlaşmazlığın düğüm noktası bu.

WhatsApp, iMessage, Android Mesajları ve Signal, uçtan uca şifreleme adı verilen çok güvenli bir sistemi kullanıyor.

Bu teknoloji, yalnızca bir uçtaki göndericinin ve diğer uçtaki alıcının mesajları okuyabileceği, fotoğraf ve videoları görebileceği veya telefon görüşmelerini duyabileceği anlamına gelir. Uygulamanın yapımcıları bile içeriğe erişemez.

Büyük geçiş

Son 10 yılda, uçtan uca şifrelenmiş uygulamalar, her gün milyarlarca insan tarafından giderek daha popüler hale geldi.

Çoğu hükümet ve istihbarat kurumu bu teknolojinin yükselişini isteksizce kabul etti - ta ki dört yıl öncesine kadar. Zuckerberg sahnede Messenger uygulamasını duyuruyordu ve ardından Instagram’ın standart olarak uçtan uca şifrelemeye geçeceği açıklandı.

"Dünya çapında iki milyardan fazla insanın birbirleriyle konuşmalarını özel olarak yapmalarını sağlayacağız" dedi.

O zamandan beri, Zuckerberg ve mühendis ordusu yavaş yavaş ve sessizce bu projeyle uğraşıyor. Şirket, bu devasa projenin nasıl gittiği veya büyük geçişin ne zaman olacağı hakkında gazetecilere açıkça konuşmayı reddediyor.

Kamuoyuna söylenen tek şey, "2023'ün sonunda.”

Bu arada, bu teknolojiye geçişin durdurulması veya güvenlik önlemlerinin alınması çağrıları giderek artıyor.

İngiltere, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Türkiye, Japonya ve Brezilya'daki yetkililer - artı Interpol gibi emniyet teşkilatı - bu teknolojiyi eleştirdi.

Ancak demokratik dünyadaki hiçbir hükümet, şimdiye kadar bu popüler uygulamalara müdahale edecek bir yasa çıkarma riskini göze almadı.

Teknoloji şirketlerinin, yasa dışı materyal aramak için mesajların taranmasına izin verecek bir tür teknik arka kapı inşa etmesini sağlamak, İngiltere’nin yakın gelecekte yasalaşması muhtemel görünen geniş kapsamlı Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın temel ilkelerinden biri.

Hükümet polis memurlarının, Meta'dan insanların mesajlarının içeriğini isteyemedikleri takdirde, suçluları veya teröristleri mahkum etmek için düzenli olarak kullandıkları önemli bir kanıt kaynağını kaçıracaklarını söylüyor.

Ve çocukların internette gizlice istismar edilmesiyle ilgili özel bir endişe var.

İçişleri Bakanı Suella Braverman Pazartesi günü Zuckerberg'e uçtan uca şifrelemenin "bir çocuğa zarar vermek isteyen herkes için büyük bir nimet olacağını" yazdı.

Ve Çarşamba günü Ulusal Çocuklara Zulmü Önleme Derneği (NSPCC), yaptırdığı bir YouGov anketini yayınladı ve İngiliz halkının çocukları korumak için polis memurlarının insanların mesajlarına erişebilmesini istediğini öne sürdü.

İngiltere genelinde ankete katılan 1.723 yetişkinin yüzde 73'ü, teknoloji şirketlerinin yasa gereği özel mesajları çocukların cinsel istismarına karşı taraması gerektiğini söyledi.

NSPCC, çoğu kişinin kullandıkları hizmetlerde çocukların cinsel istismarına yönelik tarandığını ve bunun birçok mahkumiyeti sağladığını söyledi.

Yardım kuruluşundan Richard Collard, "Artık, çocukların temel güvenlik hakkını yetişkinlerin mahremiyet haklarıyla karşı karşıya getirmek isteyen şirketlerin kamuoyuna ve nihayetinde kullanıcı tabanına ayak uyduramadığı açık" dedi.

Ankete yanıt olarak bir Meta sözcüsü, şirketin "bu iğrenç tacizi önleyen, tespit eden ve buna karşı harekete geçilmesine izin veren güvenlik önlemleri geliştirdiğini" söyledi - örneğin, yabancılarla iletişim kurmak için yaş kısıtlaması.

"Gizliliği baltalıyor"

Yine Çarşamba günü, tartışmanın her iki tarafının savunucuları olduğu vurgulanmak istenircesine, önde gelen 68 güvenlik ve gizlilik araştırmacısı, Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın uçtan uca şifrelemeyi etkili bir şekilde kıracağını söyleyen bir mektup yayınladılar.

Yasa tasarısı, kullanıcıların mahremiyetini korurken çocukların güvenliğine yönelik önlemleri alma sorumluluğunu teknoloji şirketlerine yüklüyor, ancak uzmanlar bunun imkansız olduğunu söylüyor.

Mektupta, "Endişemiz, çevrimiçi güvenlik sağlama adı altında gözetim teknolojilerinin yerleştirilmesi” diyor:

"Bu hareket gizliliğe dair güvenceleri ve aslında çevrimiçi güvenliği baltalıyor."

Uzmanlara göre, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki baskıcı rejimlerin insanların paylaştıklarını izlemesi ve kontrol etmesi için bir emsal teşkil ediyor.

Güveni yeniden inşa etmek

Bu arada WhatsApp ve Signal, uçtan uca şifreleme özelliğini kaldırmaktansa hizmetlerini İngiltere'den çekmeyi tercih edeceklerini söylediler.

Elon Musk, Mayıs ayında kendisinin de Twitter mesajlarında uçtan uca şifreleme geliştirdiğini duyurdu.

Meta'nın kanıtladığı gibi, teknolojiye geçiş karmaşık ve pahalı, ancak teknoloji devleri neticede buna değdiğini düşünüyor.

Yıllarca süren veri skandallarından sonra, büyük teknoloji şirketleri bunu hizmetlerine olan güveni yeniden tesis etmenin anahtarı olarak görüyor.

Ve güzel bir tesadüf eseri, uçtan uca şifreleme, şirketlerin bu süreçleri yönetme işini çok daha kolay hale getiriyor: Eğer kullanıcıların ne paylaştığını göremiyorlarsa, o zaman onu denetleyemezler.


Yorum Yazın