Sözcü, Deniz Zeyrek'in "üzerime yürüdü" dediği danışmanın ismini verdi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sözcü, Deniz Zeyrek'in "üzerime yürüdü" dediği danışmanın ismini verdi
Abone ol
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, 6 muhalefet partisinin 28 Şubat'taki toplantısında CHP'li bir danışmanın üzerine yürüdüğünü iddia etmişti.

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, 2 Mart'ta yayımladığı "Üzümün sapı, armudun çöpü demeden..." başlıklı yazısında 6 muhalefet partisinin 28 Şubat'ta güçlendirilmiş parlamenter sistem için ortak mutabakat metni imzaladığı toplantıda CHP'li bir danışmanın üzerine yürüdüğünü iddia etti.

Deniz Zeyrek, danışmanın "sen kimsin" şeklinde bağırdığını ve danışmanın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun koruması ile birlikte hareket ettiğini öne sürerek, "sanırsınız korumayla bir olup beni oracıkta dövecekler. Cürete bak!” dedi. Zeyrek, ayrıca Kılıçdaroğlu'nun liyakat söylemlerini hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı makamını elde edildiğinde İletişim Başkanı Fahrettin Altun'u "bize mumla aratırlar" dedi.

Deniz Zeyrek'in bu yazısından sonra CHP'li danışman isim vermeden Medya Koridor'a konuşup Zeyrek'in iddialarını yalanladı.

Danışman, söz konusu olayda Kılıçdaroğlu'nun korumasının yer almadığını alanda görevli güvenlik görevlisinin tartışma esnasında olay yerine geldiğini öne sürdü.

Danışman, Zeyrek'e verilen parlamenter sistem kitapçığını genel başkanlara imzalatmak istediği fakat liderlerin toplantıda uygun olmadığından mümkün olmadığını söylediğini dile getirdi. Danışman, kitapçığı geri vermek istediğinde Zeyrek'in "Ben senden bir şey mi istedim" diyerek bağırdığını öne sürdü. Danışman bu tepkiden sonra olay yerindeki partili arkadaşına dönerek "Ya ben senden bir şey istiyorum, bununla beni niye muhatap ediyorsun” dediğini bildirdi.

Yaşanan bu olayın ardından Deniz Zeyrek'e "Deniz bey ne diyorsunuz tam olarak" dediğini ifade eden Danışman, Zeyrek'in "Senden bir şey istemedim ben" yanıtına "Sen kimsin ya benden bir şey isteyeceksin" dediğini anlattı.

Danışman, olay yerinden ayrılırken Deniz Zeyrek'in "dışarıda görüşürüz, dışarıya gel" hareketini yaptığını iddia  etti. Danışman, Zeyrek'in peşinden giderek, "Deniz Bey beni dışarıya mı çağırdınız, bir şey mi diyorsunuz’ " dediğini ve Zeyrek'in kendisine "Sen bana gerizekalı diyemezsin" dediğini öne sürdü.

Danışman, bu tepkiye ilişkin olarak böyle bir şey demediğini ve Zeyrek'e "Hadsizsiniz" dediğini dile getirdi. Danışman, bu diyalog esnasında güvenlik görevlisinin geldiğini belirtti.

Deniz Zeyrek'ten danışmana yalanlama

Danışmandan sonra Deniz Zeyrek'te Medya Koridor'a konuştu. Zeyrek, "Ağzımdan dışarı çağırma gibi bir söz çıkmadı, herhangi bir fiziki çağrım da olmadı” dedi. Öte yandan Zeyrek, danışmanın olay yerindeki korumanın Kılıçdaroğlu'nun koruması olmadığı alandaki güvenlik koruması olduğu yönündeki cevabına ilişkin herhangi bir şey söylemedi.

Sözcü danışmanın ismini verdi

Sözcü gazetesi yaşanan bu olaylara ilişkin olarak, "CHP'ye böyle danışman yakışmıyor" başlıklı bir yazı yayımladı. Sözcü, yazısında "Deniz Zeyrek'i dövmeye kalkan CHP Basın Danışmanı Ömer Topsakal'a her kesimden tepki yağdı." ifadelerini kullandı. Zeyrek'in yazısında danışmanın üzerine yürüdüğünü fakat kendisini dövmeye çalıştığına dair bir ifade kullanmamıştı. Zeyrek yazısında, "Sanırsınız korumayla bir olup beni oracıkta dövecekler" demişti.

Yazının devamında Sözcü, Zeyrek'in iddia ettiği gibi olaya karışan "korumanın" Kılıçdaroğlu'nun koruması olup olmadığı iddiasına ilişkin herhangi bir bilgi vermezken şu ifadeleri kullandı:

"Merdivenlerden çıkarken, üzerinde siyah polar, tişört ve asker pantolonundan oluşan koruma kıyafeti bulunan biri omzundan tutarak Zeyrek'i geriye çekti"


Sözcü, iddia edilen gibi Zeyrek'in el hareketi yaparak danışmanı dışarı çağırmadığını belirterek Zeyrek'in Murat Yetkin, Ali Haydar Fırat ve Murat İde'yi tanık gösterdiğini dile getirdi.

Sözcü ayrıca olaya karışan korumanın Deniz Zeyrek'ten özür dilediğini belirtti.

Sözcü'nün yazısı şöyle:

Ankara'da 28 Şubat'ta altı siyasi partinin lideri Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatını imzaladıktan sonra yazarımız Deniz Zeyrek'i dövmeye kalkan CHP Basın Danışmanı Ömer Topsakal'a her kesimden tepki yağdı.

Yazarımız Deniz Zeyrek, mutabakat kitapçığını haberde görsel malzeme olarak kullanmak üzere liderlere imzalatmak istedi.

Bu amaçla, elindeki kitapçığı İYİ Parti Basın Danışmanı Murat İde'ye verdi. Kitapçık, bir süre sonra “olmaz” cevabıyla birlikte CHP'nin Basın Danışmanı Ömer Topsakal'dan döndü.


Topsakal'ı CHP toplantılarında kendisine akreditasyon yasağı uyguladığı için uzun süredir muhatap dahi almayan Deniz Zeyrek, kitapçığın Topsakal'dan geldiğini görünce, “Ben senden bir şey istemedim” diye kitapçığı geri aldı.

Ve İde'ye de “Bu beyefendiden istesem kendisine verirdim. Neden beni muhatap ediyorsun” diye tepki gösterdi.

Bu sırada CHP'li danışman, “Bu nasıl üslup, sen kimsin, gerizekalı” diye sesini yükseltmeye başladı. Kısa bir tartışmanın ardından yazarımız, salondan ayrılmak üzere kapıya yöneldi.

Merdivenlerden çıkarken, üzerinde siyah polar, tişört ve asker pantolonundan oluşan koruma kıyafeti bulunan biri omzundan tutarak Zeyrek'i geriye çekti. İki basamak aşağısında da Ömer Topsakal vardı.

Deniz Zeyrek, “Bana dokunamazsın” diye tepki gösterince koruma geri adım attı. Murat İde, gazeteciler Murat Yetkin ve Ali Haydar Fırat devreye girince Ömer Topsakal geldiği yere dönmek zorunda kaldı.


Yazarımız Deniz Zeyrek

İFTİRA ATMAYA KALKTI

Deniz Zeyrek, yaşadığı sorunu aynı gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na iletti.

Kılıçdaroğlu, üzüntüsünü dile getirmekle birlikte, yapılan bu çirkin davranışla ilgili hiçbir adım atmadı.

Ömer Topsakal, Medya Koridoru isimli siteye isimsiz yaptığı açıklamada, yazarımız Deniz Zeyrek'in kendisini eliyle dışarı çağırdığını, bu yüzden peşinden gittiğini iddia etti.

Yazarımız böyle bir şey yapmadığına dikkat çekerken, Murat Yetkin, Ali Haydar Fırat ve Murat İde'yi de tanık gösterdi.


Ali Haydar Fırat, “Ben Deniz Zeyrek'in yanındaydım. Büyütmemesini söyledim. Birlikte sohbet ederek kapıya yürümeye başladık. Ne bir işaret ne söz oldu. Ancak o koruma kıyafetli şahıs ve Topsakal koşarak arkadan saldırmaya çalıştı” dedi.

Danışman Topsakal, “Beni dışarı çağırdı” yalanıyla yetinmediği gibi yazarımızın “ayrıcalık” istediğini ileri sürdü.

“Ayrıcalık” ifadesiyle yazarımızın bir menfaat elde etmeye çalıştığını ima etmesi tek kelimeyle aşağılık ve çirkin bir iddiadır. Kitapçığı liderlere imzalatıp haberde görsel malzeme olarak kullanmak bir ayrıcalık talebi değildir.

Bu arada, yazarımızın konuyu yazısına taşımasından sonra Ankara'da CHP'yi takip eden çok sayıda muhabir ve yazardan, CHP'lilerden, Topsakal'ın göreve geldikten sonra havaya girdiğini, kendisiyle iyi geçinmeye çalışanlar dışında bütün gazetecilere, siyasetçilere kötü davrandığını anlattılar.

Yazarımız Deniz Zeyrek, “Böyle bir olayın muhatabı olduğum için üzgünüm. Oturduğu koltuğu kaldıramayan, kompleksli genç bir arkadaş. Atatürk'ün partisi koskoca CHP'ye, böyle deneyimsiz, liyakatsiz bir danışman yakışmıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, kendisine danışman olarak yakıştırıyorsa benim için sorun yok. Herkes hak ettiği danışmanlarla çalışır” yorumunu yaptı.

Bu arada koruma, yazarımızdan özür diledi ve “Ömer Topsakal'ın arkadan size doğru koştuğunu görünce ben de geldim ve refleks olarak sizi tutup araya girdim” dedi.

Takvim: İmamoğlu-Kılıçdaroğlu savaşı

Takvim, yaşanan  olayın CHP içinde bir çekişme olduğu iddia etti. "İmamoğlu-Kılıçdaroğlu savaşında vites yükseldi!" başlığı ile olaya değinen  Takvim'in yazısını okumak için tıklayınız.

Murat Bardakçı: Kongrede yaşananlar dediklerimi haklı çıkardı

Murat Bardakçı, Habertürk'teki köşe yazısında Zeyrek'in iddialarını dile getirerek 6 muhalefet partisinin bir araya gelmesi için yaptığı “Üçüncü Jöntürk Kongresi” benzetmesinin kendisini haklı çıkardığını savundu. Bardakçı'nın yazısını okumak için tıklayınız.

 


Yorum Yazın