Selçuk Özdağ’dan 2024 yılı bütçe yorumu: Temenniler bütünü

Muhalif-Ankara

Gelecek-Saadet Grubu, Grup Başkanı Selçuk Özdağ, bütçenin tümü üzerinde ki konuşmasında,  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi "yetim ve öksüz" bıraktığını,  sistemin demokratik işleyişe katkı sağlamadığını, aksine demokrasiyi zayıflattığını  söyledi.  Özdağ, “Tüyü bitmemiş yetimin ve esasen bütün bir milletin hakkı, hukuku olan ülkemiz kaynaklarını nasıl ve ne şekilde harcayacağının belgesi, sözü ve vaadidir. Bu bütçe teklifi bir program değil, temenniler bütünüdür” dedi.

Gelecek-Saadet Partileri Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi hakkında geniş çaplı bir değerlendirme yaptı.  Bütçelerin her ne kadar rakamlardan mürekkep gibi görünse de esasen A’dan Z’ye dört başı mamur siyasi metinler olduğunu belirten Özdağ, bütçeler kabul edildiğinde bu, hükümetlerin ibrası anlamına geldiğini söyledi.

Özdağ, terörün demokrasiye tehdit oluşturduğunu ve demokratik değerleri zayıflattığını belirterek, demokrasinin temel prensiplerine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede sabır, akıl, hukuk ve şeffaflık ilkesinden taviz vermeden, milli bir birlik ve ortak tavırla hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekerek bu sorunun çözümünde iç ve dış desteklerin kesilmesi gerektiğini, aynı zamanda demokratikleşme sürecinin derinleştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Özdağ, ekonomik konulardaki adaletsizliklere ve sorunlara da değindi. Emeklilikteki ayrımlar, taşeron işçilerin durumu, öğretmen kadroları gibi konularda daha şeffaf, adil ve kapsayıcı politikaların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sorunlara yönelik çözüm önerilerini paylaştı.

Demokratik bir ülkede kurumlar arası denge ve denetleme mekanizmalarının önemine vurgu yapan Özdağ, hukukun üstünlüğüne, demokratik değerlere ve kurallara olan ihtiyacı dile getirdi. Türkiye'deki mevcut durumda yaşanan sorunlara dikkat çekerek, daha etkili bir demokratik işleyişin sağlanması gerektiğini belirtti.

Gelecek-Saadet Grup Başkanı Özdağ, Diyanet ve diğer sivil toplum kuruluşlarına yönelik verilen mali destekler konusunda şeffaflık talep etti. STK'lara sağlanan mali desteklerin kimlere gittiğinin açıklanması gerektiğini belirtti ve bu konuda daha fazla şeffaflık sağlanması gerektiğini vurguladı.

Özdağ, konuşmasının devamında, 2017'de kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'nin demokratik değerlerine zarar verdiğini, TBMM'nin bu sistemin etkisi altında önemli yetkilerini kaybettiğini belirtti. Sistemin, bütçe süreçlerini de olumsuz etkilediğine vurgu yaparak, Cumhurbaşkanının bütçe sürecinde neden yer almadığını sordu. TBMM'deki arkadaşlarının daha önce bütçe günü sorduğu "Bu bütçenin sahibi nerede?" sorusunu tekrarlayan Özdağ, Cumhurbaşkanı'nın bütçenin yöneticisi olduğunu ancak bu sorumluluğu üstlenmediğini ifade etti. Özdağ, bütçenin milletin hakkı ve hukuku olduğunu vurgulayarak, bütçenin sadece bir program olmadığını, aynı zamanda hükümetin ibrası anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, bütçelerin samimi ve dürüst bir zihniyetle hazırlanması gerektiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi "yetim ve öksüz" bıraktığını ifade eden Özdağ, sistemin demokratik işleyişe katkı sağlamadığını, aksine demokrasiyi zayıflattığını savundu.

Geçmiş dönemlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nda yaşanan döviz rezervlerinin kaybını hatırlatan Özdağ, bu kaybın sorumlularını sert bir dille eleştirdi ve "Bu iktidar zihniyetinin nerdeyse attığı her adım, yaptığı her düzenleme ve uygulama bunun bir parçasıdır." dedi.

Ekonomik çöküşe de değinen Özdağ, kötü gidişatı Nass Ekonomisi'ne bağlayarak faiz indirmelerinin ve ekonomi politikalarının ülkeyi kaosa sürüklediğini savundu ve iktidarı ekonomik başarısızlıkla suçladı.

Özdağ, konuşmasına ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi vurgulayarak, vatandaşın bu krizden nasıl etkilendiğine dikkat çekerek devam etti. Yoksulluğun arttığını, temel ihtiyaçların karşılanamaz hale geldiğini ifade etti. "Biz burada sadece muhalefet yapmıyoruz, aynı zamanda vatandaşın sesi oluyoruz" diyerek, iktidarın bu sesi duyması gerektiğini belirtti.

İşsizlik oranlarına dikkat çeken Özdağ, özellikle genç işsizliğin ürkütücü boyutlara ulaştığını söyledi. Gençlerin gelecek kaygısı içinde olduğunu ve iktidarın bu konuda yeterli politikalar üretmediğini savundu. "Geleceğimizi karartıyorlar, gençlerimize umut vaat etmiyorlar" dedi.

Bütçe tasarısını detaylı bir şekilde eleştiren Özdağ, vergi politikalarının adaletsiz olduğunu dile getirdi. Vergi yüklerinin çoğunlukla dar gelirli kesime yüklendiğini belirterek, "Bu bütçe, halkı daha da sıkıntıya sokma aracıdır" dedi. Aynı zamanda, vergi politikalarının revize edilmesi ve sosyal adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Özdağ, eğitim, adalet ve güvenlik konularında da iktidarın bilinçli bir şekilde yıkım politikası izlediğini iddia etti. Eğitimde kalitenin düştüğünü, adaletin sağlanamadığını ve güvenlik sorunlarının arttığını belirterek, "Bu politikalar toplumu bilinçli bir şekilde güvensiz, adaletsiz ve eğitimsiz bırakmayı amaçlıyor" diye konuştu.

Özdağ, eleştirilerin yanı sıra alternatif çözüm önerilerini de dile getirdi. Ekonomik krizi aşmak, işsizliği azaltmak ve toplumsal refahı artırmak için adil bir vergi politikası uygulanması, eğitimde kalitenin yükseltilmesi ve adalet sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, genç istihdamını teşvik edecek politikaların hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Konuşmasının sonunda Özdağ, vatandaşları sahte umutlara inanmamaya ve gerçeklerle yüzleşmeye çağırdı. "Bu sahte muşta ile avunmayın, gerçeklerle yüzleşin. Gelecek için birlikte mücadele edelim" diyerek, toplumun bilinçlenmesi ve değişim için bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Selçuk Özdağ'ın bütçe konuşması, sadece eleştiri değil, aynı zamanda sorunlara alternatif çözümler öneren ve gelecek için umutlu bir perspektif sunan bir içerik taşıdı.