Şehir Plancıları Odası Başkanı

Pelin Pınar Giritlioğlu ile "Toplumda adalet, mekanda adalet"

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Pelin Pınar Giritlioğlu ile "Toplumda adalet, mekanda adalet"
Abone ol
Muhalif Yazarı, şehir plancısı ve gayrimenkul uzmanı Sara Aydın, Şehir Plancılar Odası Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu ile görüştü. Röportajda İstanbul’un geleceğinden, kentsel dönüşümde yapılan hatalara, hayvan barınma haklarından, Gezi davası sebebiyle tutuklanan selefi Tayfun Kahraman’a kadar bir çok soru yanıt buldu…

Muhalif. Röportaj / Sara Aydın

Pelin Pınar Giritlioğlu hakkında…

Pelin Pınar Giritlioğlu Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden mezun. Bunun arkasından İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde Restorasyon programında yüksek lisansını ve aynı üniversitede Şehir ve Bölge Planlama bölümünde doktora eğitimini tamamladı. 1992 yılından bu yana İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesi, Siyaset bilimi ve Kamu yönetimi bölümü kentleşme ve çevre sorunları anabilim dalında görev yapıyor. Bu dönem Şehir Plancılar Odası şube başkanlığını da yürütüyor.

S.A: Gezi davasında tutuklanan Tayfun Kahraman’dan sonra SPO şube başkanlığını yürütüyor olmanın sizde nasıl bir etkisi oldu?

P.G: Biz Tayfun’la aslında uzun yıllar beraber çalıştık. Tayfun önce şubemiz çalışanı olarak bizimle beraberdi. Daha sonradan yönetim kurulunda yer aldı ve yönetim kurulu başkanlığını yaptı. Biz o dönemler de aslında kentlere yönelik mücadelelerde hep birlikte çalışma fırsatını bulduk. O dönemden bu yana da aynı inançla aynı mücadeleleri sürdürmeye devam ettik. Onun içeride bizim dışarıda olmamız bu anlamda çok da fark etmiyor. Biz biliyoruz ki nerede olursak olalım kentleri, kamusal alanları, doğayı çevreyi hep birlikte korumaya bunlara yönelik müdahalelerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz odamızda aslında bir tür bayrak yarışı sürdürüyoruz. Yönetim kurulunun başında kimin olduğu çok ta önemli değil. Biz 14 kişi olarak burada görev alıyoruz ve aslında bütün bu mücadeleyi de hep birlikte aldığımız kararlarla sürdürüyoruz. Tayfun o gün ne yapıyorsa bugün bende onu yapıyorum. Biz her zaman duruşumuzla, durduğumuz yerle tarafsız ve bilimden yana olmayı seçtik. Bunu odak alarak, hedef alarak faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Bugünde aynı şekilde davranmaya devam ediyoruz bu anlamda Tayfun o gün ne yapıyorsa bende bugün onu yapmaya devam ediyorum.

S.A: Kasım ayında, Dünya Şehircilik gününde Eskişehir de düzenlenen kolokyumdan ne gibi sonuçlar çıktı, özetleyebilir misiniz?

P.G:  Bu yıl ki Dünya Şehircilik günü konusunu, Toplumda bir mekanda adalet olarak seçmiştik. Çokta anlamlı oldu. Gezi parkı davasında hukuksuz ve haksız olarak tutuklanan arkadaşlarımız adına bu toplantının bu temayla düzenlenmesi çok önemliydi. Biz burada birkaç başlık belirlemiştik. Bunlardan bir tanesi adalet, doğa ve iklim başlığıydı. Bu başlık altında ekolojik adaleti, çevre hakkını, enerji ve alt yapıyı, ekolojik yurttaşlığı, doğa temelli krizleri ve bunların çözümlerini, ekolojik hukuku, çevre hukukunu, iklim adaletini, iklim krizlerini ve bunların dünya üzerindeki etkilerini, kentler üzerindeki etkilerini, iklim mülteciliğini, eko sosyalizmi, politik ekolojiyi konuştuk. İkinci başlık olarak, Adalet mekan ve toplum başlığını seçmiştik...

Röportajın tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz...


Yorum Yazın