Netanyahu’nun ”yargı reformu” 23. haftada da binlerce insan tarafından protesto edildi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Netanyahu’nun ”yargı reformu” 23. haftada da binlerce insan tarafından protesto edildi
Abone ol
On binlerce protestocu, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin ülkede yargının yeniden düzenlenmesini öngören tartışmalı planlarını protesto etmek için 23. hafta üst üste İsrail’in dört bir yanındaki merkezlerde protestolar düzenledi.

Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetinin yemin etmesinden kısa bir süre sonra ocak ayında başlayan gösteriler, 23 haftadır Batı Kudüs, Tel Aviv, Rehovot ve Hayfa gibi yerlerde ülke çapında devam ediyor. Al-Jazeera’nin haberine göre , gösterilere cumartesi günü yaklaşık 100 bin şahsın katıldığı belirtildi.

Hayfa’da konuşan İsrail’in eski Başbakanı Ehud Barak, Netanyahu hükümetine karşı şiddet içermeyen bir sivil ayaklanma çağrısında bulunarak ”mola verme zamanı değil” dedi.

”Hayallere kapılmamalıyız... Protestolar yoğunlaşmalı ve sivil bir ayaklanmaya dönüşmelidir. Şiddet içermeyen sivil itaatsizlik” açıklamasında bulunan Barak, İsrail siyasetinin görece demokrat kanadını temsil ediyor.

”Yılbaşından beri 102 Filistin kökenli İsrail vatandaşı şiddet olaylarında öldürüldü”

Gösterilerde Filistin kökenli İsraillilere yönelik artan suç dalgası ve yönetimin bu duruma kayıtsız kalması da protesto ediliyor.

İsrail medyasına göre yılbaşından beri 102 Filistin kökenli İsrail vatandaşı suçla bağlantılı şiddet olaylarında öldürüldü.

Göstericilerin taşıdığı bir pankart ” Ben-Gvir’in (İsrail Savunma Bakanı) Arap toplumunda işlediği cinayetlerin yanına kâr kalmasına müsaade vermeyeceğiz” yazdığı aktarıldı.

Yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan Netanyahu, toplumu ayrıştıracak değişikliklerle ilişkin konuşmalara imkan tanımak için mart ayında yargı düzenlemesi planlarına ”ara verildiğini” duyurmuştu.

Ancak aylar süren görüşmelerden bir sonuç çıkmadı.

İsrail medyasına göre mahkemeleri zayıflatacak, yasalar ve hükümet kararları üzerindeki denetimi sınırlayacak olan yargı değişikliği tasarısı, parlamentoda kesin hükümde olacak son oylama için her an geri sunulabilir.

Netanyahu geçtiğimiz ay “yasal reform konusunda mümkün olduğunca geniş bir mutabakata varmak için çabaları sürdürme” sözü vermişti.

Tasarının yurttaş haklarına doğrudan bir tehdit oluşturduğu ve hükümete sınırsız bir güç vereceği yorumları yapılıyor. Bu durumun ülkenin denge ve denetleme sistemini alt üst edeceği uyarısında bulunuldu.

Netanyahu hükümetinin tartışmalı ”yargı reformu”

Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandıran yargının, hâkimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir ”yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.

Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis’e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.

Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen ”temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.

Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme’nin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.

Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un, taraflara, ”iç savaş” uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.

İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıklamıştı.

İsrail’de iç ve dış istihbarat teşkilatları, başka güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükümetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurmuştu.

Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen ”yargı reformu” kapsamındaki, ”başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran” yasa tasarısı, 23 Mart’ta Meclis’ten geçmişti.

Yasa tasarısı, hükümetin, Yüksek Mahkeme üyelerinin belirlenmesinde öncelikli söz sahibi olmasını ve böylelikle Yüksek Mahkeme Başkanı’nı belirleyebilmesini öngörüyor.


Yorum Yazın