Mustafa Destici'den "50+1" açıklaması

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Mustafa Destici'den "50+1" açıklaması
Abone ol
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde 50+1'in güvenoyu anlamına geldiğini vurguladı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "PKK ile yol yürüyenlere, büyükelçiden medet umanlara bu millet hiçbir dönem yetki vermemiştir ve vermeyecektir." dedi.

Destici, Aydın'ın Nazilli ilçesinde Ahmet Şensan Kültür Merkezi'nde düzenlenen partisinin ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de Kürt sorununun olmadığını söyledi.

HDP ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Destici, şöyle konuştu:

"Bir taraftan diyeceksiniz ki 'HDP, Kürt siyasal hareketinin temsilcisidir', öbür taraftan da devletin varlığı ve ülkenin bütünlüğünden bahsedeceksiniz. Güneş balçıkla sıvanmaz. PKK neyse HDP odur, HDP neyse PYD, YPG odur. Kandil’deki Kalkan neyse Meclis'teki Pervin Buldan aynıdır. HDP ile ittifak yapanlar ya da onu meşrulaştırmaya çalışanlar bunu bilmiyor mu? Sırf oy kaygısı, belediye kazanma kaygısı, meclisteki çoğunluğu elde etme kaygısıyla PKK’nın uzantısı HDP ile iş tutmaktan vazgeçmiyorlar, bunun için sistem değişikliği istiyorlar."

"Yeni sistemde 5 yılda istikrar sağlandı"

Yeni sistemde güvenoyunun milletten alındığını belirten Destici, şu ifadeleri kullandı:

"Bunlar milletin elinden alıp kendi istediklerini yapmaya çalıyor. Milletvekillerini ön seçim yapmadan belirledi. Meclis'te grup kararına uyma zorunluluğu tuttu. 'Milletvekilleriyle biz bu işi yürüteceğiz' diyorlar. Meclis'e saygımız sonsuz. Meclis güçlü olmalı ama tam demokratik düşünceyle bu mümkün olur. Yeni sistemde 5 yılda istikrar sağlandı. Şimdi ne diyorlar; erken seçim. Sanıyorlar ki Türkiye eski sistemle yönetiliyor. Eskiden her 2,5 senede hükümet değişiyordu. Halkın oyunun yüzde 99’u Meclist'e temsil ediliyor. Dön 2002’ye, halkın oyunun sadece 54’ü Meclis'te temsil ediliyordu. 46'sının bir tane temsilcisi yoktu. O günleri istiyorlar."

Destici, Cumhur İttifakı'nın ortağı olduklarını, devletin varlığı, ülkenin bütünlüğü ve milletin istiklali için doğru olanları destekleyip yanlış ve noksan bulduklarını Meclis'te dile getirdiklerini aktardı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Destici, şu ifadeleri kullandı:

"Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Büyükelçilere, Kanal İstanbul için 'Türkiye'ye yatırımcı gelmesin' mektubu yazıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Senin muhatabın büyükelçiler değil, senin muhatabın millet. Sandıkta millet kime oy verirse gelir bu ülkeyi o yönetir. Avrupa değil, büyükelçiler yönetemez. Onlardan medet umuyorlar. PKK ile yol yürüyenlere, büyükelçiden medet umanlara bu millet hiçbir dönem yetki vermemiştir ve vermeyecektir."

"İdam gelmelidir"

Destici, kadın ve çocuk katilleri için idam istediklerini belirterek, "Biz bu sapık cani katillerin ve teröristlerin mutlaka işledikleri hunharca suçların cezasız kalmamasını ve cezanın da idam olması gerektiğini düşünüyoruz. Biz bir Hollanda değiliz. Biz bir İsviçre değiliz. Biz bir Müslüman Türk milletiyiz. Bizim inancımızda da bunun yeri var kültürümüzde de yeri var. Batı ne diyor ona da bakacak değiliz" dedi.
Ülkemizde bir takım üzücü hadiseler yaşanmaya devam ettiğini belirten Destici, "Bundan birkaç hafta önce İstanbul'da sırf işi için oraya giden bir kızımız, bir hanım kardeşimiz Başak Cengiz kızımız maalesef bir cani sapık tarafından keyfi olarak samuray kılıcıyla öldürüldü. Ben de arkadaşlarımla birlikte ailesini ziyaret ettim. Çok metanetli imanlı gördüm. Onların metaneti bu suçlunun en ağır cezayı almasını gerektirmektedir. En ağır ceza nedir? Birkaç gün önce de Elmalı'da Karaman'dan oraya giden bir Yörük ailenin üç yaşındaki kızları Müslüme hayatını kaybetti. Olayın nasıl gerçekleştiği henüz ortaya çıkarılmış değil. İnşallah arkasından bir şey çıkmaz. Ama maalesef buna benzer arkasından pek çok sapıklık çıkan katledilmiş olarak çıkan, hunharca öldürülmüş olan çocuklarımız oldu. Onun için biz BBP olarak başından itibaren diyoruz ki; en ağır cezayı alacak. Peki nedir en ağır ceza, müebbet hapis cezası. Peki müebbet hapis cezasının yatarı ne kadar, en fazla, orada da bir af çıkmaz infaz düzenlemesi olmazsa 20 sene yatıp çıkıyor. Bize göre en ağır ceza bu olamaz. Bize göre en ağır değil. Hak ettiği ceza idamdır ve idam geri gelmelidir" dedi.

İdam cezasını iki suç için istediklerini ifade eden Destici, "Şimdi biz bunu söylediğimiz zaman diyorlar ki BBP idam cezası istiyor. Evet istiyoruz. Lakin biz idam cezasını her suç için istemiyoruz. Biz bunun anayasa teklifini de hazırlayıp verdik. İki suç için istiyoruz. Bir işte bu tür çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı kaçırıp tecavüz edip ya da hunharca öldüren sapıklar için iki bizzat kurşunu sıkarak ya da bombayı patlatarak askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi, sivilimizi şehit eden teröristler için istiyoruz. Doğru mu söylüyoruz arkadaşlar? Siz de bizim gibi düşünmüyor musunuz? Vatandaşımızın kahir ekseriyetinin ki; biz sandık koyup bunun referandumunu da yaptık. Halkımızın yüzde 90'ının üzerindeki büyük çoğunluk bu iki suç için idam cezasının geri getirilmesini istiyor. Biz bu sapık cani katillerin ve teröristlerin mutlaka işledikleri hunharca suçların cezasız kalmamasını ve cezanın da idam olması gerektiğini düşünüyoruz. Biz bir Hollanda değiliz. Biz bir İsviçre değiliz. Biz bir Müslüman Türk milletiyiz. Bizim inancımızda da bunun yeri var kültürümüzde de yeri var. Batı ne diyor ona da bakacak değiliz" diye konuştu.


Yorum Yazın