Türktime'ın özel analiz haberine göre, Gezegenimizin değişik noktalarında tekrar tekrar ortaya çıkan beyaz renk, güneşten gelen ışığın Dünya yüzeyinden uzaya geri yansıması için doğal bir yol sağlar. Gezegenin yansıtabilirlik özelliği (albedo) olarak bilinen bu etki, ortalama küresel sıcaklık üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
TURKTIME / Tamamen okyanuslarla kaplı bir dünya hayal edin. Fikir ferahlatıcı bir serinlik hissi uyandırsa da, yansıtıcı beyaz alanların yokluğu aslında Dünya'nın ortalama yüzey sıcaklığının yaklaşık 30 dereceye yükselecektir: şu anki ortalama sıcaklığı olan 15 derece; ortalama iki katı.
Gezegenimizin buz ve kar örtüsündeki süregelen azalış, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olmasının yanı sıra, yüzey sıcaklığında daha fazla artışa neden olmakta. En kötü durum senaryosu modellerindan, – CO² emisyonları 2050 yılına kadar önemli ölçüde azaltılmazsa kısmen Dünya'nın azaltılmış yansıtıcılığı sayesinde 2100 yılındaki ortalama sıcaklıkların günümüz sıcaklıklarından 1,5 derece daha sıcak olabileceğini tahmin ediyor. Dünyamızın rengi, geleceğini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.
Yeni bir çalışma , baryum sülfat (BaSO4) içeren alternatif bir boyanın, binalara çarpan güneş ışınlarının uzaya geri yansıtmada daha da etkili olabileceğini gösteriyor.
Bu yeni baryum sülfat bazlı boyanın etkinliğinin anahtarı, içerdiği nanopartiküller - güneş enerjisini nispeten yüksek bir verimlilikle yansıtır - ve 0,008 mm – 0,013 mm arasında değişen belirli kızılötesi dalga boylarında ısı yayıyor olmasıdır. Bu dalga boyları, “ gökyüzü penceresi ” olarak bilinen, oldukça şeffaf olan atmosferin bir kısmıyla eşleşir .
Bu, yansıyan güneş enerjisinin çok daha fazlasının, Dünya atmosferine hapsolup küresel ısınmaya katkıda bulunması yerine, bu “pencereden” uzaya geri dönebileceği anlamına geliyor.
Sıcak iklim bölgelerindeki binalara bu tür boya uygulamak, binaları daha serin tutmaya yardımcı olacaktır; özellikle insan ve bina yoğunluğunun yaz aylarında sıcaklıkları dayanılmaz yüksekliklere çıktığı düşünülecek olursa büyük bir avantaj.
Çalışma, binaların baryum sülfat boya ile boyanmasının, dış hava sıcaklığına kıyasla binaların içindeki sıcaklıkları nasıl 4,5 derece azaltabileceğini göstermektedir. Bu teknoloji, iklimlendirmeye olan bağımlılığı azaltarak binaları soğutmanın maliyetini önemli ölçüde düşürme potansiyeline sahiptir.
DOĞANIN KENDİNİ SOĞUTMA HİLLELERİ
Baryum sülfit bazlı boya, binaların yansıtıcılığını iyileştirmenin sadece bir yoludur. Beyaz yüzeylerden beyaz hayvanlara kadar doğanın bir yapı içindeki sıcaklığı nasıl düzenlediğine dair farklı örnekler sunar. Bu doğal teknikleri taklit etmek, şehirlerimizi çevreye daha az maliyetle daha serin tutmaya yardımcı olabilir.
Lepidiota stigma adı verilen yoğun beyaz bir böcek türünün kanatları, ölçeklerindeki, gelen ışığı dağıtmada çok iyi olan nanoyapılar sayesinde çarpıcı bir şekilde parlak beyaz görünür . Bu doğal ışık saçma özelliği, daha da iyi boyalar tasarlamak için kullanılabilir.
Örneğin, çok daha düşük karbon özelliklere sahip benzer nanoyapılar içeren beyaz boya oluşturmak için geri dönüştürülmüş plastik kullanılabilir. Doğaya verdiğimiz zararı telefi etmek için yine ilham alacağımız yer doğanın ta kendisidir.
Yorum Yazın