Kitap Sevgisi Hastalığa Dönüşürse: Bibliyomani Nedir?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kitap Sevgisi Hastalığa Dönüşürse: Bibliyomani Nedir?
Abone ol

Kimileri kitap okumayı sever kimileri de sadece toplamayı. Eğer farkında olmadan ikinci kategoriye dahilseniz bir bibliyoman olabilirsiniz. Evet, bir kişinin çok sayıda kitap satın alma ve istifleme konusunda dürtüsel bir takıntısı olması psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum Yunanca “biblion” (kitap) ve Latince “mania”(hastalık) sözcüklerinin birleşiminden ortaya çıkan bibliyomani olarak bilinir. Kompulsif bozukluk olarak sınıflandırılır. Her şeyin aşırısının rahatsız edici olduğu gibi bibliyomaninin de aşırısı sağlık açısından tehlikelere ve ayrıca kişisel ilişkilerde sorunlara neden olabilir. Bu bozukluğa yakalanan kişiler, kitabı okumak için satın almaz. Kitabı satın almak, onlar için hastalık derecesinde bir arzudur. Bibliyomanlar kısacası kitap istifleyicisidir.

Bazı durumlarda, bibliyomani kitapla ilgili diğer psikolojik bozukluklarla bir arada görülür. Özellikle mali imkanlar nedeniyle daha fazla kitap almak mümkün olmadığında bu kişiler kitap çalmaya bile kolayca yeltenebilir. Bu da bibliokleptomania olarak adlandırılır. Tarihin en ünlü kitap hırsızı, bir bibliyoman olan Stephen Blumberg’tir. Stephen Blumberg yirmi yılda 20 000 kitap, 11 000 de tarihi yazı çalmıştır. Bibliyomani, plak veya dergi istifleme gibi diğer istifleme takıntılarıyla da bazen birleşir. Bu kişiler yaşadıkları yerin her noktasını takıntılı oldukları nesneler ile doldurabilirler.

Bibliyomani’nin Belirtileri Nelerdir?

Çoğumuz kitap topluyoruz, ancak bu, bibliyoman olduğumuz anlamına gelmiyor. Etkilenen bireylerde bibliyomani olduklarını düşündüren belirli özellikler vardır. Bu kişiler belli bir konu üzerine değil her konuda kitap toplarlar. Bazen aynı kitaptan bir kaç tanede alabilirler. Kitaplar düzenlenmemiş sadece istiflenmiş ve yaşam alanının hijyeninin bozmuştur. Ayrıca bu kişilerin kitap okumaya da fazla ilgisi yoktur.

Bibliyomani’nin Kısa Tarihi
19. yüzyılda kitap koleksiyonculuğu özellikle Britanya gibi ülkelerde oldukça yaygın gözlenen bir alışkanlıktı. Kimileri Avrupa’nın edebi mirasını korumak ve muhafaza etmek için kitaplar satın alırken, diğerleri bunu zenginlik ve gücün sembolü olarak yaptı. Sonunda bibliyografya yazarı olan Thomas Frognall Dibdin 1842’de Bibliomania or Book Madness isimli bir kitap kaleme aldı. Kitabında bu kişilerde gözlemlediği semptomları listeledi. Kurgusal olsalar da, Dibdin’in kitabındaki karakterler, zamanın gerçek hayattaki bibliyomanlarına esrarengiz benzerliklere sahiptiler. Bunun nedeni elbette Dibdin’in kendisinin de bir bibliyoman olması vardı.


Thomas Frognall Dibdin

Thomas Frognall DibdinDibdin gözlemlerinde haklıydı. Örneğin, İngiliz kitap koleksiyoncusu Richard Heber’in 146.000’den fazla nadir kitapla dolu sekiz evi vardı. 1804’ten başlayarak bu koleksiyon için bir servet harcamıştı. Yine ünlü bir bibliyoman olan Sir Thomas Phillipps’in kitap koleksiyonu sonunda ailesini büyük bir borca sokmuştu. Phillipps, parşömen el yazmalarına kafayı takmıştı ve her kitabın bir kopyasını elde etme peşinde yaşamını sürdürmüştü.
Zamanla biriktirme, kataloglama ve muhafaza etme arzusu, 1820’lerde baskı makinesi teknolojilerinin ortaya çıkmasıyla daha az yoğun hale geldi. Ancak bibliyomanlar hiçbir zaman tamamen ortadan kaybolmadı.


Ressam: Carl Spitzweg – 1850

Tsundoku ile Bibliomani Arasındaki Farklar Nelerdir? 
Konu ile ilgili benzer bir durum olan Tsunduku hastalığını duymuş olabilirsiniz. İki kelimenin benzer anlamları olsa da farkları vardır. Bibliomani okuma niyeti olmadan kitapları satın alıp istifleme durumunu anlatır. Oysa ki tsundoku hastalığında kişi kitapları okuma niyeti ile alır. Fakat bir türlü eyleme geçemediği için okumadan biriktirir. Bibliomani hastaları okumadığı kitaplar ile ilgili herhangi bir şey hissetmez. Ancak tsundoku hastalarında yoğun suçluluk duygusu vardır. Biblioman kişi aldığı kitapları başkalarına göstermekten keyif alır. Tsundoku da ise kişi kitaplarını sergilemekten ziyade iyi bir okuyucu olduğunun bilinmesini ister.

Sonuç olarak yukarıdakilerin hiçbiri bize avantaj sağlamayacaktır. En doğrusu bir an önce bu tip takıntılardan kurtulup bibliyofil yani sadece kitap sever olmaktır…

 


Yorum Yazın