İranlı general suikastında ortalığı karıştıran ses kaydı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İranlı general suikastında ortalığı karıştıran ses kaydı
Abone ol
3 Ocak 2020'de ABD saldırısında öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'nin suikastında İsrail parmağı tartışılırken, İran'da bir ses kaydı da ortalığı karıştırdı. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'e ait ses kaydı, Zarif ile Kasım Süleymani arasındaki anlaşmazlığın perde arkasını gözler önüne serdi.

Yahoo News'in ABD'li askeri bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusunun ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarını yöneten Kudüs Gücü'nün eski komutanı Süleymani'ye yönelik düzenlenen suikastta İsrail'in kilit rol oynadığı ortaya çıktı.

Söz konusu ABD'li yetkili, Süleymani'nin kullandığı üç telefon numarasına erişim sağlayan İsrail'in, bu bilgiyi Amerikalılara aktararak suikasttan önce Süleymani'nin yerinin bulunmasını sağladığını söyledi.

Suikast gecesi Şam'dan Bağdat'a geçen Süleymani'nin uçağa binmeden 6 saat önce telefonunu üç kez değiştirdiğinin tespit edildiğini aktaran ABD'li yetkili, "O sırada ABD Müşterek Özel Harekat Komutanlığı irtibat görevlileri, Tel Aviv'de İsrailli mevkidaşlarıyla Süleymani'nin cep telefonunu tespit etmeye çalışıyordu. Süleymani'nin telefon numaralarına erişim sağlayan İsrailliler, bu bilgiyi Amerikalılara iletti." ifadelerini kullandı.

O sırada ABD'ye ait ikisi silahlı üç insansız hava aracının (İHA) Bağdat Havalimanı'nın üzerinde uçmaya başladığını aktaran ABD'li yetkili, Havalimanı'ndan birkaç yüz metre ötede de Amerikan keskin nişancılarının hava saldırısının başarısız olma ihtimaline karşı konuşlandığını bildirdi.

ABD'li yetkili, cep telefonu sinyallerinden İranlı generalin Bağdat'a indiği anlaşılınca da Süleymani’nin bulunduğu araç konvoyu yola çıktığı sırada ABD'ye ait İHA'lardan Süleymani'nin bulunduğu araca iki füze fırlatıldığını ifade etti.

İRANLI GENERALİN ÖLDÜRÜLMESİ

ABD, 3 Ocak 2020'de Bağdat Havalimanı'nda Kudüs Gücü Komutanı Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in araç konvoyuna hava saldırısı düzenlemişti.

Saldırıda her iki komutanla Irak ve İranlı askeri yetkililerden toplam 10 kişi hayatını kaybetmişti. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, ABD'ye tehdit oluşturduğu gerekçesiyle Süleymani'yi öldürme talimatını kendisinin verdiğini duyurmuştu.

Bunun ardından İran da 8 Ocak'ta ABD'nin Irak'taki iki üssünü balistik füzelerle vurmuştu. Saldırıda ABD askerlerinden ölen olmamış ancak daha sonra 109 askerin saldırı sonrasında travmatik beyin hasarına uğradığı açıklanmıştı.

SES KAYDI

İran'da Nisan ayının sonunda medyaya sızan ve Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'e ait ses kaydı, ülkede deprem etkisi yarattı. Kayıt, İran yönetimi içindeki güç çekişmesini ve Cevad Zarif ile Amerika’nın suikastıyla öldürülen Kasım Süleymani arasındaki anlaşmazlığın perde arkasını gözler önüne seriyor.

"Kasım Süleymani bana Suriye'deki gelişmelerle ilgili Lavrov'la anlaş. Ondan şunu iste, bunu iste. derdi." "John Kerry bana İsrail’in Suriye operasyonlarıyla ilgili bilgi verdi" "John Kerry Bağdat'taki ABD üssüne misilleme olarak yaptığımız saldırıyı benden önce biliyordu"

Tahran’da deprem etkisi yaratan bu sözler, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'e ait. Dışişleri Bakanı Zarif bu sözleri Mart ayında Gazeteci Said Leylaz ile yaptığı röportajda sarf etmişti. Ancak o röportaj hiç yayınlanmadı. Ve hükümet arşivlerine kaldırıldı. Ta ki 25 Nisan’da sızdırılıp, Londra merkezli ıran international televizyonu tarafından yayınlana kadar.

Zarif, söz konusu röportajında "Rusya’yı nükleer anlaşmayı engellemeye çalışmakla" suçlamış ve devrim muhafızları ordusunu özellikle eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin dış politikaya müdahalelerini eleştirmişti. İlk açıklama dışişleri bakanlığından geldi. Bakanlık röportajın yayınlanmak için değil hükümet arşivlerinde tutulması için yapıldığını duyurmuştu.

İDDİALAR NEDENİYLE İSTİFA

İran'ın yarı resmi ajansı tasnim, 27 Nisan’da yayımladığı haberinde röportajın, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin talimatıyla 8 yıllık cumhurbaşkanlığı sürecinin kayıt altına alınması amacıyla danışmanı Hüsameddin Aşina'nın başında bulunduğu stratejik araştırmalar merkezi tarafından "sözlü tarih projesi" adı verilen proje kapsamında yapıldığına yer vermişti. Habere göre, röportajın bir kopyası Dışişleri Bakanı Zarif'e, diğer kopyasının da Stratejik Araştırmalar Merkezi’ne gönderildi. Haberde, Zarif'in röportajına ait ses kayıtlarının Aşina'nın başkanlığını yaptığı stratejik araştırmalar merkezi tarafından bazı reformist siyasetçilere ulaştırıldığı da iddia edilmiş ve Aşina, ses kayıtlarının sızdırılmasının sorumlusu olarak gösterilmişti.

Bu iddialar nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hüsameddin Aşina istifa etti, yerine hükümet sözcüsü ali rebii getirildi. İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii’de 7 saat süren röportajın 3 saatlik bir bölümünün çalınarak yayınlandığını belirtmişti.

İran Dışişleri Bakanı Zarif ses kaydında, Süleymani'nin kendisini küçümsediğini ve talimatlar verdiğini belirtti. Zarif, kaydın devamında Suriye ile ilgili itirafta da bulundu. O dönem sahadaki amaçların ülkenin stratejisinin önüne geçtiği söyledi. 

ABD'Yİ DE KARIŞTIRDI

Cevad Zarif'in bu çarpıcı açıklamaları Tahran’ı karıştırırken, aslında İran rejimindeki güç mücadelesinin perde arkasını da gözler önüne seriyor. Tabi ses kaydının devamında Zarif'in açıklamaları sadece Tahran’ı değil, Washington’ı da karıştırdı. Öyle ki, Cevad Zarif şu an ABD Başkanı Joe Bıden'ın iklimle ilgili özel temsilcisi olan John Kerry'nin kendisine, İsrail’in Suriye’deki operasyonlarıyla ilgili bilgi verdiğini söyledi. Bu açıklama ABD’yi karıştırdı. ABD’nin en büyük müttefiki hakkında İran’a bilgi verilmesi konusunda Kerry hakkında soruşturma başlatılması istendi.

Trump döneminin Dışişleri Bakanı Mıke Pompeo da Kerry'i suçladı. Cevad Zarif ses kaydında Rusya’nın da İran ile batı arasındaki nükleer anlaşmayı bozmaya çalıştığını belirtti.

Cevad Zarif bu iddiasını iki temele dayandırdı. Ona göre, eğer İran batı ile normalleşebilseydi, ABD yönetimi İran yerine gözünü Rusya ve Çin’e çevirecekti. Ayrıca Rusya ekonomik alanda İran ile rekabet etmek zorunda kalacaktı. Ve 3 Ocak 2020'de Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden 5 gün sonra, İran’da düşürülen Ukrayna yolcu uçağı. İran hükümeti olayın gerçekleştiği ilk saatlerde, bunu gizlemeye çalışmıştı. Ancak sonradan uçağın füze ile İran tarafından vurulduğu tespit edilmişti.

"HERKESİ AFFETTİM"

Cevad Zarif deprem etkisi yaratan bu ses kaydının ardından "beni suçlayan ve iftira attığına inandığım herkesi affettim. Yüce İran halkı, Süleymani'nin tüm sevenleri ve özellikle de yüce ailesinin beni affetmesini umuyorum." diyerek özür diledi. Tahran yönetimi de ses kaydının sızdırıldığı zamana dikkat çekerek, Viyana’da ABD ile tarafların nükleer anlaşmaya geri dönmesi üzerine yapılan toplantılara darbe vurmak amacını taşıdığı belirtildi. Ve ses kaydının sızdırılmasının ardından İsrail ile Suudi Arabistan olabileceğine işaret edildi. Ancak ses kaydı dini lider Hamaney'i kızdırmıştı. Hamaney Zarıf'in ses kaydındaki açıklamaları için sert konuştu. İran'ın dini lideri tepkisinde Cevad Zarif'i de doğrudan hedef aldı. Zarif'in ses kaydı, İran yönetimi içindeki anlaşmazlığı netleştirirken, kamuoyu aslında bu anlaşmazlıktan ilk kez Şubat 2019'da haberdar olmuştu.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Tahran'a giderek, İran’ın dini lideri ali Hamaney ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşmüştü. Esad'ın Hamaney ile görüşmesinde de İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı asım Süleymani ile ülkenin iki eski Dışişleri Bakanı ve Hamaney'in danışmanları olan li Ekber velayeti ile Kamal Kharazi vardı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif hiçbir görüşmeye dahil edilmemişti. Bunun ardından zarif görevinden istifa ettiğini açıklamıştı. Zarif, ınstagram hesabından yaptığı bir paylaşımla istifasının nedenlerini açıklamamış ancak bir gazeteye verdiği demeçte Tahran’daki siyasi "iç çatışmalara" işaret etmişti.

O dönem Zarif'in bu kararının ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani verdiği bir demeçte, "İran İslam Cumhuriyeti’nin tek bir dış politikası ve tek bir dışişleri bakanı vardır" sözleri bugün daha da anlaşılır bir hal alıyor.

Sonunda ülkede her konuda son sözü söyleme yetkisi olan Dini Lider Ali Hamaney de Zarif'in istifasını kabul etmemişti.

 
 


Yorum Yazın