İnanç Uysal: Erdoğan’ın o gücü; aslında eski gücü, şu anda kendisine atfedilen gücü yok

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İnanç Uysal: Erdoğan’ın o gücü; aslında eski gücü, şu anda kendisine atfedilen gücü yok
Abone ol
Muhalif yazarı İnanç Uysal, Halk Tv ekranlarında siyasetin gündemine ilişkin yorumlarda bulundu. Uysal, “Erdoğan’ın sahaya gelmesinin artılarının yanında ciddi şekilde eksileri de olacaktır. O yüzden bugüne kadar da durdu bekledi. Çünkü o gücü; aslında eski gücü, şu anda kendisine atfedilen gücü yok.” dedi.

Muhalif yazarlarından İnanç Uysal dün akşam Halk TV’de Şirin Payzın’ın Sözüm Var isimli programının canlı yayın konuğuydu. Gündemde yaklaşan yerel seçimler ekseninde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı konusu vardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun zaman plan yapılacak zamanlardan birinde olmadığını belirterek başladı konuşmasına İnanç Uysal:

“Şunu bence net olarak koymak lazım; bu seçim bir önceki seçimdeki kadar Erdoğan için hayati mi? değil mi? Biraz önce Suat Sarı’nın (konuklardan biri) söylediği gibi “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” diye bir şey var, yani İstanbul’u alırsanız Türkiye’yi alırsınız.

Bir önceki seçimde de Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u almasıyla beraber başlayacak olan bir Erdoğan tarzı yürüyüşün altı çiziliyor. Şu an da o bölümü bertaraf etmiş durumda. 2028’e kadar o bölüm bertaraf oldu. Şimdi ondan sonrası aynı seviyede Erdoğan için açık mı? Bundan sonrası o tartışmalı. Çünkü Türkiye’de çok ciddi bir başka gündem var ve bu gündemi çözemeyen bir iktidar var.

Türkiye’nin gündemi ne?

Hangi gündemden bahsediyoruz? Mesela diyor ki bir gazete; başkan Erdoğan’dan emeklilere müjde. Siz açıyorsunuz haberi, yedi büyük destek geliyor diyor ama nisanda. Ve sonra o destekleri okuyorsunuz. Bu desteklerin bir kısmında şöyle ifadeler geçiyor; çoğunluğunu kazanılacak olan belediyeler yapacak. Şimdi bu da aslına bakarsanız mesela Hatay’da kurduğu cümleyle örtüşüyor. Yani yine aynı şeyi söylemeyi deniyor. Ama bunu kendi söylemiyor bakın, gazeteler üzerinden medya üzerinden yapıyor. “Bana oy verirseniz Nisan ayında Meclise bir yasa getireceğim, verdiğiniz oylarınızla seçtiğiniz bizim belediye başkanlarımızla beraber bunu organize edeceğiz” diyor. “Bunu şimdi neden yapmıyorsun?” diye sorulacağını bildiği için medya organları üzerinden yapıyor. Halbuki bunun gerçeklikle bir alakasının olmadığı o gün yapılabilecek şeyin bugün niye yapılmadığını kendisine sorulacağını biliyoruz.

“Erdoğan’ın o gücü; aslında eski gücü, şu anda kendisine atfedilen gücü yok”

Çıkmaz dediğiniz bölüm aslen burası yani Sayın Erdoğan’ın sahaya gelmesinin artılarının yanında ciddi şekilde eksileri de olacaktır. O yüzden bugüne kadar da durdu bekledi. Çünkü o gücü; aslında eski gücü, şu anda kendisine atfedilen gücü yok. Neden yok? Çünkü artık tekrar cumhurbaşkanlığı makamında duruyor. Beka meselesini şu anda bu insanlara aktarmak mümkün değil. Savunma sanayinde kazandığın başarıyı, TOG’u bu insanlara olduğu gibi aktaramazsınız. Çünkü şu an da cumhurbaşkanı seçmiyoruz ve insanlar bunu biliyor.

“Murat Kurum İstanbullu bile değil”

Daha da önemlisi bakın İstanbul’u konuşuyoruz, Ankara’yı konuşuyoruz, büyükşehirleri konuşuyoruz. Cumhur İttifakı’nın en güçlü adayı sayın Erdoğan’dır. Tartışmasız. Bu büyükşehirlerin hiçbirinde sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu’nu geçemedi. Yani bunun adına ittifak deyin, ittifaksızlık deyin bir şey değişmez. Çünkü Murat Kurum bunun yerine kendisine aday olarak Ahmet Hakan’ın söylediği gibi ortaya koyduğu zaman da o duygusallığı işlemek zorunda. Eğer onu işlemezse o zaman şu soruyla karşılaşacak: ”Neden o zaman Murat Kurum yok?” Yani Murat Kurum yok ki ortada. Şimdi bu durumda Murat Kurum’un yerine aslında bana oy veriyorsunuz diyor insanlara. Bu riski bir daha göze almak çok önemli bir şey o yüzden duygusallık dışında bir malzeme yok elinde. Murat Kurum dikkat ederseniz İstanbullu bile değil. Yani bürokrat, siyasetçi değil. Demagoji diye tanımlanan şeyi öbür tarafta Ekrem İmamoğlu’nun çok daha üst seviyede yaptığı söyleniyor. Bunun adına ister demagoji deyin, ister siyaset dili deyin birçok şekilde Murat Kurum’u yenen bir Ekrem İmamoğlu var. Ve bu Ekrem İmamoğlu’nun karşısına kendisini koyup kaybetme riskini alacağını ben hiç düşünmüyordum. Ama şu anki geldiğimiz noktada o sahaya gerçekten inerse o da bu duygusal tehdidi kullanmak zorunda. Başka yapabileceği bir şeyi kaldığını düşünmüyorum o anlamda.


Yorum Yazın