Muhalif Ankara Temsilcisi İnanç Uysal, Halk TV canlı yayınına katıldı. Uysal; Altılı masanın aday belirleme süreci ve İmamoğlu’na verileceği konuşulan ceza konusunda düşüncelerini aktardı.
Muhalif Ankara Temsilcisi ve Yazarı İnanç Uysal Halk TV’de yayınlanan Haber Masası programına konuk oldu. Uysal İmamoğlu’nun siyasi yasağa ilişkin dava sürecini yorumladı. İlk olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konu hakkındaki açıklamasına değindi:
“Süleyman Soylu’nun İmamoğlu’na verilen ceza onanırsa görevden alırım demesi, durumdan vazifedir. Çünkü zaten onanırsa siyasi yasaklı olacak yani sizin onu görevden almak gibi bir durumunuz olmayacak. O görev zaten bitecek kendi kendine. Oradan niye kendine vazife çıkardı onu bilmiyorum yani burası ilginç. Ama daha önemli ve ilginç olan şu; şimdi biz olayı artık hukuk üzerinden konuşamıyoruz, konuşulacak bir şey de yok. Konun hukukla da alakası yok açık konuşmak gerekirse. Öyle olunca şimdi bunun siyasi sonuçlarının hesaplanması üzerinden değerlendiriyoruz. Bu korkunç bir şey aslında, şunu konuşuyor olmak korkunç bir şey ama konuşuyoruz. Şimdi bunun bir takvimi var ve bu takvim normal şartlarda 18 ay sürmesi bekleniyor yani ben karar çıktığı gün Uğur Poyraz’la konuşmuştum bu konuyu. Dedi ki 18 aydır bunun normal takvimi ve ben oradan geri döneceğini düşünüyorum. Ama tabi 18 ay sürer mi? Biliyorsunuz bunun çok istisna örneklerini gördük.
Uysal Cumurbaşkanı’nın geçmişteki davasına da değindi:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın mesela 20 yıl önce başına gelen hikayede de Yargıtay’a elden götürülmüştü dosyası ulakla. Şimdi burada bir Demokles kılıcı olarak da kullanılmak isteniyor mesela Cumhurbaşkanlığı adaylığı da İmamoğlu’nun konuşulduğu için onun üzerinden. Şimdi aday yaparsanız bizde buna cezayı verdiririz sonra siz adaysız kalırsınız, tek başımıza seçime gireriz mi deniyor. Yani burada ki asıl senaryoyu okuyacağımız bölüm, İmamoğlu’nun cezasının ne zaman görüşüleceği bölüm. Hemen görüşülüp suçlanırsa, İstanbul’a çökme eylemidir bu. Ama İstanbul’a çökmenin maliyeti Türkiye’yi kaybetmek şekline dönüşebilir. İktidar herhalde bunu da görüyor.”
İkincisi, hemen görüşüp beraat ettirilip; ‘Gördünüz mü Sayın Cumhurbaşkanı müdahale etti’ denilebilir. Bu iyi niyetli senaryo ama bu iyi niyetli senaryonun çok gerçekleşme ihtimali yok. Üçüncüsü ve benim de üzerinde en çok durduğum senaryo, Demokles kılıcı olarak muhalefetin üzerinde sallandırılmak istenmesi. Ama artık şuraya gelindi, bunun sonucu ne olursa olsun ne zaman olursa olsun bunun bir hukuk davası olmadığı, siyasi bir dava olduğu net bir şekilde ortadadır ve kamuoyu bu noktadan itibaren artık bir tepki verecektir. Bunun üstünden geçemezsiniz, atlayamazsınız bunu soğutamazsınız. Kamuoyu bu tip durumlarda tepkisiz kalmaz, beklemez. Sizin davranışınızı ölçmeye kalkmaz bu saatten sonra ama eğer ilk senaryo gerçekleşir İmamoğlu mahkum edilir görevden alınırsa, bunu tabiki istemiyoruz ayrı bir şey ama siyaseten Cumhur ittifakı kendi bacağına sıkmış olur. Bundan sonrasının dönüşü yoktur.
Yorum Yazın