Önder Algedik yazdı:

İktidar kazanması imkansız bir seçimi nasıl kazandı? (II)

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İktidar kazanması imkansız bir seçimi nasıl kazandı? (II)
Abone ol
Önder Algedik'in 2023 Türkiye genel seçimleri hakkında kaleme aldığı, "İktidar kazanması imkansız bir seçimi nasıl kazandı?" başlıklı yazısının ikinci ve son bölümü sizlerle...

Son 20 yıl bu ülkede çökmelerin destan yazdığı bir dönem oldu. Son iki yıl ise yoksullaşma, fiyatların patlaması, eğitim, sağlık, barınma gibi pek çok alanda sosyal devletin çöküşü büyük bir trajedi yaratırken iktidar nasıl kazanabildi?

Bunu tek başına yapmadı, kurulu düzen ile başardı. Bu düzende muhalefet yasama faaliyetlerini doğrudan destekleyerek ve bunu halka dezenformasyonun alasını yapıp yanlış bilgi vererek çok organize bir şekilde yaptı. Düşünsenize bir yasama döneminde muhalefet vekillerinin sadece yedi bin oyu ret iken, sekiz bin oyu kabul oyu olarak iktidara destek vermiş. Kalan 51 bin oyu ise kullanmamış. Bundan daha güzel ve daha açık bir destek olabilir mi?

Muhalefete verilen oylar AKP’ye gitmiş!

Muhalefete verilen oylar sonucunda iktidara karşı kullanılan oy sadece %11. Geriye kalan %89 oy ise ya oylamaya katılmayarak ya da üstüne kabul oyu vererek iktidara yaramış.

İşte bu Türkiye tarihinin en büyük kolektif kandırmacasıdır aslında. O yüzden medyada veriler değil söylemler yer buluyor. Marks’ın “Görünen, gerçek olsaydı bilime gerek kalmazdı.” aslında burada nasıl karşılık buluyor! Söylem gerçek olsaydı bilime gerek kalmazdı. Biz de o yüzden söyleme bakarak değil gerçeğe, tutuma, kabula oy veren parmağa ve meclis tutanaklarına eleştirel olarak bakıyoruz.

İktidarın gizli ortakları !

Neden böyle olduğu ciddi bir ideolojik tartışma. Çok özetle aslında muhalefet partilerinin iktidara belli ölçüde ikna olduğunu ve belli ölçüde de karşı çıkamayacak kadar ideolojik zayıflıkları olduğunu söyleyebiliriz. Bunu sadece oylarla değil, kanun şerhlerine ve parti politikalarına bakarak söylediğimizi belirtelim.

İşin ciddiyetini daha iyi görmek için geçtiğimiz dönem kabul edilen 271 oylamada partilerden kabul oyu çıkan yasa teklifi sayısını bilmek ister misiniz? Söyleyeyim, 271 oylamada:

-191 kanun teklifine İYİP vekillerinden
-179 kanun teklifine  CHP vekillerinden,
- 101 kanun teklifinde ise HDP vekillerinden KABUL oyu çıkmış.

Yani oy verdiğiniz parti sizin destekleyecek yer bulamadığınız iktidarın kanun tekliflerine itiraz etmemiş ama oy verdiği zaman da bu kadar çok kanun teklifine vekilleri arasında kabul oyu veren çıkmış…

Şimdi anladınız mı “muhalefet neden kaybetti?” sorusunun da bir koca kandırmaca olduğunu ve “muhalefet iktidarın kazanması için ne yaptı?” sorusunun gerçeklik olduğunu.

5 yıl boyunca iktidar istediği yasayı getirdi, muhalefet destek verdi. İstediği gibi uyguladı, muhalefet görmezden geldi. Dahası muhalefet öyle bir siyaset resmi çizdi ki, böylece kazanması imkansız bir seçimi iktidara hediye etti.

İstediği kanunu geçiren, istediği gibi uygulayan bir iktidar ve buna karşı çıkmayan, sorgulamayan ve hatta destek veren bir muhalefet vardı. Siz bunu görmek istemediniz ve eskiden 1-0 önde başlayanlar o seçime 5 yıl boyunca kanunları istediği gibi geçirmek ve uygulamak avantajı ile 2-0 önde başladı.

Muhalefetin neden seçimlerde eksik kadro, akıl dışı çıkışlar, bolca seçmeni küstüren işler yaptığını şimdi anladınız mı?

2-0 Önde Başlamak Yetmez

5 yıl boyunca ülkeyi muhalefetin de desteği ile yönetmek gibi bir durum varken iktidara bu yetmedi. Çünkü 3-0 önde başlamak istiyordu. Bunun için seçim kanununu değiştirdi. Teklif görüşmelerinde muhalefet “zaten gideceksiniz” sözü edip yasaya karşı çıkıyormuş gibi yaptılar. Karşı çıkmak demek teklifi önce halka anlatıp süreci hep beraber örmek demekti. Muhalefet hiçbirini yapmadığı gibi demokrasi açısından leke olabilecek bir adım attı. Öyle ki seçim kanunu teklifi Anayasa Komisyonu’nun 17 saat 33 dakika süren tek bir oturum ve Genel Kurul’da da 14 saat 52 dakika süren tartışma ardından açık oylama bile yapılmadan geçti. Böylece TBMM gündeminde 16 gün kalan ve toplam 32 saat 28 dakikalık kısıtlı bir tartışma ile ülkemizin seçim sistemi değişti (1).

Teklifin oylanacağı akşam muhalefetin parti başkanları neredeydi? 

O gün CHP ve DP genel başkanlarının Hatay’da fuar açılışında olduğunu öğrenince gelecek maçın 3-0 başlayacağı kesinleşmişti.

AYM’ye Bile Eksik İtiraz

CHP bu tür kanun tekliflerine tek başına ve oldukça zayıf bir şekilde AYM’ye götürmeyi, hatta kendisi kimi zaman kabul oyu verdiği teklifleri de daha sonra AYM’ye götürdüğü bilenin bildiği ve bilmeyenlere söylemediği bir bilgidir Ankara’da. Yeni seçim kanunu da böyle oldu. CHP Cumhurbaşkanı’na seçim yasasını yürütme gibi bir yetkinin verilmesi ile ilgili maddeyi AYM’ye götürmüyordu. Allahtan bunu keşfedip Seçim Güvenliği Platformu olarak dilekçeyi eksik sokmaktan vazgeçirdik.

Düşünün artık, Erdoğan’a seçimleri istediği gibi yönetme hakkını da vereceksiniz ve buna da karşı çıkmayacaksınız. Daha kötüsü ana muhalefet partisinin bu konuda ne kadar zayıf olduğunu bilmek de ayrı bir facia.

Ama size öyle anlatmıyorlar değil mi?

Sansür de böyle geçti!

İktidar için 3-0 seçimlere gitmek kadar iyi bir şey olabilir mi? Ama yetmiyordu bu. Ülkede yoksulluk had sahada idi. İktidarın muhalefet korkusu yoktu ki. Kanunlarına destek veren, anayasaya aykırı noktalarda kabul oyu veren, kanunları halka asla anlatmayan ve saklayan bir meclis vardı. 600 vekilden fire veren bir Çetin Altan yoktu mesela.

Sansür de böyle geldi. Geçmesi imkansız idi ve Kılıçdaroğlu bunu imkanlı kıldı. Kanunun geçmesi için (i)topluma anlatılmadı, (ii)toplum örgütlenip buna taraf edilmedi, (iii)vekiller yasama dışında işlerle uğraştı ve (iv)partiler de ortak hareket etmeyip (v)oylamaya bile katılmadı. Yetmedi Kılıçdaroğlu teklif gelince kamuoyunu yanıltmak için türban içeren bir anayasa değişikliği önerdi ve ABD’ye uçtu. Geçtikten sonra da döndü. 

Bu ülke bu kadar kötülük görmedi ve sansür böylece geçti. Hafıza tazelemek için o günlerde kaleme aldığım “Sansür Yasasının Geçmesi Nasıl Mümkün Kılındı?” (2) yazısını mutlaka okuyun.

Biliyorum buraya kadar yazdıklarım çoğu insana fantastik gelecek. Aslında puzzle’ın bu parçalarını birleştirince ve tek tek parçaları tanımlayınca ortada siyasi bir kandırmaca, popüler deyimle siyasetin ve medyanın seçimleri manipülasyonu var. Bu söylediklerimin tamamına yakını medyada yer almadı. Zaten “Seçimler neden kaybedildi?” temalı bütün programlar futbol maçı analizi seviyesinde ve verisi, teorisi ve tarihi içermeden akademisyeni de manipülasyonda yer alıyor.

Genel Seçimlerde Kandırıldık mı?

Çok açık ki yaşanan yoksulluk ve devletin sosyal görevlerinde hızla çekilmesi ciddi bir öfke yarattı ve bu halde iktidarın koltuğu tehlikede idi. Böyle bir süreçte 1-0 önde başladığı seçimleri 2017’de seçim kanuna aykırı işleri yaparak 2-0 öne geçmişti. Seçim Kanunu’nu değiştirerek bunu yasal hale getirdi ve üstüne Erdoğan’a seçimleri yürütme hakkı vererek 3-0 öne geçti. Yetmedi 310 kanunda muhalefetin desteğini aldı ve 2018 genel seçimlerinde iktidara karşı verilen oylarla seçilen vekiller sadece %11 oranında bunu oylamaya yansıtarak muhalefet oylarının iktidara yaraması sağlandı. 5 yıl boyunca meclisi, yasamayı ve yürütmeyi halktan saklayan ve üstüne kanun tekliflerinde iktidara verilen destek ile seçimlerde 4-0 girmesi sağlandı. Yetmedi ve sansür de geçmesi imkansız bir düzenleme imkanlı hale getirildi.  

Oldu mu 5- 0? Yetmedi, Akşener’in saçmalıkları, Kılıçdaroğlu’nun sürekli bölen hareketleri ve muhalefetin halleri de işi iktidar adına sağlama aldı.

29 Mayıs sabah ne hissetiniz hatırladınız mı? 5-0 iktidarın önde başladığı bir maçı görmediniz. Anayasaya aykırı olarak üçüncü kez aday olan birisine itiraz etmeyen muhalefeti, bu ülkenin demokrat kesimleri dökülsün diye yapılan hareketleri de görmediniz. İktidarın 191 kanun teklifine KABUL oyu veren İYİP’i, 179 kanun teklifine KABUL oyu veren CHP’yi, 101’ine kabul oyu veren HDP’yi her seferinde görmediniz. Yetmedi seçim kanunu bile hediye eden muhalefeti, sansür geçsin diye türban önergesi verenleri unuttunuz. 5-0 önde başlanan bir maça rakip olarak 1,5 kişi çıkan muhalefeti ve o buçuk oyuncuya da çelme takan kaleciyi de görmediniz.

Aslında bakmadınız, baksaydık bugün farklı bir Türkiye’de olurduk. Bunu iktidar biliyordu, siz böylece bilemediniz! Genel seçimlerde kandırıldık mı? Yoksa dolandırıldık mı? Ya da gösterileni gerçek mi zannettik?

Gösterilen siyasetin illüzyonu idi. Verilere, politikalara ve bilime değil, gösterilenlere inanmayı tercih etmedik mi?
Bu seçimi iktidarın kazanması imkansızdı. Ama kimse bunları söylemedi.

 

(1)    Seçim Güvenliği Platformu açıklaması: “Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu: Antidemokratik Seçim Kanununun İptali için Görev: Birlikte AYM’ye Gitmek!” https://www.ihd.org.tr/adil-secim-icin-secim-guvenligi-platformu-antidemokratik-secim-kanununun-iptali-icin-gorev-birlikte-aymye-gitmek/
(2)    Sansür Yasasının Geçmesi Nasıl Mümkün Kılındı? https://www.reportare.com/kose-yazilari/sansur-yasasinin-gecmesi-nasil-mumkun-kilindi/  
 


Yorum Yazın