Prof. Dr. İbrahim Maraş'a sorduk

Fiyatları Allah mı belirler?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Fiyatları Allah mı belirler?
Abone ol
Diyanetin medyaya "Fiyatları Allah belirler" şeklinde yansıyan açıklamasını Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Maraş, Muhalif için değerlendirdi.

Muhalif. Özel - İnanç Uysal

Diyanetin medyaya "Fiyatları Allah belirler" şeklinde yansıyan ve özellikle sosyal medya da ciddi şekilde gündem olan açıklamasını Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümü öğretim üyelerinden Prof Dr. İbrahim Maraş'la konuştuk

Birkaç gün önce diyanetin, "Fiyatları Allah belirliyor şeklinde kamuoyuna yansıyan  fetvası ciddi tartışmalara neden oldu. Diyanetin fetvası doğru mu?

“Cumhuriyet gazetesinin Diyanet’in bir kararı ile ilgili haberi kasıtlı olarak eksik ve yönlendirmeli bir haber. Yani Diyanet'in kararı tam bu şekilde değil. Ancak bizim burada üzerinde durmamız gereken  husus  olayın bir başka yönüne dair olmalı. Öncelikle Din İşleri Yüksek Kurulu her sorulan soruya cevap vermek zorunda değildir.

Ekonomik meseleler, devlet tarafından belirlenir. Kendi şartlarında ve hangi anlamda kullanıldığını bilmeden bir hadisi zikrederseniz. Herkesin kafasını karıştırırsınız ve haber olursunuz. Ekonomide, fiyat adaleti ve haksızlığa uğratmama ve uğramama esastır.

Üstelik Peygamberimiz, tıpkı bugünkü sebze meyve veya ekinler sahasında üreticinin aracılar tarafından zarar görmesine benzer şekilde, sabah erkenden ürünlerini pazara getiren köylülerden ürünlerin aracılarca çok ucuza alınmasını yasaklamıştır. 

Hele Diyanet’in kararda zikrettiği koyun satın alma ile ilgili diğer hadisin zikredilmesi ise tam bir fecaattir. Bunu zikredenler ticaret ehli olmayan iki kişi arasındaki sıradan bir ilişkinin bile sınırsız kâra kapı aralayabileceğine onay vermiş oluyorlar.

Diyanet, eğer “ticarette kar haddi yoktur” deyip, fiyatları belirleyen Allah’tır hadisini ve diğer hadisi buna dayanak gösterirse, kapitalizmin, sınırsız kazanmanın ve hatta ticaret ehli olmayan herkesin birbirini kazıklamasına yol açmış olur.

O hadisteki anlam, istediğiniz kadar kâr edebilirsiniz anlamında değildir. O dönemde bazı ekonomik şartlardan (belki kıtlık, mal azlığı vb.) dolayı fiyatlar artmış olabilir. Peygamberimizin sözü buna dairdir. Yani hadis vardır ancak diyanetin yaptığı şekilde yorumlanmamalıdır.”

Peki İslam ekonomisi bu konuda asıl olarak ne öneriyor?

“Bizim geleneğimizde Ahiler, hem standart belirlemişler hem de aynı standartlardaki ürünlerin fahiş fiyatlara satılmasını engellemişlerdir. Elbette ticarette hürriyet esastır, ancak bu, kamu zararına olamaz. Devlet bunun için vardır.

Diyanet’in bir başka büyük sorunu, daha tam bir devlet yapılanmasının bile oluşmadığı dönemdeki uygulamaları mutlak kabul ederek bugünkü problemleri çözebileceğini zannetmesidir. Bunu yaparak hem kendine hem dini anlayışa zarar vermektedir.

Son olarak, bir kez daha söylüyoruz, İslam ekonomisi diye bir şey yoktur. Ekonomi, ekonomidir. İnsanidir ve toplumsaldır. Bu sorunu çözecek iktisatçılardır. Burada kamunun yararı gözetilerek gerektiğinde aynı mallar farklı oranlarda da ticarete konu olabilir.”


Yorum Yazın