Avrupa bizi yine Orta Doğulu olarak mı gördü?

Euro 2024 reklamlarının arkasında yatan düşünce ne?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Euro 2024 reklamlarının arkasında yatan düşünce ne?
Abone ol
Euro 2024 için hazırlanan reklam görsellerinde, Türk bayraklarının yer aldığı metro giydirmesinde Arap görünümlü bir vatandaşın illüstrasyonun kullanılması büyük tepki çekti. Peki, Euro 2024 reklamlarının arkasında yatan düşünce ne? Avrupa bizi yine Orta Doğulu olarak mı gördü?

Oğuz Büber - Muhalif Analiz

Yabancıların Türkiye hakkında doğru bildiği birçok yanlış bilgi var.

Bunlardan belki de en klişesi “Türkiye’de deveye biniyorlar” şeklinde düşünmeleri. Bir zamanlar bu toprakların bir bölümünde develer yaygın olarak kullanılmış evet. Ama günümüz için bu şekilde düşünmeleri, bize oldukça garip geliyor. Eski Bedevi toplumlarında yaşamın önemli parçalarından olan bu hayvan, Suudi dolayısıyla Arap kültürü için önemli bir yere sahip. Ama bizim için değil.

Diğer bir düşünceleri de, erkeklerin birden fazla eş ile evlenebildiğini sanmaları. Burada da Araplarla karıştırılan bir durum var ortada. İslam hukukuyla yönetilen devletlerden yola çıkılarak Türkiye’de çok eşliliğin olduğu düşünülüyor. Oysa Türk Medeni Kanunu’nda da belirtildiği gibi evli olan bir kimsenin başkasıyla evlenmesine izin verilmemektedir.

Ülkemize dışarıdan bakıldığında; araştırmaya kafa yormayan insanların İslam’ın da etkisiyle bizi tamamıyla Orta Doğu’lu bir devlet olarak düşündüklerini söyleyebiliriz. Aramızda binlerce yıllık ortak unsurlar bulunmasına rağmen bu bizim tarafımızdan doğru kabul edilmiyor tabii ki. Ortak taraflarımız ya da kurduğumuz ilişkiler sonrasında oluşan benzerliklerimiz olduğu gibi kültür olarak orta doğu coğrafyası ile çok farklı yönlerimiz olduğunu belirtmek gerekir.


Peki bu konuyu neden açtım?

Euro 2024 için hazırlanan reklam görsellerinden birine, yine bizi Arapmış gibi gösterdiklerini düşünerek benzer bir tepki verildi.

Euro 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası için metro giydirmesi yapıldığı görülen bir fotoğrafta; Türk bayraklarının yanında illüstrasyon olarak, esmer tenli ve sakallı bir karaktere yer veriliyor. Bunu gören çoğu sosyal medya kullanıcısı da Avrupalıların Türkleri Arap biçiminde tasvir ettiğini söyledi.

İlk bakışta bu düşünceye kapılmış olunsa da reklam çalışmalarına geniş çerçeveden baktığımızda durumun hiç de öyle olmadığını fark ediyoruz.

Konunun detayları şöyle:

Euro 2024’ün marka kimliğini VMLY&R isimli bir ajans tasarlamış.

Ajans, turnuva için hazırladıkları logoyu; 55 üye federasyonun bayraklarından ilham alarak tasarlarken, Avrupa’da kullanılan her alfabeyi içeren özel bir yazı tipi de oluşturmuş.

Sürecin 55 bayrağın her birini temsil edecek renkleri seçmekle başladığını belirten VMLY&R’ın kreatif direktörü Helder Pombinho, bunun anıtlar ya da ulusal semboller kullanmak yerine her bir ülkeyi temsil etmenin daha kolay bir yolu olduğunu söylüyor.

Turnuvaya Almanya ev sahipliği yapacağı için, Berlin’deki Olympiastadion’un ‘Almanya’yı temsil etme, çeşitliliği ve kapsayıcılığı sağlama misyonuyla ulusların renkleriyle boyandığı belirtiliyor.

Yarattıkları imajla ilgili hedeflerini şöyle anlatıyor Pombinho:

“Tüm ülkeleri güçlü bir sembolle; bu durumda bayraklarının rengiyle, sadakatle temsil etmek ve birleştirmek, 2024’te futbolun evi olacak Olympiastadion’a bu fikri entegre etmek ve stadı UEFA’nın değerleriyle sarıp sarmalamak.”

Avrupa’daki turnuvaların taraftarlar için yapıldığını söyleyen direktör, “Elbette sahanın içi de önemli ama bizim odak noktamız koltuklar ve onları dolduran farklı kesimlerden insanlar” diyor.

Proje boyunca karşılaştıkları zorluklardan bahseden Pombinho, iki ana engele takıldıklarını belirtiyor. İlki, futbol turnuvalarında pek de sık görülmeyen sadelik konusu. Düz renkler ve düz bir tasarımla Euro markasına basit bir dil kazandırdıklarını söylüyor.

İkincisi ise kapsayıcılık, yani taraftarların çeşitliliğini temsil etmek. Tüm kimlikleri dahil ederek marka kimliğini insani kılmak. İllüstrasyonlarda da buna odaklandıklarını belirtiyorlar.


Sonuç olarak;

Bizim bir görsel üzerinden eleştirdiğimiz türden bir durum yok ortada. Yani tüm illüstrasyonlar farklı ülkelerin içeriklerinde rastgele bir biçimde kullanılmış.

Ama, tasarımların bu halinin hayali ülkelerin hayali taraftarları gibi gözüktüğünü ve gerçekçiliği ortadan kaldırdığını söylemek mümkün. Bu yüzden, reklamlarda arka planda yer alan ülke bayraklarıyla, önlerinde yer alan illüstrasyonlar arasında bir uyum olduğunu düşünmüyorum.

Turnuva başladığında ve daha fazla görsel materyal ortaya çıktığında, oluşturulan marka kimliğinin taraftar nezdinde ne kadar benimsendiğini göreceğiz. Kişisel olarak ise, ne yazık ki konseptin başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.

Hali hazırda elinde dünyaca ünlü marka futbolcular varken; olayı daha fazla anonimleştirmeye çalışmak, birbirine benzer malzemeler ortaya çıkarmak, sanki lisanssız bir çalışma yapılıyormuş gibi duruyor ve çok da mantıklı gelmiyor…

 


Yorum Yazın