İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Değirmenköy’de düzenlenen “Hasat Bayramı”na katıldı. Köy meydanındaki etkinlik öncesinde, yol boyunca uzanan tarlaların birinde mola veren İmamoğlu, çiftçilerle birlikte hasat yaptı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yılın ilk hasadını Silivrili köylülerle birlikte gerçekleştirdi. Yalnızca İstanbul'a değil, Türkiye'ye örnek bir yapıyı göstermeye ve oluşturmaya kararlı olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Bu şehrin beton yuvasına dönmesiyle memleket hiçbir fayda görmez. Birinin aklından kanalın kenarındaki binalar geçer, bizim de aklımızdan sulama kanalları geçiyor; oradan bereket fışkıracak topraklar geçiyor” dedi.
CHP PM üyesi Gökhan Günaydın, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ile İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar’ın eşlik ettiği İmamoğlu, köy meydanına kurulan çadırda çiftçilerle bir araya geldi.
KADIN ÇİFTÇİ: “SEZONA 50 BİN TL KARLA BAŞLADIM”
Hasat Bayramı için düzenlenen etkinlikte ilk konuşmayı kadın çiftçiler adına Gökçe Aydın gerçekleştirdi. İBB’nin kendilerine sağladığı destekten dolayı İmamoğlu’na teşekkürlerini sunan Aydın, “Çiftçiliği bırakmak üzereyken, bu destek sayesinde tüm çiftçilerimizin yüzü güldü. Ben, bu yıl sezona başlarken, 50 bin TL karla sezona başlamış bulunmaktayım. Yapılan manevi desteğin miktarı paha biçilemez” dedi. Aydın’ın ardından Değirmenköy Muhtarı Erkan Varol, Silivri Sebze Birliği Başkanı İsmet Asan ve Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer de birer konuşma yaptı.
“EN MUTLU ANLARIM HASAT BAYRAMLARI”
Son konuşmayı gerçekleştiren İmamoğlu, tarımsal ve hayvansal üretimle yaşamlarını sürdüren çiftçilere verdikleri destekleri detaylarıyla örneklendirdi. Göreve geldiğinden bu yana en mutlu olduğu anları, hasat bayramlarında yaşadığını vurgulayan İmamoğlu, 2 yılda birçok önemli işe imza attıklarının altını çizdi.
“Hem geçen yıl Pendik'te hem bugün burada yaşadığımız o coşkuyu, çok az yerde yaşadım diyebilirim. Çünkü, tarımın ve kırsalın kalkındığı bir ortamda mutluluk, huzur ve bereket vardır” diyen İmamoğlu, “Değirmenköy'den ve Pendik Göçbeyli'den başlayarak, kooperatiflerimizin ve üreticilerimizin gösterdiği alanlarda modern seralar kuracağız. Bu seraları, teknik elemanlarımızın katkılarıyla teknik bilgileri aktararak, yanlış yapmayacakları bir okula dönüştüreceğiz. Üretimdeki doğru modelleri, en yenilikçi modelleri çiftçilerimize aktaracağımız bir nevi okullar olacak” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR YAPIYI OLUŞTURMAYA KARARLIYIZ”
Yalnızca İstanbul'a değil, Türkiye'ye örnek bir yapıyı göstermeye ve oluşturmaya kararlı olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Türkiye'nin nüfusu, yılda 1 milyon artıyor. Yılda 10 milyar dolarlık tarım ürünü ithal ediyoruz biz. Yani bizim kendi paramızla, 85 milyar liralık tarım ürünü ithal ediyoruz” bilgilerini paylaştı.
16 milyonluk İstanbul’da tarım alanlarını en üst verimlilikle kullanmakla yükümlü olduklarının altını çizen İmamoğlu, “Bu anlamda imar planlarına duyarlı olmanın yanında, özellikle bu süreçte hem bitkisel anlamda hem hayvansal anlamda üretimi destekleyen mekanizmaları en hızlı bir şekilde kurmalıyız. Bu şehrin beton yuvasına dönmesiyle memleket hiçbir fayda görmez. Bu şehrin topraklarından bereket fışkırdıkça memleketin geleceği daha güzeldir, daha teminat altındadır” diye konuştu.
Tarım üretiminde sulamanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, İBB göletlerinin suladığı alan miktarının kendi dönemlerinde 1000 dekardan 13 bin dekara çıkarıldığı bilgisini paylaştı. Bunun hizmet anlayışında verilen öncelikten kaynaklandığını belirten İmamoğlu, “Neye öncelik veriyorsanız o. Birinin aklından kanalın kenarındaki binalar geçer, bizim de aklımızdan sulama kanalları geçiyor; oradan bereket fışkıracak topraklar geçiyor” dedi.
“KIR, KENT İŞ BİRLİĞİNİN EN İYİ ÖRNEĞİNİ VERECEĞİZ”
Çiftçilerin yanında olmaya devam edeceklerini kaydeden İmamoğlu, “Kır, kent iş birliğinin en iyi örneğini İstanbul'da vereceğiz. Yoksullukla hep beraber mücadele edeceğiz. Çiftçimizin, kooperatifler vasıtasıyla ürettiklerine daha iyi kanallar oluşturacağız.
Yüzlerce Halk Bakkal’ı İstanbul'da var etmemizin altında yatan esas yolculuk da budur. Bu manada emeği geçen bütün yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her birisinin emeğine sağlık. Daha çok düşünsünler, daha iyi fikirler oluştursunlar. Kaynak oluştururuz.
Bu makul kaynaklarla İstanbulluyu, çiftçiyi ve bütün Türkiye'yi aslında umutlandıran ve mutlu eden örnekleri yapmaya devam edeceğiz. Dayanışma, hayatımızı çok daha yaşanabilir kılacak. Ama kırsalda olalım ama kentte olalım; kente sıkışmayacağız kırsalda da mutlu olunabilirliğin bir şekilde ispatını ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın