Dünyanın en eski hayvan figürü keşfedilmiş olabilir: 130 bin yıllık bir heykel

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Dünyanın en eski hayvan figürü keşfedilmiş olabilir: 130 bin yıllık bir heykel
Abone ol
Güney Afrika’da üzerinde bir hayvan figürü bulunan en eski sanat eseri ortaya çıkartıldı. Kumdan yapılma heykel bir vatozu tasvir ediyor.

Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da dünyanın en eski hayvan figürlü sanat eseri gün yüzüne çıkartılmış olabilir. 130.000 yıllık kumdan yapılma vatoz heykeli, Avrupa’daki mağara çizimlerindeki 90.000 yıl öncesine dayanıyor.

Araştırmacılar, daha yakından inceledikleri ve ilk bakışta sıradan, simetrik biçimli bir taş gibi görünen bu objenin tarih öncesi dönemlere ait kumdan bir vatoz heykeli olabileceğini düşünüyor.

Gizemli obje 2018 yılında Cape Town’ın yaklaşık 330 kilometre doğusunda, Still Körfezi yakınlarındaki kayalıklarda bulundu. Olağanüstü simetrisinin yanı sıra kuyruğu kopmuş olsa da kayanın şeklinin esrarengiz bir biçimde vatoz balığına benzediği fark edildi.

Nelson Mandela Üniversitesi’nden araştırmacılar, çalışmalarında bu iddiayı araştırdı ve nesnenin mavi vatozu (Dasyatis chrysonata) tasvir eden kumdan bir heykel olduğu sonucuna vardı. Araştırma ekibi, Afrika’nın güney kıyılarında yaşayan mavi vatoza ait görsellerle kayalık nesneyi karşılaştırdı. Yapılan karşılaştırmalar sonunda objenin boyut ve oranlar bakımından vatozla büyük bir benzerlik sergilediği ortaya çıktı.

Dünyanın En Eski Hayvan Figürlü Sanat Eseri Güney Afrika’da Ortaya Çıkartıldı

Heykeli yapan kişinin, kumdan kale yapan bir çocuk gibi su kıyısında mahsur kalmış bir vatozla karşılaşıp şeklinin kopyasını çıkarmış olabileceği düşünülüyor.

Çalışmanın başyazarı Charles Helm objeye dair düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

“Bunun gibi bir şeyin korunmuş ve yorumumuza müsait olması şansı oldukça düşük. Dolayısıyla bunun şimdiye kadar tespit edilmiş tek örnek olması mümkün ancak her zaman daha fazlasının ortaya çıkacağını umabiliriz.”

Öte yandan vatozun eski çağlarda yaşamış bir sanatçı için ilgi çekici bir yaratık olmasının birkaç nedeni olabilir. Helm bu olası nedenleri şu şekilde ifade ediyor:

“Birincisi böylesine düz bir yaratığın izini sürmenin kolaylığı olabilir. İkincisi, besin kaynağı olarak değeri olabilir. Üçüncüsü, sahil boyunca ve haliçlerde dolaşmaya alışmış insanlar için ölümcül etkiye sahip oluşu dolayısıyla korku ve saygı uyandırmış olması olabilir.”

Nesnenin tarihini belirlemek için araştırmacılar, optik uyarmalı lüminesans olarak bilinen bir teknik kullandı. Bu teknik bir kum tanesinin ne kadar süre önce güneş ışığına maruz kaldığını, dolayısıyla o çökelti bölümünün ne kadar süre boyunca gömülü kaldığını gösteriyor. Bu metot, nesnenin büyük olasılıkla yaklaşık 130.000 yıl önce Orta Taş Devri’nde yaratıldığına işaret ediyor.

Vatoz şeklindeki nesnenin yaşı göz önüne alındığında, bunun bir heykel olduğunu öne sürmek ise kimileri için bir hayli iddialı kabul ediliyor. Çünkü objenin tarihi, bu ve benzeri sanatsal üretimlerin tarih sahnesine çıkmasından çok daha öncesine konumlanıyor.

Araştırmacılar Sonuçlar Hakkında Temkinli

Araştırmacılar vardıkları sonuçlar konusunda temkinli olsalar da bu iddia, sanatın Paleolitik dönemdeki gelişimine tamamen aykırı değil. Rock Art Research dergisinde yayımlanan çalışma, kum biçimlendirmenin, soyut imgeler ile canlı imgeleri arasında bir tür “atlama taşı” işlevi görmüş olabileceğini öne sürüyor. Aslında arkeologlar daha önce el yapımı şablon sanat eserlerinin soyut şekillerden temsili formlara benzer bir geçiş işlevi gördüğüne dair benzer bir teori ortaya koymuşlardı.

Sanat eserinin evrimi, insanın hikâyesini anlamak bakımından bir hayli önemli. Görsel kültürün gelişimine bakarak, eski insan kültürlerinin nelere önem verdiğine ve dünyalarının nasıl giderek daha karmaşık bir hâl aldığına ilişkin çok sayıda bilgi edinmek mümkün. 130.000 yıllık bir hayvan heykelinin var olduğu iddiası ilk bakışta kulağa anakronik gelse de insanlık tarihinin, varsayımlara meydan okuyan aykırılıklarla dolu olduğu da biliniyor.


Yorum Yazın