Dünya başıboş köpekler sorununu nasıl çözüyor?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Dünya başıboş köpekler sorununu nasıl çözüyor?
Abone ol

Sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemeye ilişkin henüz hazırlanan taslak bir metin yok. AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ den gelen son açıklamaya göre, bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı detaylı bir çalışma yürütüyor. “İngiltere modeli olacak diye bir modelden söz etmiyoruz. Dünyanın her tarafındaki örnekleri inceliyoruz” diyen Yenişehirlioğlu, muhalefet partileriyle de görüşme yapacaklarını ifade ediyor.

Dünyada da itlaf yöntemi

AKP’nin düzenlemesinde örnek alacağı düzenleme olarak gösterilen İngiltere’de sokak hayvanlarının toplanması ve sorumluluğu yerel yönetimlerde. Toplanan hayvanlar yedi gün boyunca yerel otoriteler tarafından barınaklarda tutulmakta olup, bu süre sonunda sahiplendirilemeyen hayvanlar hayvan refahı kuruluşlarına gönderilmekte ya da bu hayvanlara ötenazi uygulanmakta. Sokak hayvanlarının sayısını kontrol etmek için kısırlaştırma yöntemine başvuruluyor. Bunun yanında sahiplendirilen hayvanlar mikroçip, tasma veya etiket ile kayıt altına alınıyor.

 Muhalif Özel- Ankara

AKP’nin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması beklenen düzenleme, köpeklerin sokaktan toplatıldıktan 30 gün içinde sahiplendirilmesini, sahiplenen çıkmaması durumunda enjeksiyonla uyutma işlemine tabi tutulmasını öngörüyor. Ancak, ortada henüz taslak bir metin de bulunmuyor. . AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ den gelen son açıklamaya göre, bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı detaylı bir çalışma yürütüyor. “İngiltere modeli olacak diye bir modelden söz etmiyoruz. Dünyanın her tarafındaki örnekleri inceliyoruz” diyen Yenişehirlioğlu, muhalefet partileriyle de görüşme yapacaklarını ifade ediyor.

Dünyada da sokak hayvanlarının sorun olduğu görülüyor. Kısırlaştırma, itlaf, vahşi itlaf yöntemleri de uygulayan ülkeler bulunuyor.  Yüksek para cezalarının da dikkat çektiği ülkelerde hayvanlarla  ilgili  TBMM kaynaklarına göre düzenlemeler şöyle:

Hollanda

Hollanda’da Ceza Kanunundaki bazı düzenlemelerin yanı sıra hayvanların korunmasına ilişkin olarak 2011 yılında çıkarılmış “Hayvan Kanunu” isimli bir kanun bulunmaktadır. Bu kanun, hayvanların sınıflandırılması, üretimi, satılması ve sağlık hizmetlerine ilişkin genel bir düzenleme niteliğinde olup, hayvanlara yönelik eylemler hakkında bir düzenleme içermemektedir.

Hayvanlara karşı eziyet, işkence, öldürme, cinsel saldırı gibi fiiller Hollanda Ceza Kanununun aşağıdaki maddeleri uyarınca suç olarak düzenlenmiştir:

-254. Madde: Bir hayvan ile gayri ahlâki ilişkilere giren bir şahıs bir yıldan çok olmamak üzere hapis veya dördüncü kategori para cezasına çarptırılır.

-350. Madde: Kısmen veya tamamen başka bir kişiye ait olan bir hayvanı kasten ve hukuk dışı yollarla öldüren, sakat bırakan, kullanılamaz hale getiren veya elden çıkaran bir kişi, üç yıla kadar hapis cezası veya dördüncü kategori para cezasıyla cezalandırılmaktadır. Söz konusu suçların soruşturulmasında şikâyet veya izin gibi bir muhakeme şartı bulunmamaktadır.

Fransa

Fransız Hukukunda hayvan eşya olarak görülmekte ve mülkiyet konusu oluşturmakla birlikte “canlı ve yaşayan bir eşya” olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Kır Kanununun 214-1 inci maddesinde hayvanın duyarlı bir varlık olduğu belirtilmektedir. Kırsal alanlarda sokak hayvanlarının sayılarında kontrolsüz bir şekilde artış görülen Fransa’da, tanımlama ve kayıt altına alma işlemlerinin gerçekleştirilmesi bir zorunluluk olmasına rağmen, uygulamada ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Kaybolan veya terk edilen sokak hayvanları sadece geçici bir süre için barınaklarda tutulmaktadır. Bu süre zarfında sahibi bulunamayan ya da yeniden sahiplendirilemeyen hayvanlara, veteriner hekimler gözetiminde ötenazi uygulanabilmektedir. Bu durum, hayvanların sağlıklı ve genç olup olmadığına bakılmaksızın itlaf edilmesi sonucunu doğurması nedeniyle hayvanseverler tarafından sıkça eleştirilmektedir.

Fransız kanunlarında hayvanların korunması ve bunlara karşı işlenen suçları içeren, sırf bu amaca matuf bir kanuna rastlanmamış olup hayvanlara karşı işlenen suçlara ilişkin düzenlemeler Fransız Ceza Kanununda yer almaktadır. Ayrıca Kırsal ve Balık Avcılığı Kanununda hayvanların korunmasına ilişkin bazı düzenlemeler mevcuttur. Fransız Ceza Kanununun 521-1 ve 521-2 nci maddeleri “Hayvanlara karşı ağır şekilde kötü muameleler ve zalimce eylemler” başlığı altında düzenlenmiş olup bu maddelerde belirtilen eylemlere aykırı davranan kişiler, 2 yıla kadar hapis ve 30.000 avroya kadar adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.

 İspanya

İspanya’da sahipsiz hayvanlar ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Sahipsiz hayvan kontrolüne ilişkin kapsamlı kanuni düzenlemeler bulunmasına karşın mevzuatın uygulanması noktasında önemli aksaklıklar görülmektedir. Ülkede, sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ve tanımlanması zorunlu olmasına rağmen ulusal düzeyde bu şartların tam olarak karşılanmadığına ve yetkili kurumların denetimlerini etkin olarak gerçekleştirmediklerine rastlanmaktadır. Kısırlaştırma programlarının uygulanması ise yetkili kurumların maddi ve altyapısal yetersizlikleri nedeniyle henüz yeterli seviyeye ulaşmamıştır.

Almanya

Almanya’da sahipsiz hayvanların kontrolü ile ilgili etkili bir kanuni zemin bulunmaktadır. Mevzuatın uygulanmasından yerel yönetimler sorumlu tutulmuştur. Sahipsiz hayvanlara yönelik zorunlu kayıt sistemi uygulanmakta olup köpeklerin kalıcı olarak tanımlanmasında mikroçip veya dövme yaygın olarak uygulanmaktadır. Almanya sahipsiz hayvanlar konusunda eğitime ciddi önem vermekte, hayvan popülasyonunu kontrol altına almak adına yerel düzeyde eğitim programları düzenlenmektedir. Almanya’nın sokak hayvanları konusunda aldığı en önemli kararlardan biri ötenazi işleminin yasak olmasıdır. Sokaktaki hayvanlar, kontrol altında tutulabilmek adına toplanmakta, barınaklara yerleştirilmektedir; barınaklara yerleştirilemeyen köpekler ötenazi işlemine tabi tutulmamaktadır.

 Avusturya

Avusturya Medeni Kanunun (ABGB) 285a maddesine göre, “Hayvanlar nesne (eşya) değildirler; onlar özel kanunlarla korunurlar. Nesneler hakkındaki hükümler, aksine hüküm olmadıkça hayvanlara da uygulanır.” Bu maddeden hareketle, Avusturya Hukukunda, hayvanlar eşya değildir ancak hukuk öznesi de değildir; bir kişinin malvarlığına dahil olabilirler. Yine Avusturya Medeni Kanununa göre “bir hayvan yaralanırsa, tedavisi için harcanan masraflar, hayvanın değerini aşsa bile, zarar gören hayvanın durumu gözönünde bulundurulduğunda aklıselim sahibi bir hayvan tutucusunun yapacağı giderler ölçüsünde ödenir.” Hükümden anlaşıldığı gibi, hayvan herhangi bir eşyadan daha üstün bir değere sahiptir; tedavisi için yapılan masraflar ne kadar fazla olursa olsun talep edilebilir.

Belçika

Belçika’da da hayvanlar Fransa’da olduğu gibi eşya sayılmakta, ancak hayvanları korumaya yönelik çeşitli düzenlemeler bulunmaktadır. Belçika da Almanya gibi sahipsiz hayvanlar için gerçekleştirilen çalışma ve düzenlemelere önem vermektedir. Ülkede mikroçip ve dövmeler yardımıyla zorunlu kayıt sistemi uygulanmaktadır. Almanya’da olduğu gibi Belçika’da da yerel düzeyde eğitim faaliyetleri yürütülmekte, halkta hayvan bilinci oluşturma faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.

Sahipsiz hayvanların kontrol altında tutulması için bakımevlerine yerleştirilemeyen hayvanlara ötenazi işlemi uygulanmaktadır. Belçika’da ayrı bir hayvanları koruma kanunu bulunmamakta, hayvanların hayatı ve vücut bütünlüğü ceza kanunu içindeki bazı düzenlemeler ile korunmaktadır. Belçika Ceza Kanununun; - 538 inci maddesine göre, her kim atları, yabani hayvanları, sığır cinslerini, koyunları, keçileri veya domuzları zehirlerse üç aydan iki yıla kadar hapis ve 26 avrodan 300 avroya kadar para cezasıyla cezalandırılmaktadır

 İsviçre

İsviçre’de, hayvanın eşya olarak nitelendirilmemesi gerektiği anlayışında hareketle, 2002 yılında İsviçre Medeni Kanununun aynî haklara ilişkin mükiyet kısmına eklenen 641a maddesiyle hayvanların farklı bir hukuksal konuma sahip olduğu hükme bağlanmıştır. Hükmün gerekçesine ilişkin Federal Konsey görüşünde, “hayvan dünyası hakkında duyarlığın evrim geçirdiği ve hayvanların özel hukuki şeyler olduğu” belirtilmektedir. 641a maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarına göre, “Hayvanlar nesne değildir. Aksine hüküm yoksa nesnelere ilişkin düzenlemeler hayvanlar için de geçerlidir.” Almanya ve Avusturya hukuk sistemlerinde olduğu gibi, hayvanlar hukuk öznesi değildir ancak hukuk nesnesi de değildir; eşyadan farklı, kendine özgü bir hukuk kategorisi içerisinde yer almaktadır. İsviçre Medeni Kanununa eklenen bu hüküm doğrultusunda, İsviçre Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu ve Ceza Kanununda bu hükme uygun değişiklikler yapılmıştır.45 İsviçre Borçlar Kanununa eklenen 43/1 maddesi özellikle belirtilmelidir. Bu madde, bir nesnenin duygusal değerinin ihlal edilmesinin bir zarar doğurmayacağı kuralına istisna teşkil etmektedir. Buna göre, bir hayvana zarar verilmesi durumunda belirlenecek tazminat miktarında hayvanın duygusal değerinin de hesaba katılması düzenlenmektedir. Evcil olmayan hayvanlar açısından uygulanmayan bu hüküm, evcil hayvanların eşya olarak görülemeyeceğini göstermesi bakımından önemlidir. İsviçre Medeni Kanununa eklenen 641a maddesi çok genel olarak hayvanlardan söz etmekte ise de, Medeni Kanundaki diğer madde değişikliklerinden, bu düzenlemelerin tamamının ev ortamında yaşayan hayvanlara ilişkin olduğu, kazanç amaçlarıyla bulundurulan hayvanlara ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.

 İngiltere

İngiltere’de sokak hayvanlarının toplanması ve sorumluluğu yerel yönetimlerdedir. Toplanan hayvanlar yedi gün boyunca yerel otoriteler tarafından barınaklarda tutulmakta olup, bu süre sonunda sahiplendirilemeyen hayvanlar hayvan refahı kuruluşlarına gönderilmekte ya da bu hayvanlara ötenazi uygulanmaktadır. Sokak hayvanlarının sayısını kontrol etmek için kısırlaştırma yöntemine başvurulmaktadır. Bunun yanında sahiplendirilen hayvanlar mikroçip, tasma veya etiket ile kayıt altına alınmaktadır.

İngiliz hukukunda hayvanların korunması ve hayvan haklarıyla ilgili temel kanun 6 Nisan 2007 günü yürürlüğe giren, 2006 tarihli “Animal Welfare Act 2006” Hayvan Selameti Kanunudur. Hayvan Selameti Kanunu gereğince, [hususen evcil/koruma altına alınmış]

hayvanlara karşı işlenen; - Sebepsiz eziyet etmek, - Mutilasyona (hayvanların normal vücut görünümünü veya işlevini bozan fiziksel yaralanmaya sebep olmak), - Köpeğin kuyruğunu kesmek, - Zehirli madde ilhak etmek, - Alenen ticari amaçlarla hayvanları dövüştürmek, - Hayvan bakımından sorumlu olan kişinin görevini ihmal etmesi, - 16 yaşından küçüklere hayvan satmak, - Hayvan sağlığı ile ilgili düzenlemelere riayet etmemek,

- Hayvanların tescili ve lisansla ilgili düzenlemelere aykırılık, fiilleri suç olarak düzenlenmiş ve 6 aya kadar hapis ve/veya sınırsız adli para cezası öngörülmüştür. Diğer taraftan “Sexual Offence Act 2003”ün 69 uncu maddesine göre “hayvanlarla duhul vaki olacak şekilde cinsi münasebet” de suçtur. İş bu suçtan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir. Ayrıca, yabani hayvanlarla ilgili de detaylı ve müstakil ceza hukuku düzenlemeleri bulunmaktadır. İngiltere’de Hayvanların Selameti Kanunu kapsamındaki suçların soruşturulması, Kraliyet Savcılığı yanı sıra yerel idarelerce de yapılabilmektedir. Yine bu kanunda belirtilen suçlar, suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her halükarda 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

İtalya

İtalya’nın 1991 yılına kadar sahipsiz hayvan sorununu çözmek için kullandığı yöntem hayvanların yakalanması ve akabinde öldürülmesi olmuştur. 1991 yılında yürürlüğe konulan kanun ile bu politikaya son verilmiş olup, hayvanların bakımı ve popülasyon kontrolü devletin yükümlülükleri arasında yer almıştır. Sahipsiz hayvan sayısını kontrol altına almak için kısırlaştırma yaygın olarak uygulanmaktadır; ancak barınakların fiziki şartları ve denetimlerin yetersizliği özellikle ülkenin güneyinde önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

 Buna karşın hayvanlara yönelik fiillerin suç olarak düzenlenmesine ilişkin en geniş kapsamlı örnekler İtalya’da görülmektedir. 2004 yılında Ceza Kanununa eklenen 544 üncü madde ile hayvanlara karşı işlenen pek çok fiil suç kapsamına alınmış ve hayvanlara karşı işlenen suçlara ağır yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. § Hayvanı haklı bir sebep olmaksızın öldürenlere üç aydan onsekiz aya kadar hapis verilmektedir. Yine haklı bir sebep olmaksızın hayvanın yaralanmasına sebep olmak, hayvana işkence yapmak, kötü davranışa maruz bırakmak, bir hayvanı dayanılmaz işlere maruz bırakmak üç aydan bir yıla kadar hapis ve 15 bin avroya kadar para cezasıyla yaptırıma bağlanmıştır.

 Hayvanını sokağa terk edenler ya da bir hayvanın kendi yanından ayrılmaması için çeşitli yöntemlerle zorla tutan kişilere bir yıla kadar hapis ve 10.000 avro para cezasına kadar yaptırım uygulanmaktadır.

 Bir kimsenin hayvana işkence yapması ya da işkence içeren gösteriler düzenlemesi bir başka ifadeyle hayvanın acı ve ıstırap çekmesine yönelik gösterilerde hayvanların kullanılması veya insanların bu tür fiillere teşvik edilmesi durumunda dört aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmektedir.

 Yasadışı bahislerde hayvanları kullananlar, hayvanların fiziksel bütünlüğünü tehlikeye sokacak dövüşler veya yetkisiz olarak bu tür yarışları teşvik ve organize edenler, yönlendirenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve 50 bin ilâ 160 bin avro arasında para cezasıyla cezalandırılmaktadır. Bu suçların işlenmesinde belli hallerde cezalar daha da artırılmaktadır. Ayrıca kanun bu tür hayvanlara el konulmasını, bunların suça karışmamış kişiye ait olması durumunda muhafaza altına alınmasını ve başka bir kişiye sahiplendirilmesini düzenlemektedir.

Kedi ve köpeklerin tamamen veya kısmen derilerinden giysi vb. eşyaların yapılması, üretilmesi, pazarlanması yasaktır; bu fiili işleyenlere üç aydan bir yıla kadar hapis ve 5 ilâ 100 bin avro arasında para cezası verilmektedir.

Malta

Malta’da bir Hayvan Refahı Kanunu olarak adlandırılan genel bir kanun bulunmakta, ayrıca özel bir Köpek Kanunu bulunmaktadır. Bu Kanuna göre tehlikeli ve sağlıksız köpekler kolluk tarafından kontrol altına alındıktan sonra itlaf edilmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri

ABD'de her eyaletin hayvanların korunmasına ilişkin ayrı bir kanunu bulunmaktadır. Ancak, tüm eyaletlerde hayvanları öldürmek, yaralamak, onlara işkence yapmak hapis cezasını ve ayrıca para cezasını gerektiren bir suç olarak düzenlenmiştir; bu cezaların alt sınırı otuz günden başlamakta, beş yıla kadar çıkmaktadır. Bazı eyaletlerde, suçun ilk defa işlenmesi durumunda daha hafif ceza verilirken, fiilin tekrarı durumunda daha ağır ceza verilmektedir. Kamu sağlığını tehdit eden sahipsiz hayvanlar –özellikle köpekler- itlaf edilmektedir.

New York Eyalet Kanununa göre hayvanların süje olarak korunduğu fiiller ve cezaları şunlardır:

- Hayvanlara ağırlaştırılmış eziyet (2 yıla kadar hapis ve/veya para cezası),

- Hayvana (vahşi veya evcil) işkence etmek, aç susuz bırakmak (1 yıla kadar hapis ve/veya para cezası),

- Evin dışında tutulan evcil köpeklere uygun barınak sağlamamak (idari para cezası ve/veya para cezası),

- Hayvanı dışarıda hava çok sıcak veya soğuk iken motorlu aracın içinde gerekli ısıtma veya soğutma tedbiri almadan bırakmak (idari para cezası),

- Hayvanı terk etmek (1 yıla kadar hapis ve/veya para cezası ),

- Hayvanı zalimane bir şekilde taşımak (araç vb. ile ) (1 yıla kadar hapis ve/veya para cezası),

- Hayvanı zehirlemek veya zehirlemeye teşebbüs etmek (1 yıla kadar hapis ve/veya para cezası ),

Kamusal alanlara hayvanları yaralayabilecek maddeler atmak (1 yıla kadar hapis ve/veya para cezası),

- Hayvan dövüştürme (4 yıla kadar hapis ve/veya para cezası), eylemleri sebebiyle kişiler cezalandırılmaktadır. Söz konusu suçların soruşturulması kolluk kuvvetlerine şikâyet üzerine veya resen yapılmaktadır.

Kriminolojinin oldukça gelişmiş olduğu ABD’de hayvana yönelik şiddet fiilleri bir gösterge suçu olarak nitelendirilmektedir. Suç işleyen çocukların % 30’unun, aile içi şiddet suçlularının % 36’sının, cinsel saldırı suçlularının % 48’inin geçmişinde hayvanlara yönelik zalimce davranışlarda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu araştırmalar, geçmişinde bir hayvana yönelik kötü muamelede bulunan kişilerin % 70’inin insana yönelik şiddet içeren bir sabıka kaydının olduğunu ortaya koymakta; hayvana yönelik öldürme, işkence, yaralama gibi suçları işleyenlerin, ileride insanlara yönelik şiddetin de faili olabileceğini göstermektedir.

Japonya

Japonya’da hayvanlara yönelik fiiller ceza kanunu kapsamında değil, hayvan refahına ilişkin kanunda düzenlenmiştir. Bu kanunda 2005 yılında yapılan değişiklikle hayvan öldürmek, yaralamak, acı ve ıstırap çektirmek, hayvanın bakımını ihmal etmek suç sayılmıştır.

 Avustralya

2001 yılında çıkarılan Hayvan Bakım ve Koruma Kanununa göre sahipsiz hayvanlar konusunda yetkili kurum yerel yönetimlerdir. Kanuna göre yerel yönetimler tarafından toplanan başıboş ve sağlıksız köpekler, Kanunda belirlenen denetçiler tarafından kontrol altına alındıktan sonra halk sağlığına zarar verme ihtimali bulunanlar ya da yaşamasının hayvan için daha acı verici olduğu varsayılanlar itlaf edilmektedir.

Tayvan

Tayvan’da köpeklere uygulanan işkence sıradan bir uygulama haline gelmiş olup, sokak köpekleri vahşi bir şekilde (bir kafese koyarak su dolu bir tankta boğmak) itlaf edilmektedir.

Hindistan

Hindistan’da başıboş köpekler ciddi bir sorundur; ülkede çöp yığınları da fazla olduğundan köpekler de bu çöplerden beslenmektedir. Köpekler zalimane bir şekilde (yakalanan köpek içi su dolu bir tank içinde, bir römorkta tutarak elektrik verme) öldürülmektedir


Yorum Yazın