Depremin Türkiye’ye ekonomik etkisini Ahmet Sedat Epli yazıya döktü

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Depremin Türkiye’ye ekonomik etkisini Ahmet Sedat Epli yazıya döktü
Abone ol
Ahmet Sedat Epli Business World’deki yazısında Kahramanmaraş merkezli depremlerin finansal anlamda Türkiye’ye ne gibi etkilerinin olduğunu açıklıyor. Konutlardan kamu binalarına, elektrikten suya altyapılarda oluşan zararın faturasını çıkarıyor.

İBB Halkla İlişkiler Saha Hizmetleri Koordinatörü Ahmet Sedat Epli’nin Business World’de yer alan yazısı şu şekilde:

“Pazarı pazartesiye bağlayan gece, İstanbul’da kar yağışı hayatı ne kadar felç edecek düşüncesiyle kafamızı yastığa koyarken, aslında çok daha büyük bir doğa olayı ile uyanacağımızı kimse tahmin edemezdi.

6 Şubat günü yaşanan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler ve ardından hala devam eden binlerce artçı, ülkemizin güneyindeki 11 ilimizde çok ağır hasara yol açarken, 14 milyon yurttaşımızı ve ülke nüfusunun %16,5’ini etkilemiştir.

Depremin büyük hasar verdiği bu bölge aynı zamanda 2013 yılında başlayan Suriye İç Savaşı’ndan kaçan ve Türkiye’ye sığınan mültecilerin yüzde 50’sini yani 1,7 milyon insanı barındırıyordu.

Öte yandan, bu büyük afette Malatya, Adana ve Adıyaman gibi Türkiye’de yoksulluk oranının en yüksek olduğu şehirlerin de etkilediğini görüyoruz.

Global Rapid Post-Disaster Damage Estimation (GRADE) raporuna göre, bölgede evinin orta ve ağır hasarlı olması sebebiyle 1,2 milyon insan evsiz kalmış durumda.

Dünya Bankası’nın yayımladığı hasar değerlendirme raporuna göre ise, bu ay yaşadığımız iki büyük depremin faturası 34,2 milyar dolar. Yani Türkiye’nin 2021 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının yüzde 4’üne denk gelen bir oranda fiziksel hasara yol açtı.

Detaylarına baktığımızda;

Konutlarda meydana gelen hasarın maliyeti 18 milyar dolar olurken, bu toplam hasarın yüzde 53’üne denk geliyor.

İşyeri, hastane, okul gibi kamu ve özel sektör binalarında oluşan hasar ise 9,7 milyar dolar düzeyinde, bu rakamın da toplam hasarın yüzde 28’ine tekabül ettiğini görüyoruz.

Elektirik, su ve yol gibi altyapılarda oluşan hasarın faturası ise 6,4 milyar dolar.

Tabi ki bu depremin fiziksel hasarın yol açtığı hızlı bir değerlendirme, önümüzdeki dönemde daha kapsamlı çalışmalar ile Türkiye’nin maruz kalacağı ekonomik etkiler ve kayıplar ortaya çıkacak. Özellikle ileri ki aylarda elimize ulaşacak makro ekonomik veriler ışığında bunun tahlilini yapmak çok daha doğru ve orantılı olacaktır.

Bu saatten sonra kalan sahaları konuşmak gerekli;

Deprem kuşağında bir coğrafyada yaşadığımızın bilincindeyiz, kayıp olarak konuştuğumuz bu rakamları ülke çapında yapı stoğunu ve altyapıyı güçlendirerek veya yenileyerek harcamak, hem gelecekte yaşanacak afetlerde can kaybını ciddi oranda azaltacak hem de ağır bir ekonomik zarardan ülkemizi koruyacaktır.

Dünya Bankası’nın hesaplamalarına göre, Türkiye’de evleri güvenli hale getirmenin maliyeti 465 milyar dolar.

Her yaşanan depremden sonra, ‘’Biz bu enkazdan çıkarız’’ yerine, ‘’biz artık dört duvarlı tabutta yaşamıyoruz’’ demeliyiz.”


Yorum Yazın