Biz dün gece ne yaşadık öyle?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Biz dün gece ne yaşadık öyle?
Abone ol
Çok seçim gecesi yaşadık. Ama bir nesil için böylesi belki de bir ilkti. Cumhuriyet Halk Partisi yaklaşık 50 yıl sonra sandıktan birinci parti çıktı...

Oğuz Büber - Muhalif Analiz

Son yıllarda, hatta tam olarak son 20 yılı sayabiliriz. Alışmıştık seçim akşamı benzer tablolar görmeye.

Sandıklar kapandıktan bir süre sonra ilk veriler paylaşılır, o verilerde de AK Parti normalde alacağı oyun yüzde 15-20 fazlası gösterilirdi. Gece sonuna doğru ise gerçek oy oranlarını görürdük.

Ama bu seçimde bir farklılık vardı. Anadolu Ajansı’ndan (AA) veriler bir türlü gelmek bilmiyordu. ANKA Ajansı’ndan ilk sonuçlar geldiğinde ise yok canım o kadar da değil deniliyordu.

Sebebi AA’nın kötü sonucu geciktirme çabasıymış.  

Muhalif seçmenin şaşırma sebebi ise öğrenilmiş çaresizlikti aslında.

En son bir önceki genel seçimde büyük umutlar bağlanmış, ‘Martın sonu bahar’ denmişti. Sonuç yine hüsran olmuştu.

 

Bu sefer gelen zaferin sebebi neydi peki?

Gerçek anlamda bir zaferden söz ediyorum, çünkü bu sefer CHP sadece bazı önemli büyükşehirleri ya da şehirleri almakla kalmadı. Oy oranında da iktidar partisi AK Parti’yi geride bırakmayı başardı.

 

AK Parti’nin en çok oy aldığı kitle yaşlılar, özellikle de emekli kesimdi hep. Ama şu anda her bir emekli yoksullukla mücadele ediyor ve aldıkları ortalama maaş asgari ücretin neredeyse yarısına gelmiş durumda.

Bu da içinde bulunduğumuz ekonomideki sefalet dönemini gösteriyor bizlere. Tüm dünyada sıfıra yaklaşan enflasyon bizde her ay rekorlar kırıyor. Dolar ve Euro yüksek faize rağmen tutulamıyor.

Gençler aldıkları eğitim sonrasında tüm yetkinliklere rağmen ya sevmedikleri ve düşük maaş veren işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar ya da işsiz kalıyorlar.

 

Tüm bunlar ‘aylar öncesinde - bir önceki genel seçimde yok muydu?’ diyebilirsiniz. O zaman da dün akşam ortaya çıkan çarpıcı gerçekle karşılaşabiliriz. 

14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’ne Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı adayı olsaydı rahat bir şekilde seçimin kazanılabileceğini dün akşamki oy oranları bize gösterdi. Halkın istediği değişimmiş. Bu mesajı sadece İstanbul ve Ankara’da değil tüm Türkiye’de verdi.

 

Değişim ateşi nerede mi yandı?

29 Mayıs 2023 sabahı yani Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin 28 Mayıs 2023’teki ikinci turundan hemen bir gün sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir video paylaşmıştı.

İmamoğlu açıklamalarını önemli kısmı şurasıydı: “Kimse merak etmesin, her şey yeniden başlıyor. Unutmayın; değişmeyen tek şey değişimdir”.

Parti’de kadrolarda ve en önemlisi genel başkanlık koltuğunda değişim olmuş. Halka gereken mesaj verilmişti.

 

Ama AK Parti’nin bu mesajı aldığı meçhuldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğindeki iktidar partisi yine ayrıştırıcı söylemlerle seçim zaferini alabileceğini düşünmüştü. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde bir eylem olarak, sokaklarda Devlet Bakanlarının halktan bir aday için oy istemesi de bizleri şaşkınlığa uğratmıştı.  

Şehir şehir ve İstanbul özelinde bakarsak bu sonuçların ortaya çıkmasında birçok farklı neden sıralayabiliriz, ama bu çok uzun olacak ve yazının geneli fikrinden uzaklaştıracaktır sizleri. Kısaca, bu sefer sandıktan her kesimi kapsayan bütünleştirici dil galip çıktı diyebiliriz.

 

Çünkü Cumhurbaşkanın Hatay’da dediği şu sözleri de kimse unutmadı.

Erdoğan 6 Şubat Depremleri’nin yıl dönümünde “Merkezi yönetimle yerel yönetim ele ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” diyerek seçmene oy vermezseniz hizmet gelmez mesajı vermişti adeta. Dünkü sonuçlar bu söyleme de cevap niteliğindeydi adeta.

Sadece bunlarda değil bugün futbolla ilgisi olmayan kişiler için hayal mahsulü olarak gösterilen bir olay da seçime çok yakın bir süreçte zuhur etti. Ülkenin en büyük kulüplerinden birisi 14 yıl şampiyon olamazken ve aynı zamanda FETÖ kumpasına maruz kalırken tüm yaşananlar ‘futbol işte’ diye geçiştirildi. Kısa süre önce ise olaylı Trabzonspor - Fenerbahçe maçında nasıl bir nefret ortamı olduğu yeniden ortaya çıktı. Hangi kulübün nasıl korunduğu ortaya çıktı. İktidar partisine oy verip Fenerbahçe taraftarı olanların uyanma sebebi ise maçtan kısa bir süre sonra açıklamada bulunan AK Parti Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ahmet Metin Genç’in şu açıklamaları oldu:

“UEFA’nın sitesinde hala Fenerbahçe ve Beşiktaş şikeli kulüp olarak güncel bir şekilde duruyorken, fütursuzca, utanmadan, Fenerbahçe ile Beşiktaş 2011’in Süper Kupa’sını oynamaya kalkıyor. Aklımızla dalga mı geçiyorsunuz ya. Ne yapmaya çalışıyorsunuz. Öyle bir şey yok.”

Bu açıklamadan sonra uyanan tepkili olan sadece Fenerbahçe değil kısmen Beşiktaş taraftarı da vardı. Ama AK Parti kanadı bir açıklama ya da hamle yapmak  yerine susmayı tercih etti.  

Diğer tüm güncel sorunlarla da birleşince, bir Trabzon AK Parti’ye çok pahalıya mal oldu…

 

Sonuçta:

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Murat Kurum ve 17 Bakan’a karşı 11 puanı aşan bir farkla kazandı. (Yüzde 51.09’a yüzde 39.60)

Ankara’da Mansur Yavaş, yüzde 31.69’a karşı yüzde 60.35’le kazanırken neredeyse rakibinin oy oranı kadar bir fark atıyordu.

İzmir’de AK Parti logosunu gizleyerek kendisine kazanma şansı yaratmak isteyen Hamza Dağ, ancak yüzde 37.07 oy alabilirken, Cemil Tugay yüzde 48.90 oy oranına ulaşıyordu.

Sadece üç büyükşehir değil; Bursa, Antalya, Balıkesir, Eskişehir, Denizli, Muğla, Aydın, Tekirdağ, Mersin, Adana ve Manisa gibi büyükşehirler de CHP belediyesi oluyordu.

Halk Partisi, 14 büyükşehir belediyesinin yanı sıra 21 de il belediyesi kazanıyordu.

CHP, 1977 seçimlerinden sonra Türkiye’de ilk defa birinci parti oldu. Dün gecenin nasıl tarihi bir zafer olduğunu anlatmaya bu yeterli sanırım….

 


Yorum Yazın