AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Şiddet olaylarını şiddetle kınıyoruz

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Şiddet olaylarını şiddetle kınıyoruz
Abone ol
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamasına Kanada Toronto ve Mescid'i Aksa'daki saldırıları kınayarak başladı. Toronto'daki saldırıda Kanada makamlarının saldırganları yakalamasını beklediklerini dile getiren Çelik, Mescid-i Aksa'ya dönük şiddetten dolayı büyük bir üzüntü duyduklarını ifade etti. Çelik, "Kudüs kırmızı çizgimizdir. Mescid-i Aksa'nın statüsü dokunulmazdır" dedi. 

Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde başlattığı Pençe Kilit operasyonuna da değinen Çelik, "Türkiye bu sabah meşru müdafaa hakkını kullanarak Pençe Kilit harekatını başlattı. Harekatla teröristlerin hazırlıkları yerinde imha ediliyor. BM'nin ilgili maddesine dayanarak yüksek bir meşruiyetle terörle mücadeleyi gerçekleştiriyoruz" ifadesini kullandı. 

"NORMELLEŞME SÜRECİNE GİRİYORUZ"

Koronavirüs pandemisinde normalleşme sürecine girildiğini söyleyen AKP Sözcüsü, "Bugünlerde hep beraber normalleşmeyi hep beraber yaşıyoruz. Artık normalleşmenin daha çok göründüğü hissedildiği günlerdeyiz. Tabii ki eski halimize dönmedik ama o günlere doğru ilerliyoruz. 814 hastanenin yoğun bakımında covid hastasının kalmaması çok büyük bir olay. Eğer bugün biraz normalleşmeyi tadabiliyorsak bunun arkasında sağlık çalışanlarımızın çabası olduğunu unutmuyoruz" diye konuştu. 

"İSTANBUL'DAKİ MÜZAKERE SÜRECİNİN DESTEKLENMESİ ÖNEMLİ"

Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes çağrısını yineleyen Çelik, "Ukrayna Krizi devam ediyor. Buça'dan gelen görüntülerden sonra müzakerelerin aksadığı barışın umudunun azaldığı gibi bir tablo ortaya çıktı. Atatürk'ün savaş zorunlu değilse bir cinayettir sözünün ne kadar doğru olduğu bir kere daha görülmüş oldu. İstanbul'daki müzakere sürecinin desteklenmesi çok önemlidir. Çok daha sıkıntılı daha can yakıcı günlerin gelebileceği görülüyor. Dolayısyla iki konu söz konusu. Birtanesi bir an evvel ateşkesin sağlanması. Diğeri ise her halükarda soğuk savaşın yönetilmesi dönül daha akılcı daha pozitif sürecin yönetilmesi" açıklamasında bulundu. 

"ABD'NİN PKK'YA VERDİĞİ DESTEK SORUN TEŞKİL EDİYOR"

Türk-Amerikan ilişkilerine ilişkin açıklamada bulunan Çelik şöyle konuştu: 

"Daha yoğun ilişkilerin olduğu görülüyor. Ukrayna, Afganistan, Afrika, enerji güvenliği gibi pek çok konuda ortlık geliştirebileceğimiz alan var. PKK/PYD unsurlarına ABD tarafından verilen destek sorun teşkil etmektedir. Kim oraya silah verirse versin o terör örgütü imha edilmeye devam ediyor. Bunun arakasındaki siyaseti görüyoruz. Kimsenin bu siyasetin yanında durmaması gerekir. Müttefikler arasında kısıtlama  değil dayanışma olmalı." 

Fransa'daki seçimleri yakından takip ettiklerini ifade eden Çelik, "Tabii ki kimsenin iç siyasetine karışacak değiliz. Şu üzerinde dikkatle düşünülmesi gerelen bir şey. İslam ve göçmen düşmanlığının bu kadar normalleşmesi Avrupa demokrasisini zehirleyen bir durum" dedi. 

"İTTİFAKTA KİMİN OLACAĞINI TAKİP ETMİYORUZ"

Çelik gazetecilerin sorularını yanıtladı: 

Sanatçıların iftar daveti: Kimlik siyaseti demokrasileri zedeleyen bir şey. Hiç görülmemesi gereken alan sanat olması gerekirken Türkiye'de aşırı doz var. Cumhurbaşkanımız toplumun çeşitli kesimleriyle bir araya geliyor. Sadece snaatçılarla ilgili değil başka alanlara dönük davetlerine de nefret söylemi gerçekleştiren bazı gruplar var. Kimlikçi tartışmalardan uzak durarak bu faaliyetlerin sürmesi gerekiyor. 

Üçlü ittifak tartışması: Alfabenin harfleri ve rakamlarını tüketerek devam ediyor bu iş. AKP'nin takibinde değil. Daha önce AK Parti'de olanların bu masada yeri yok diyor. Ötekilerden ses yok. Giderek bir Türkiye'de siyaset tartışması olmaktan çıkıp daha çok altılı mekanizmanın iç sorunlarının ifadesi şeklinde bir yapıya dönüşüyor. İttifakın içinde kimin olup olacağı bizim takip edeceğimiz mesele değil. 

Karamollaoğlu'nun Suriye açıklaması: Sözleri çok büyük haksızlık. Hatırlayın, Türkiye Suriye ile bu ilişkileri kurarken Arap Baharı zamanı bir takım demokratik adımları atması için uyarırken bizi haydut bir devlet olarak suçluyorlardı. 

CHP'nin seçim yasasına itirazı: AYM'ye başvuru hakkı tabii ki var. Ama partinin ömrü AYM'ye başvurmakla geçiyor.

Aynısı parlamenter sistem için de geçerli. Seçilmiş meşru hükümetin kapatılmasına ilişkin tavırlarını gördük. CHP hiçbir zaman kurulun komisyonlara zamanında yanıt vermemiştir. Parlamenter sistemi perde gibi kullanıyorlar. Keşke siyaseti toplumun önünü açacak şekilde yapsalar. 


Yorum Yazın