İnanç Uysal:

AK Parti ile HDP’nin görüşebileceğini Temmuz ayında söylemiştim

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
AK Parti ile HDP’nin görüşebileceğini Temmuz ayında söylemiştim
Abone ol
Muhalif Ankara Temsilcisi İnanç Uysal, Halk Tv canlı yayınına konuk oldu. Uysal, AK Parti ile HDP’nin görüşebileceğini Temmuz ayında tahmin ettiğini belirtirken, “AK Parti bunu talep eder ama HDP bunu kabul etmez. Oraya gelmez diye düşünmüştüm.” dedi.

Halk TV’de ekranlara gelen Asıl Mesele isimli programın bu haftaki konukları arasında Muhalif Ankara Temsilcisi ve Yazarı İnanç Uysal da vardı. Sunucu İnan Demirel’in diğer konukları; CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican, Gazeteci İbrahim Kahveci, Gazeteci Ali Duran Topuz’du.  

Programda Türkiye gündemine dair birçok konu konuşuldu. Öne çıkan konulardan birisi ise AK Parti-HDP görüşmesi oldu. Sunucu İnan Demirel konuklara, “Devlet Bahçeli neden AK Parti’nin HDP’ye yaptığı ziyareti eleştirmedi? Bunu doğal ve doğru bir adım olarak nitelendirdi.” sorusunu yöneltti. 

İnanç Uysal’ın verdiği yanıt ise şöyle oldu: 

“Bahçeli’nin tepkisi beni bile şaşırttı. Bir gün öncesinde Halk TV’de de, başka kanallarda da o günü bekliyoruz, artık oraya geldi beklentileri vardı. Cumhur İttifakı’nın bitirileceğine ilişkin görüşler vardı. Ben de onu beklemediğimi, öyle bir şey olmayacağını bu iş yanlıştır ama Cumhur İttifakı’nın ruhuna bunun zarar vermesi mümkün değildir gibi bir açıklama bekliyordum.” 

İnan Demirel: “Bu beklentide Bahçeli’nin Mahir Ünal’ın o harf devrimini hedef alan açıklamalarına açıktan tepki koymuş olmasının etkisi olabilir mi?” 

İnanç Uysal: “Mahir Ünal’a verdiği tepki AK Parti’nin de işine yaradı. AK Parti şu anda kendini böyle çok rahat hissetmiyor. O yüzden her hamle biraz daha oy ihtiyacını gidermeye yönelik. Mahir Ünal’ın yerine atanan hanımefendi (Özlem Zengin) AK Parti tabanının kahir ekseriyeti tarafından istenilmeyen kişi. İstanbul Sözleşmesi’ni desteklemiş olmasıyla bile; sosyal medyaya bakın, hanımefendiyi istemediklerini çok net bir şekilde beyan ettiler. Ayasofya İmamı’nın yaptığı açıklamalarının akabinde de herkes kendi işini yapsa daha iyi olur diye düşünüyorum şeklinde de bir tweeti var.  

AK Parti’den esneyebilme mesajı 

Bütün hepsini birleştirdiğiniz zaman; AK Parti’nin radikal seçmen diye tanımlayabileceğimiz kemik seçmeni tarafından istenmeyen birisi olmasına rağmen Mahir Ünal’ı görevle almakla kalmadılar. Yerine Özlem Zengin’i getirdiler. Bu bir mesajdı. Ben de aslında bu beklentiyle Bahçeli burada da bir tepki verebilir diye düşündüm. Açıkcası şöyle de bir şey var tabii. Özlem Zengin’i getirmek AK Parti’nin dışında, AK Parti’den giden kemik olmayan seçmene bir esneyebilme mesajıdır. Kapsayıcılık misyonu içinde, bir esneyebilme mesajıdır.  

“Bir sıfırdan büyüktür” 

Bir şey hatırlatmak isterim. Temmuz ayında bu programda ben şöyle bir şey söylemiştim. HDP’nin kapatılacağını düşünmüyorum. AK Parti ile HDP’nin her an görüşebileceklerini düşünüyorum demiştim. “Sen de mümkün mü öyle bir şey demiştin?” Ben de buna karşılık bir sıfırdan büyüktür demiştim. Yani zaten şu anda oradan sıfır alacaklarını görüyorlar. O zaman bu teması da şöyle düşünmüştüm. AK Parti bunu talep eder ama HDP bunu kabul etmez. Oraya gelmez diye düşünmüştüm.  

Siyasi tutarsızlık iki taraf için de var 

Ancak bu görüşmeyi ben de Sayın Akşener gibi değerlendiriyorum. Yani iki tarafı var bu işin. Bu kadar ağır cümlelerle saldırdığınız bir partiye, cezaevinde terörist diye tanımlandığınız Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafı altında, kapatma davası açtırdığınız bir partiye gitmek nasıl siyasi bir tutarsızlık ise; bu cümleleri duyan, resmini astığınız liderinizin hapiste olmasına sebep olup, ona terörist diyen insanları kapıda karşılamak ta aynı siyasi tutarsızlıktır. Akabinde şöyle bir durum da var burada. Bunu niçin yaptı AK Parti? Açıklama ne? Başörtüsü için Anayasa değişikliği konusunda destek istediklerini söylediler. Sonra HDP yetkilisi olan şahsa (Meral Danışbeştaş) sorulduğunda bu soru, kendisi dedi ki: “Referanduma kapalıyız ancak Anayasa değişikliği üzerinde kurullarımız çalışıyor.“ Bir kere ortada bir metin yok bildiğimiz kadarıyla, kimseye ulaştırılmış bir metin yok. İkincisi bunun bir hukuki zemin üzerinden tartışılmasının mümkün olmadığı bir coğrafyadayız artık. Zaman dilimi olarak da böyle. Bunun hukuki bir tarafı yok. Şu an bu tamamen siyasi bir mesele. Böyle bir şeye destek verme ihtimalinin kapatılmamış olması bile çok ilginç.” 


Yorum Yazın