Sultan Abdülaziz döneminde yapılan Divanhane eski karakol binasının, Haliçport projesi nedeniyle yol genişletme çalışması için ocak ayında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından ağır iş makineleri ile yıkımına başlandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yıkımı durdurmak için yol istikametini değiştirdi, koruma kuruluna başvurularda bulundu. Savcılığa yıkımın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunup, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne de yıkımın ve kurul kararının yürütmesinin durdurulması için başvurdu. Ancak yıkım durdurulamadı. Mahkeme süreci devam ederken tarihi Osmanlı yapısı, 31 Mart gecesi tamamen yıkıldı.
“UTANÇ DUYUYORUM”
Yıkıma tepki gösteren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat “Üzülerek paylaşıyorum. Ne yazık ki tüm mücadelemize rağmen Divanhane Karakolunu devlet kurumlarının el birliği ile yıkmasından kurtaramadık. Korumacıyım, utanç duyuyorum” dedi. Polat, hiçbir sebebi olmayan bu yıkımın sorumlularının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Beyoğlu Belediyesi olduğunu belirtti.
“YARGI ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIZ”
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yıkıma çok sert tepki göstererek “İhya etmekten anladıkları buymuş. Tarihi Kasımpaşa Divanhanesi Karakolu bir gece yarısı operasyonuyla yıkıldı, koskoca bir tarih yok edildi” dedi. “İstanbul bugün çok acı bir güne uyandı” diyen Kaftancıoğlu şunları kaydetti:
“Bugünlerde bu gece yarısı operasyonlarını ne kadar sık görüyoruz. Gece yarısı operasyonu ile kararnameler çıkıyor, insanlar görevden alınıyor. Ve gece yarısı operasyonları ile tarihi Kasımpaşa Divanhanesi karakolunun yıkıldığı acı haberini aldık. İstanbul'un önemli bir tarihi mirası olan karakol, Ulaştırma Bakanlığı tarafından ‘yol yapacağız' bahanesi ile ne yazık ki yıkıldı. Biliyoruz ki birçok uluslararası büyük projelerde tarihe, kültürel dokuya saygı gereği yer değiştirirken, bizim ülkemizde AKP iktidarında İstanbul'a ihanet edenler tarihi kültürel miraslarımızı bir bir yok ediyor. İstanbul'a; kültüre, doğaya, kente, insana saygı diyerek bakanlar olarak suç duyurusunda bulunacağız. Er geç yargı önünde hesap soracağız. Yıkımın yanlış olduğunu söylediğimizde ‘yıkmayacağız ihya edeceğiz' demişlerdi, anlaşılan o ki; AKP iktidarının ihya etmekten anladığı bu.”
NE OLMUŞTU?
Yol çalışması Ulaştırma Bakanlığı'nın talebi ile 2014 yılında Haliçport projesi için 3 yol geliş, 4 yol gidiş olmak üzere düzenleme yapılması talebi ile başladı. Proje ardından Kültür Bakanlığı'na sunuldu ve 2019'da koruma kurulları tarafından onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkım ruhsatı verilmesi için yazı yazıldı. 4 Aralık 2020'de Beyoğlu Belediyesi tarafından yıkım kararı ruhsata bağlanarak işlem başlatıldı.
HALİÇPORT TARTIŞMASI
Ocak ayında başlayan yıkım “Haliçport” tartışmasına da neden olmuştu. Konu İBB Meclisi'nde gündeme geldiğinde CHP Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı, tarihi binanın Katarlıların da ortak olduğu Haliçport projesi için yıkılmak istendiğini söyledi.
AKP'liler de binanın yıkılmadığını, ihya edildiğini söyleyerek “CHP döneminde yapılan beton eklentiler kaldırılıyor” dediler ve yol çalışmasının Haliçport ile ilgisinin bulunmadığını iddia ettiler. Ancak İBB'nin AKP yönetimindeyken 2018 yılında aldığı karar bunun tam tersini gösterdi. Yeni İBB yönetiminin yıkımı durdurabilmek için revize ettiği 2018 tarihli Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu (UTK) kararında düzenlemenin açıkça Haliçport projesi için yapıldığı görüldü. 8 Mart 2018 tarihli UTK kararında Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi'ne ait 5 bin 773 araç kapasiteli otoparka araç girişi çıkışı için istenen düzenleme uygun bulundu. Kararda “Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi'ne giriş-çıkış verilmesi, ek projede gösterildiği gibi Hasköy Cami Sokak, Aynalı Kavak Caddesi, Donanma Caddesi ile Melek Sokak üzerinden giriş çıkış verilmesi sadece ulaşım ve trafik açısından uygun görülmüştür” denildi.
