İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5099 %0.01
49,4910 %-0.22
5.768,99 % 0,28
89.303,10 %-3.853
Ara
Muhalif. GÜNDEM Özgür Özel'den 'gizli telefon' iddialarına yanıt: O telefon beş yıldır çekmecede

Özgür Özel'den 'gizli telefon' iddialarına yanıt: O telefon beş yıldır çekmecede

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Pendik mitinginde, Ekrem İmamoğlu’na ait olduğu öne sürülen “gizli telefon”la ilgili iddialara sert yanıt verdi. “Bu telefon, İmamoğlu’nun ifadesinde zaten yer aldı. Beş yıldır çekmecede duran, aktif olmayan bir cihaz üzerinden algı operasyonu yapıyorlar” dedi.

Okunma Süresi: 4 dk

Özel'in konuşmasından Pendik mitingindeki konuşmasından satır başları şöyle:

Ekrem Başkanı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, bütün arkadaşlarımızı alana kadar and olsun ki bu bir başlangıçtır. 19 Mayıs'tan sonraki ilk miting Pendik'tedir, Pendik'ten başlıyoruz. Türkiye'nin duymak istediği ses, 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.' Pendik AKP'nin yıllardır kalesi saydığı bir ilçe. Biz o eski siyaseti çok geride bıraktık. Siyasette artık onun kalesi, bunun kalesi yok. Yozgat'ta, Van'da, Konya'da bunu gösterdik. Bu akşam da Pendik'ten haykırıyoruz, Pendik AKP'nin değil, milletin kalesidir. Bizi, yıllarca seçim kazanıp birinci parti olunca milli iradeyi baş tacı edinen, bir seçim kaybedince darbeciliğe girişen cuntacılardan zannetmesin. Bundan sonra seçimlerde, Türkiye ittifakıyla Türkiye'nin sosyal demokratlarını, muhafazakâr demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, sosyalist demokratlarını, Kürt demokratlarını omuz omuza, yan yana getirip otokratları and olsun ki yeneceğiz. Erdoğan Ekrem Başkanı yenemeyeceği için onu hapse attırmıştır.

Bugün masaya oturup anlaştıkları terör örgütüyle Ekrem Başkan'ı o örgüte yardım etmekle suçladılar ama ispatlayamadılar. Evde kasalar var, vinçle çıkacak dediler, bir kumbaranın içinde 4 bin lira bulabildiler. Kurultayda 1200 telefon dağıtıldı dediler, söyledikleri marka telefonun kurultaydan bir yıl sonra Türkiye'ye geldiği öğrenildi. Garajlarda lüks arabaları var diye servis ettiler, arabaların MHP'li milletvekillerine ait olduğunu görünce sustular oturdular. Para var dedikleri valizden, rahmetli Kadir Topbaş'tan kalma jammerlar çıktı. Erdoğan dedi ki, birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. İki ay geçti, Erdoğan söylediğini unuttu, ben arkadaşlarımla gurur duyuyorum.

İki gündür 'telefon bulduk' diyorlar, hangi telefonu buldun. 'Bir eve gidildi, o evde bir telefon bulundu, bu İmamoğlu'nun gizli telefonuydu' diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan. Koca koca gazeteciler, köşe yazarları utanmadan yazıyor. 'Telefon bulundu, yeni kayıtlar çıkacak, soruşturma yeniden başlayacak. Söyledikleri telefon Ekrem Başkanı'nın Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken kullandığı, İstanbul Büyükşehir'e geçince telefonu özel kaleme yönlendirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, beş yıldır hiç arama yapmayan, arandığında özel kalemden çıkıp işlerinin görüldüğü, asla ve asla içinde herhangi bir belge, bilgi olmayan bir telefonu iki gündür algı yönetimi için 'telefon bulundu' diyorlar.

Buradan bütün Türkiye'ye söylüyorum. Anılan telefon Ekrem Başkan'ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 05327210525 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. 'Telefon buldum' diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz, bütün Türkiye'ye ilan ederiz ki yeni bulundu denilen telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur, asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur. Ekrem Başkan masumdur, ben de kendisine sonuna kadar kefilim. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Yalanlarla kurduğunuz kumpas çürümüştür, millet buna ikna olmamıştır.

Erdoğan, diploma sorgulatacaksan öyle yandaş bir tane öğretim görevlisini, yalandan yaptığı bir yüksek lisansla oraya buraya koyup da diploma sorgulatılmaz. Milyonlara sorgulatırım senin diplomanı.

Hakim izne ayrılmış, gençlere düşman hukuku uyguluyorlar. İçeride bulunan 36 arkadaşımızın da alınlarından öpüyorum.

Hem Aataşehir'de hem Kartal'da belediye başkan yardımlarımızı, 8 belediyemizde de belediye meclis üyelerimizi toplayıp belediyelere akıllarınca korku salmak, o belediye meclis üyeleri üzerinden partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. DEM Parti 'kent uzlaşısı' diyor. Onlar diyor ki, 'seçimi kazanamayacağımız yerlerde adaya bakarız, eğer kente karşı suç işlemeyecek oy vereceğimiz demokrat aday varsa veririz.' Biz buna partimizde Türkiye İttifakı diyoruz ama diğer partilerden ama DEM'den oy getirebilecek, demokratsa, vatanına milletine bağlıysa bu ittifakın içine alıyoruz. Türkiye'de birçok yerde çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul'da da geçmişte DEM'de siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderi isimler yer aldı. Savcı şöyle diyor: 'Batı'da belediye kazanamayacak yerlerde, CHP listelerinden seçime girmek suretiyle Batı'daki Kürtlerin temsil hakkı kazandığı...' Eğer bu suçsa, bu suçun faili benim kardeşim. Hem PKK ile bir süreç yürütüyorlar, Abdullah Öcalan'a methiyeler düzüyorlar, diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer tane Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK'dan yargılıyorlar. Bugün onların duruşması vardı. HDK çokça kararda bir kongre olduğu yazdığı, bri terör örgütü olmadığı yazdığı halde bugün onların tutukluluğuna karar verdiler. Yazıklar olsun. Bir tarafta Devlet Bey'in konuştuğu 'umut hakkı', bir tarafta böylesine iş birliğine yaptıkları haksızlıkla vurulmuş bir darbedir. Türkiye'nin birlik beraberliği için atılmış bu adımı kriminalize edenler Türkiye'nin en büyük düşmanıdır. Bu meydandakiler hem İmamoğlu'nun hem Demirtaş'ın hem Özdağ'ın özgürlüğünü isteyenler, alkışlayanlardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *