İstanbul
Parçalı az bulutlu
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,5948 %0.02
46,5887 %0.51
4.319,17 % 1,06
118.407,44 %0.526
Ara
Muhalif. GÜNDEM Özgür Özel: Bir ben kaldım, beni de atsın hapse

Özgür Özel: Bir ben kaldım, beni de atsın hapse

CHP lideri Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaptığı açıklamada "Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik. Bizim gündemimizde fezleke, dokunulmazlık yok" ifadelerini kullandı.

Okunma Süresi: 3 dk

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında 137 kişinin gözaltına alınmasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde açıklama yaptı.

Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Hiçbir yerel yöneticimiz, İstanbul'da da olsa burada da olsa hiçbir yerde de olsa yargılanmaktan hesap vermekten muaf değil. Buna bir itirazımız yok! Yeter ki yargılama adil olsun, hızlı olsun, savunma hakları kısıtlanmasın. Kamu görevlileri suç sayılacak yöntemlerle, bu davaları ilerletmeye çalışmasınlar ve özellikle de tutuksuz yargılama esas olsun."

Bugün bütün hukuk fakültelerinde tutukluluk tedbirinin çok istisna, tutuksuz yargılamanın ana kural olduğu öğretiliyor ancak geçtiğimiz 100 günlük pratikte İstanbul'da gördüklerimiz, bu konu bizi endişelendiriyor. Ve burada inanılmaz şişirilmiş rakamlarla, yani geçmişte bir şirketten bahsediyor o şirkette yönetim kurulu üyeliği yapmış herkes gözaltında. Oysa biliyorsunuz bu böyle çıkacak ki o kişilerin hiçbir sorumluluğu olmayacak. Sorumlu olanların başka sorumlulukları olacak ama yönetim kurulu üyesi diye o şirkette, siz şirketin bütün yönetim kurulu üyelerini gözaltına alamazsınız. Çok sayıda kişinin gözaltında olduğu devasa bir operasyon görüntüsü verilmek isteniyor. Bu işin sonunda da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çok sayıda şu anki görevlerinde bulunan, geçmişte başka görevlerde bulunmuş kişiler gözaltındalar. Bunun bir an önca sonlanmasını, yargılanacak olanların tutuksuz olarak yargılanmasını, bu algı operasyonunu 150 kişilik falan meselenin de normal sınırlar içinde değerlendirilmesini bekliyoruz.

İzmir'in geçmiş pratiğinde sayın Aziz Kocaoğlu'nun 379 yılla 33 suçtan yargılanmadığını, tutuksuz yargılandığını ve teker teker her bir suçlamadan yargı önünde beraat ettiğini hatırlayalım. O gün tutuklama yapmış olsaydınız, İzmirlinin 'Beni yönetsin' dediği kişiye İzmir'i yönettirmemiş, sonuçta da beraat edilecek olan kişiye boşu boşuna bir sürü hapis yatırmış, yakınlarına da zulüm etmiş olurdunuz. Böylesi bir somut örnek de varken, biz tutuksuz yargılama, adil, hızlı bir yargılama bekliyoruz. Bunun üzerine, en sonunda kamuoyunu da ikna ettirecek bütün somut delilleri ortaya koyacak şekilde bir suç varsa, zaten onun arkasında kimse durmaz. Ama buradan bir suç varlığını bütün herkesin üzerine örtmek ve 'içlerinden birileri mutlaka suçlu' diyip herkesi zan altında bırakmak değil, en hızlı ve en adil yargılamanın tercih edilmesini bekliyoruz.

Geçmişte her ikimiz de Bornova Anadolu Lisesi mezunuyuz, Tunç Başkan'la siyaseten ayrı düşmüş olabiliriz, tartışmalar olmuş olabilir ama bizim aramızdaki hukuk, siyasi rekabetin dışında böyle günde dayanışmayı gerektirir. Böyle zaman zaman İzmir kamuoyunda 'Acaba Özgür Özel Tunç Soyer'e sahip çıkar mı?', Ekrem İmamoğlu'na nasıl sahip çıkıyorsak Tunç Soyer'e de öyle sahip çıkarız. Meselenin parti içinde nerede durduğumuzla hiçbir zaman ilgisi olmaz.

"Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik. Bizim gündemimizde fezleke, dokunulmazlık yok.

Sayın Erdoğan'ın anlama kapasitesinin yitirdiğini düşünmek lazım ya da birilerin kendisini fena halde kandırıyor. Erdoğan'a tavsiyem, dünkü açıklamama baksın, ben ne demişim. Ben o karikatüre baktım. Peygamber melek değildir, bu şekilde resmedilmez.

‘Peygambere hakaret edeni savundu’ diyor. Ben doğru bildiğimi savunurum. Doğru bildiğimi de yanlış gördüğümü de söylerim, bedeli ne olursa olsun.

Ben orada peygamber görseydim, ‘Bu yanlış, doğru olmamış. Peygamber resmedilmez’ derdim."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *