MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’nin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilecek olan açılış oturumuna katılmama kararını sert ifadelerle eleştirdi. Bahçeli, bu tutumu "Meclis’in tarihsel mehabetine ve demokrasinin ilke ve esaslarına saldırı" olarak nitelendirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı, özel gündemli oturumla açılıyor ve komisyon ile genel kurul çalışmaları resmen başlayacak. Bahçeli, yasama yılının milletin ihtiyaçlarına yönelik yasal düzenlemelerin hızlı biçimde yapılması gerektiğini vurguladı.
Bahçeli, Meclis çatısı altındaki tüm milletvekillerinin tarihi saygınlığa riayet etmesi gerektiğini belirtti ve gerginlik, sığ tartışma ve provokasyona yer olmadığını söyledi. Açıklamasından öne çıkanlar:
"Sipariş gerginliklerle, sığ ve kısır söz düellolarıyla geçirilecek vakit yoktur."
“Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir.”
Bahçeli, CHP’nin açılış oturumuna ve Cumhurbaşkanının bulunacağı resepsiyona katılmama kararını yalnızca bir saygısızlık değil, aynı zamanda Meclis’in itibarı ve millet iradesine yönelik ciddi bir saldırı olarak tanımladı. Bu durumun bir hakkın kullanımı değil, mevcut milli ve demokratik hakların zedelenmesi olduğunu savundu.
Bahçeli, CHP'yi skandal yanlışlardan dönmeye çağırdı ve aksi halde partinin içine düştüğü kriz girdabının daha da derinleşeceğini söyledi. Ayrıca, seçimin meşruiyetine dair tartışmaların millet ve devlete yönelik büyük bir hakaret anlamına geleceğini ifade etti.
Bahçeli'nin tam açıklaması şöyle:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Dönem 4. Yasama Yılı bugün özel gündemli oturumla açılacak, böylelikle komisyon ve genel kurul çalışmaları başlayacaktır.
Temennim ve beklentim milletimizin akut ihtiyaç ve talepleriyle ilgili yasal düzenlemelerin süratle yapılması, belirginleşen sorunların muhtevalı şekilde ve mutabakat zemininde ele alınarak çözüme kavuşturulmasıdır.
Sipariş gerginliklerle, sığ ve kısır söz düellolarıyla geçirilecek vakit yoktur.
Türk milletinin hadim ve haysiyetli bir siyaset anlayışına, ahlaki temele dayanan yapıcı ve sorumlu yasama faaliyetlerine layık olduğu asla unutulmamalıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi millet iradesinin tecelli mekanı, Milli Mücadele’nin tekmil, temin ve terakki merciidir.
Bu hususiyet ve hüviyetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet kuran, ordular idare eden, demokrasiye mana ve ruh veren muazzez ve müstesna bir niteliğe haiz ve havidir.
Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir.
Taşımış olduğu tarihi saygınlığa bağlılık ve riayet herkesin, bilhassa Meclis çatısı altında görev yapan muhterem milletvekillerinin ortak mesuliyet ve mükellefiyetidir.
Yapılan açıklamalar mucibince Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünkü açılış oturumuna, hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunacağı resepsiyona katılmayacağı anlaşılmaktadır.
CHP’nin bu gayri ahlaki siyasi tavır ve tercihi yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza saygısızlık değil; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihsel mehabet ve müktesebatına, aynı şekilde demokrasinin ilke ve esaslarıyla Türk milletinin iradesine kesif bir saldırıdır.
Bu vahim durum bir hakkın kullanımı değil, var olan milli ve demokratik hakların kundaklanmasıdır.
Nitekim yapılan fahiş yanlışlara bir yenisi daha eklenecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve kuruluş temellerine karşı olduğunu belgelemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı konuşmaya peşinen tahammülsüzlük, üstelik Trump icazetli darbe iddialarının bizzat CHP Genel Başkanı ağzıyla telaffuzu siyasi aymazlık, daha ötesi demokrasiyi hiçe sayan totaliter ahlaksızlıktır.
Yeni yasama yılının asılsız ve anlamsız meşruiyet tartışmalarının gölgesinde kalacak olması Cumhuriyet Halk Partisi’nin hapsolduğu kriz girdabının genişleyerek ilerlediğini göstermektedir.
Meşruiyeti sorgulanan Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 52 oyla seçilmiş ve göreve gelmiştir.
Bu seçimin sorgulanıp sulandırılma arayışı evvelemirde milletimize hakaret, devlete ve demokrasiye de başkaldırı teşebbüsüdür.
Cumhuriyet Halk Partisi skandal yanlıştan dönecek cesaret, dirayet ve erdemi bilavasıta sergilemek durumundadır.
Tam tersi bir ısrar ve inat bu partinin erimesini daha da hızlandıracaktır.